genellikle bilet satan görevliye güvenmekle oluşur.
- bana bir cam kenarı
- 32 numara uygun mu?
- cam kenarıysa uygun
- tabi ki hesabı kolay 4e tam bölünüyorsa cam kenarıdır.(sanki mat mühendisi tam mış...)
- çok şahane 4e tam bölünüyor ama hani 2. kapı var orda bir sıra değişikliği oluyor.sakata gelmeyelim
- yok yok zaten araba boş
ulan araba boşsa neden 32 numara diye sormak unutulur. arabaya gidilir. araba hakkat boştur ama aniden 1 tabur askere gitmek isteyen genç arabaya doluşur ve 32 koridordur.içten sövülür ve 31in değeri anlanır.
hayal kırıklığıdır.
çünkü yolculuk kısa da olsa uzun da olsa dışarılara,dağa, taşa, bayıra, otlağa, apartmanlara, okullara * baka baka gitmek çoğu kişi için güzeldir.
bileti aldığınız andan itibaren bunun hayalini kurmuşken, bütün hayalleriniz yıkılır. bütün yolculuk çoğunlukla somurtarak geçer.
çok büyük bir trajedidir. sen ağzın kulaklarında, ne hayallerle binersin otobüse. kafandan da geçer şimdi takarım kulaklığımı yaslarım başımı cama, ohh mis gibi giderim, uyurum falan. hatta gerçeği farketmeden önce gidip keyifle oturmuş da olabilirsin. herşeyini yerleştirmişsin, yolculuk için herşey tamam. yaslanmışsın arkana.. derken karşıdan gözlerinin içine baka baka gelen birisi şöyle der; "orası benim!" işte o anda yaşanan hayal kırıklığı anlatılmaz. herşey bitmiştir. bütün yol boyunca muavinin gelip geçerkenki koluna çarpmaları, kafanı nereye koyacağını bilememen ve daha bi ton rahatsızlık seni beklemektedir. haa bide muavin servis yapmaya geldiği zaman tutunmak için kolunu kaldırdığında o ter kokusuna da yine sen maruz kalırsın. o yola hiç gitme daha iyi denilesi bir durumdur yani. bide o yanında oturan kişinin dışarıyı keyifle izleme halleri yok mu. çıldırırsın içten içe böyle.. o cam girsin kafana falan dersin içinden. fenadır.