yok böyle bi karizma. yani var da çok iyi o manâda.
otobüste oturacak yer yoktur ve ayakta gitmez zorundasınızdır. gerek tutunacak demirlerin hijyenik açıdan berbat bir halde olması gerekse arka beşlide oturan kızların dikkatini çekme amacıyla bacaklar omuz genişliğinde açılır, elde bir kitap ya da poşet varsa diğer el cebe atılır (baş barmağı cebe sokma ki denge kaybında hızlıca tutacağı yakala) ve arkadaki kızların "vay be hiç tutunmadan ayakta gidebiliyor bak ne dengeyi ve ayakları yere sağlam basan bir tip" şeklindeki övgü cümlelerini duymanın bünyede yarattığı göt kalkıklığıyla yolculuğa devam edilir.
dikkatli olmak gerek tabi. geçenlerde bunu yaparken ani bir frenle şöförün kucağına kadar gittim. yani şöförün yanına kadar yuvarlandım da kendimi kucağına sonradan attım. *
Dikkatli olursan sorun yok karizmasıdır. Öbür türlü anlatıldığı gibi bi düşme gerçekleşirse karizma denen şey uçar gider hiçbi halt kalmaz. Yerini acıma bakışları ' ah canım ' gibi laflar alabilir. Ama yapabilene bravo .
özellikle istanbul'da, frene bütün gücüyle asılmayı alışkanlık haline getirmiş şoförlerin kullandığı ulaşım araçlarında camdan uçmayla sonlanacak karizmadır.
etrafa " bu insanlar niçin tutunuyor? tutunmaya gerek yok ki. yoksa ben mi güçlü kuvvetliyim? öyleyim tabii. " bakışları atarken bir yandan da şoförün fren yapacağı anları tahmin etmeye çalışır. ve artık tutunamayandır. aynısının bir de otobüste yer varken ayakta gideni vardır ki muhtemelen aynı kişilerdir.
çok eski tip bir otobüste(vites kolu kocaman ve otobüsün neredeyse ortasındayken), şoförün ani bir fren yapması sonucu, delikanlının seke seke geri adımlarla öne doğru koşması ve vites koluna oturması ile son bulmuş bir karizmadır. (ön koltukta oturan bizler gülmekten cama yapışmışızdır.)
var di mi öyle tipler ? başka bir şey düşünüyormuş gibi yapıp pencereden dışarı bakarlar halbuki tek tedirginlikleri tökezlememektir ve her seferinde küt diye demire çarparlar ama denemekten hiç bıkmazlar. ani frenlerde üç adım sekerler, yere acılarn çocuu gibi bakarlar,düşme tehlikesi geçtikten sonra gene aynı terane..
tipik bir üniversitelidir.yine halk otobüsüne binmiştir.sırtında spor çantası vardır.saçlar hafiften uzundur.kulağında kulaklık vardır ve tabi ki müzik son ses açılmıştır.bu arada o ayaktayken orda oturanlar yandan yandan genci kesmektedirler.çünkü şarkı rahatsızlık verir.birde bu üniversiteli gencimiz iki elini de cebine sokmuştur ve olası tehlikelerden henüz haberi yoktur.
otobüste ahanda tutunmadan gidiyorum tribi ile karizma yaptım zihniyetindeyse eğer erkek kişisi, hiç boşuna uğraşmasın derim. o detaya bakacak kız önce altında arabasının olup olmamasına bakar zaten. belediye otobüsünde isterse havada parende atsın nafiledir.