efendim toplanın anlatıyorum. ilginç bir olay. doğru başlığa mı yazıyorum bilmiyorum. otobüste bakışmak gibi başlıklara da yazabilirdim ama buraya yazıyorum. 2 gün önce salı günü en arka koltukta her zamanki gibi yerimi almışım. otobüsün kalktığı duraktan biniyorum hep. ilk duraklar hep boş gidiyoruz. 3-4 durak sonra bir kız bindi otobüse, önlerde epey oturma seçeneği varken en arkaya bakışa bakışa geldi yanıma oturdu. bir kızın o kadar boş koltuk varken en arkaya gelip oturması epey düşük bir ihtimal. neyse bu kız kendi halinde takılan efendi bir kıza benziyordu. güzel tatlı gözleri vardı. maske var tabi sadece gözleri kirpikleri kaşları gözüküyor. ama güzel olduğunu sezdim. iyi analizciyim. aşırı güzel değil ama hani size şöyle anlatıyım. bir dizide başrol olan güzel kız var ya bütün herkes ona dikkat eder. ama bir de başrol olmayan yan rolde oynayan hatta başrolden daha güzel olmasa da ondan daha tatlı bir kız oynar ya. he kız öyle bir şey işte.
efendim kız epey boş koltuk varken gelip yanıma oturması benim dikkatimi çekmişti. neyse gidiyoruz yavaş yavaş ben cam kenarında oturuyorum. telefonla takılıyorum. başımı ne zaman kaldırıp cama doğru baksam kızda cama bakıyordu. göz ucuyla hissediyordum yani. yolculuğum 35 durak sürüyor hep. 35 durak sonra inecektim. baktım kızda iniyor. ben indikten sonra metrobüsle aktarma yapıyorum. durak ile metrobüs arası en az 5 dakika var. baktım kızda benle metrobüse geldi. efendim olay epeyce ilginç bir hal aldı. kızla aynı metrobüse bindik. metrobüs kalabalık olduğu için kızı bir süre sonra görünüş mesafesinden kaybettim. baya üzülmüştüm. bir kıvılcım doğmuştu çünkü. bir tıkta sinirlendim şansı kaçırdık diye. neyse 2 gün geçti bugün o indiğimiz durakta beklemeye durmuşken en az yarım saat otobüs gelmedi. uzaktan bir kız yaklaştı. birde ne göreyim. o 2 gün önceki kız olmalıydı.
kızı ilk başta hatırlayamadım. çünkü 15 milyonluk istanbul da denk gelmek fenerbahçenin şampiyon olma ihtimali gibi bir şeydi. hatırlamama sebep olan şey kızın 2 gün önce giydiği elbisenin aynısını bugünde giymesiydi. gözleri de tanıdık gelince o kız olduğuna emin oldum gibi. ama yine de içimde şüphe vardı aynı kızmıydı. kız muhtemelen üniversiteye gidiyor yine aynı çanta, aynı ayakkabı vs. o olduğunu biliyordum yine de bakalım aynı otobüse biniyoruz sonuçta. bakalım benim otobüsüme binicekmiydi. kızın gelmesiyle birlikte 35. dakika da nihayet otobüs geldi. kızın hemen arkasındaydım. temasta vardı hafif. çok sıra vardı. hani kemal sunalın çöpçüler kralında ayşen grudaya ittirmeyin canım diye yaklaşması vardıya benimde o hesap oldu arkadan ittiriyorlar. ama otobüs dolu olduğu için kızla 2 miz binemedik dışarıda kaldık. kızla hikayemiz devam ediyordu .sürekli aynı kaderi paylaşıyor gibiydik. neyse çok geçmeden bindik otobüse. kızla en arka da kapı kenarında ayaktayız. acaba konuşsammı diye iç geçirdim. ilk adımı pek atmıyorum ben. türk kızlarının ne yapacağı belli olmaz. ilk adımı atmakta hep sıkıntı çekiyorum. daha önce ilk adımı attığımda oldu. 15 kıza attıysam 15 de 15 başarı sağladım. yani türk kızları öyle göründüğü gibi değil gayette sohbet edilebilen canlılar. ama yine de tedirgin oluyorum. neyse laf çok uzadı. yine aynı durakta indik. nerde oturduğunu bilmiyorum muhtemelen bizim mahallede. ama bizim mahalle nerden baksan 200 bin kişi vardır. istanbulun en kalabalık mahallelerinden biri. kızla indikten sonra 20 metre yan yana yürüdük konuşmak için çok uygun fırsat vardı ama konuşamadım. 3. kez denk gelirsem konuşucam ama bu kesin. sizce konuşmalımıyım. ama 3. kez denk gelmek yine çok zor bir ihtimal. kesin bu sefer denk gelemicez ama. bakalım hayırlısı. etkilendim sözlük. efendi kendi halinde takılan tatlı kızlardan etkileniyorum.
a) kızın sizin yanınıza oturması. b) sizin kızın yanına oturmanız.
