böyle insanlardan biri karşında oturuyorsa onu oturduğu andan itibaren hemen tanırsın ki seninle ya da herhangi birileri gözgöze gelmekten ölürcesine korkarmış gibi kaçar. bakmamak için gözlerini ya tavana diker ya da kucağına odaklanır. bazıları da vardır ki cama vuran yansımalardan insanları süzerler.karşısındaki kişinin bunu anlamadığını sanarak büyük bir yanılgıya düşer ve kendini ele verir.böyle kişilerin camda fantazi yapıp yapmadıkları ise merak konusudur bendenizde.
tanımadığım biriyle göz göze gelmekten sıkılmak kadar normal bişey varmı?
tavana bakmak, dışarıyı seyretmek, belki bin kere okuduğum kitap, dergi vs. sayfalarını ilk defa okuyormuş gibi incelemek alternatif kaçış yöntemlerim arasında başı çekmektedir.