bu kişileri yer ve cinsiyet ile sınırlandırmak mümkün değildir aslında. erkek ya da kadın, otobüste, trende, tramwayda her yerde karşımıza çıkabilecek, bu kendi kendine yetki veren kişiler, insanların oturacakları koltuğa, eşyalarını koyacakları yere karışmakla kalmayıp, bazen koltuğa oturacak kişileri bile seçerler ve hiç kimse de alınan bu karara karşı çıkamaz.
bir yer boşaldığında çok uzakta da olsa "kızım gel otur." demişse artık o koltuğa kimse oturamaz.
ayak altında olan poşetlerin yerleştirilmesi direktifini de verir.
oturan çocukları kaldırır, bayanları oturtur.
kapı önünde duranlara, inen-binen yolculara müsade etmeleri emrini verir.
durağı karıştıran ya da gideceği yeri tam bilmeyenlere yardımcı olur.
sesli konuşan liseli veletleri uyarır.
ve işin ilginç tarafı herkeste sınırsız bir itaat ruhu oluşur o an.
sanki otobüsün sahibi onlardır.
hatta boşalan yer olduğunda oturmadan önce o kişilerden onay bekleyenler bile olur.
toplu taşıma araçlarındaki kurallardan bihaber olan insanımız için, her toplum taşıma aracına lazımdır aslında bunlardan.
böylelikle arka tarafa ilerlemeyen, bağıra bağıra konuşan, kapı ağzında bekleme yapan, inenlere öncelik tanımadan tıkışmaya uğraşan, aşırı sesli müzik dinleyen, cep telefonuyla konuşup herkesi rahatsız eden, yer yokmuş gibi bayanların dibine girip taciz eden kişiler belki azalabilir.
otobüsün gönüllü muavinidir. ona buna nasihat verip bazılarını da azarlarken, yaşlı teyzelere karşı ayrı bir kibardırlar. on otobüsün sekizinde vardır bunlardan... *
sen şöyle geç.
kızlar kafa bu kafa...
evladım geçsene şuraya ne öyle dalmışsın, biz burda sıkışmışız sırasımı şimdi hayal kurmanın.
çocuk sende çıkar şu çantanı, iki kişi geçsin oraya.
Kaptaaan arkası tamam.
yer vermeyi sevmeyen gençlerin nefret ettikleri kişilerdir.
oysa ki;
renkli kişiliklerdir.
sosyal yönleri gelişmiştir.
kolay iletişim kurarlar.
otobüste burnunu cama dayayıp dünyadan bihaber olan kişilerin olması kadar, bu insanların olması da normaldir.
"gençler yapmayın.. şeker amcalar onlar.. siz de yaşlanınca görcem ben sizi" diyesim geldi valla.
halk kahramanıdır. fedakardır en azından kendini oyle görür.
birde denizde olan versiyonu vardır. sahilde denize atlacak bir yer vardır iskele yada bir kaya olabilir. denize atlayanlar yananlar takla atanlar vardır herkes mutludur. taki bu amca görünene kadar. genellikle tek yada torunuyla falan gelmiştir. kısa şortu beyaz bacak kılları ve pos bıyığı vardır. gençler sırayla atlayın gibi bir cümle kurarak olaya girer. atlayacak kişileri belirler. su şıçratarak atlayanları uyarır. yaşı itibarı ile kimse birşey söylemez. belirli bir süre sonra artık yorulmuştur ve istifa eder. saygı göstermek lazımdır. egolarını tatmin eder. eli öpülesidir.**