a) kızın sizin yanınıza oturması: yağmurlu bir havada otobüsle giderken, elinizle buğusunu aldığınız camın dışında duran kızın otobüse binmesiyle bir heyecan başlamış olur. kızın bir cisim olarak size yaklaştığını anlarsınız fakat bakmazsınız suratına öküz gibi. hani bir kızın yanınıza oturması çok normal ya(!) hani bir kızın yanınıza gelmesi çok doğal ya(!) gelir yanınıza oturur işte. dizler büzüş büzüş olur. çelpeşük çelpeşük oturursunuz. o cool hareketler minimum seviyeye düşer. boşluk duygusuyla birlikte el; kot pantolonu içindeki cep telefonuna gider. fakat kot pontoloş ile oturur iken cep telefonunu, o iki büklüm yerden çıkarmak hayli zordur. eliniz cebinizde kilitli kalabilir. götünüzü biraz yana kaydırıp cepte hacim açarak bunu kolayca gerçekleştirebilirsiniz. neyse konumuza geri dönelim. saate bakıp "hımm saatte 12:34'müş" bakışı atarsınız. kızın tipini unutursunuz. nasıldı lan bunun tipi dersiniz. otobüse yeni binen sarı saçlı chpli teyzeler sayesinde kafanızı 25 derece de olsa yana çevirir ve ileriye bakıp yan tarafı görme metodunu devreye sokarsınız. daha sonra kız dışarıya bakmak için kafasını sizin olduğunuz yere çevirir. sizi görmez bile fakat siz evlilik hayalleri kurmaya başlarsınız bile "oha tipimi görmek istedi!" belli bir süre sonra siz de kafanızı ona çevirmek istersiniz. niyeyse otobüsün arkasına bakma ihtiyacı duyarsınız. arkaya bakıp yan tarafı görme metodunu devreye sokarsınız. kızın saçlarından tipini göremezsiniz. sonra da kız otobüsten iner. sonra yanınıza saçı dökülmüş ak partili amca oturur. daha inmenize 5 durak daha vardır...
b) sizin kızın yanına oturmanız: yine el cepte cool hareketlerle otobüs bekler iken otobüsün gelmesiyle otobüse konser salonuna çıkar gibi binersiniz. bütün herkesin size baktığını düşünürsünüz fakat hiç kimse sizi iplemez. baş örtülü ve kocası mhpli teyze bile size bakmaz. hele birazdan yanına oturacağınız kız sizi hiç görmez bile! tek boş yer olan kızın yanına, çok çağdaş bize mesaj verir gibi oturursunuz. hani kızın yanına oturmak çağdaşlık seviyesi ile alakalı ya(!) hani avrupa birliği ülkelerindeki erkekler hep kızların yanına oturuyor ya(!) gider oturursunuz işte. "hey yavrum hey, ben kızın yanına oturabilme cesaretini gösterdim" bakışı atarsınız. neden bilmilyorum el yine cep telefonuna gider. aklınıza kulaklığın icadı gelir fakat, kulaklığın dışarıya verdiği sesi bilmemenizden kaynaklanan o danalık hissi size engel olur. kız sürekli dışarıyı izlemektedir. dışarıda da bir bok yoktur. bu kız nereye bakıyordur? sonra kızın eli telefonuna gider, mesaçlar'a girer. gözünüz ne yazdığında değil, yazdığını kime attığındadır. mesaçın kime attığın anlaşılmıyor ise içerisinde "aşkım, canım" gibi kelimelerin geçtiği cümleleri ararsınız. burası çok heyçanlıdır. bu kelimelerden çok kızın türkçenin bir tarafına koyması sizin içinizi burkar. aga bu nedir ya dersiniz ve kıza boşanma davası açtığınızı hayal edersiniz. çok büyük pişmanlıklar yaşarsınız, tam bu sırada kız sizin yüzünüze dahi bakmadan inebilir miyim der. siz tabi deyip ayağa kalkarken, otobüsün hareketli olmasından kaynaklanan savrulmayla kaşında bıyık olan bdpli molotofçunun üzerine çullanırsınız, size çok kötü bakar. korkup kaçarsınız hemen oradan!
şehvetin doruklarına çıkmaktır. hatunun böyle yavaş yavaş size yanlaması, masum öpücükler akabinde aşağılara inmesi, size hayatınızın en kısa süren ve zevkli geçen yolculuğunu tattırmasıdır. vallahi bir tur daha binesiniz gelir.
şaka mısınız oğlum? bildiğin kız lan bu. yanına oturdu diye kaşara mı bağlayacak sanıyorsun? mal mal camdan dışarı bakacaksın ve yol bitecek. anca ikram sırasında "kraker mi alırdınız ehe ben de" falan diye saçmalayarak muhabbet kurmaya çalışacaksın. o da bir boka yaramayacak. hepimiz rocco muyuz lan??
eğer şehirler arasıysa yasak olduğu için yerinizden kaldırılacak, belediye otobüsüyse yaşlı teyze sizi yerinizden kaldıracaktır. kaldırmamışsa şükretmekten başka aklınıza bir şey gelmeyecektir.
hele ki aynı kızla birden fazla kez yan yana oturan bir erkeğin kendini kızın onla sevgili olmak istediğine inandırdığı ve kız onun varlığından bile bir haberken; erkeğin arkadaşlarına o da benden hoşlanıyor tipinde cümleler kurduğu durum..
gereksiz biçimde içinde aşk pıtırcıkları patlayan, anadoludan gelmiş, yüksek ihtimal konfeksiyonun birinde ütücülük yapan abaza oğlanların tatmin mekanizmasıdır. olmayacak duaya amin deme meraklısı ayran gönüllü hemcinslerimin angutluklarından biridir.
hayal dünyasının zirvesinde yaşayan insanların yolculuk sırasında beyninden çeşitli fanteziler geçirmesine sebebiyet verebilir. ama o kız o otobüsten inecek, yok olup gidecek, bi daha görmeyeceksin bile. bi silkelen kendine gel. yok ben gelmem diyorsan da o zaman yolun açık olsun yeni sıfatın fortçu.