otobüs hınca hınç doludur. şöförden ''arkaya doğru ilerleyelim lütfen'' cümlesini duyarsınız. adım atacak yeri bırakın nefes almakta zorlanırsınız. elinizde gazete vardır ve okuyorsunuzdur. sayfa biter. mutlaka bir sonra ki sayfayı okumak istersiniz. zar zor sayfayı çevirirsiniz. ama sayfa kırış kırış olur. gazeteyi düzeltmek için gazetenin ortasına kafa atarsınız.
mutlusunuzdur artık. bu zorlu görevin üstesinden başarıyla gelmiş ve gazetenizi okumaya devam edersiniz.
türk insanının her rastladığına kafa atma alışkanlığının bir uzantısıdır. gördüğü her çıkıntıya kafa koyan türk insanının en dayanamadığı çıkıntılardan biri de ortası içeriye fırlamış gazetedir. karşılıklı koltukları olan otobüslerde ise, zaman zaman ters tarafa doğru çıkıntı yapan gazete için karşınızda oturan ve gazetenin arkasını okuyan şahıs da yardımcı olmak adına gazetenize kafa atabilir. türkiyede yaşanmış ilginç olaylar silsilesine ise, aynı anda çift taraflı olarak gazeteye kafa atan ve kafalarını yaran iki türk insanı da eklenebilir.
en arkada ve de ortada oturuluyorsa hele, sağ ve sol tıkalı demektir..gazete her yerinden katlanmış yazılar ecüş bücüş görünürken insanların bakışlarıyla da mücadeleye girilmiştir.itiraf şudur ki:evet ben de kafa attım bir kez.pişmanım.
insanoglunun rahati icin gereken bir darbedir. ama abartmamak gerekir. o hinca hinc dolu otobuste ayakta duranlara donuk oturuyorsaniz kafanizi fazla uzattiniz mi tarraklara gelme imkaniniz vardir. yani tarraga kafa da atarsiniz. sonra baska bir olayda kafa attiktan sonra soyle bir etrafa bakilmasidir. nasil attim kafayi ama dikkat edin size de atarim havalarina girilir. sonra gazete daha farkli okunur.
yumuşak kafa darbesiyle gazeteyi düzeltme yöntemi. saçı hafif dökülmüş alnı açık adamlar bu iş de daha başarılıdırlar. önden fışkırmış kabarık saç çarpmanın etkisini azaltır. bikaç kafa darbesi gerektirir üst üste. her durumda tanımlanamayan bi iticilik var bu harekette.
çok pragmatik, çok sürrealist, çok entelijansiye, çok kekremsi...