gidilen güzergaha bağlı olarak, bu lafı eden adamların ortak özellikleri farklılıkta gösterse özünde aynı olan kişilerdir.
- ekseriyetle devlet dairelerinde falan yapılan işin kendisini memnun etmediğini vurgulamak yollu edilen, senin maaşını ben veriyorum lan diyen adamda olabilir
- tek başına hiç olan, lakin yanındakinden gereksiz bir cesaret edinimi ile otobüsün baş tarafından yada ortalarından, tutunmadığı kolunu da kullanarak bu yıların repliğini ederek dikkatleri üzerine çekmeyi planlayanların arasından da çıkabilir.
Eğer kalabalıktan ötürü şoför arkaları tam göremiyorsa bu görevi üstlenen halk kahramanı vardır her otobüste. otobüs oturaktaki yolcu kontenjanını doldurmuş, ayakta duran kişiler ise ufak manevralarda bile savrulmaktadır.
Öncelikle halk kahramanımızın özgeçmişine şöyle bir göz atmak gerekir. genelleme yapmak gerekirse bu amcalar ellili yaşların eline vermiş, emekliliğini almış, sabah kahvaltısından sonra evde yapacak bir şey bulamadıklarından dolayı can sıkıntısı ile mücadele eden ve bunun getirisi olarak kendisini dışarlara savuran tiplerdir. aynı zamanda yeni nesil gençlere de bulduğu her fırsatta cık cık cık demekten kendini alamaz.
Bu amcalar otobüste kendi yaşıtlarını yanına oturur ve eskiden buralarda binalar olmadığını, şu bilmem ne plazanın yerinde salatalık tarlası olduğunu, denizin ta şuralara kadar geldiğini fakat bina yapmak için o güzelim yerleri taş toprak ile doldurulduğunu, bir deprem gelse buraların tamamen denize batacağı konusundaki geleceğe yönelik tahminlerini sesli bir biçimde aktarmaktan herhangi bir sıkıntı duymaz, aksine sesini yükseltir ki buranın yerlisi olduğunu kısacası eski toprak olduğunu hissettirmeye çalışır. konudan konuya geçiş teknikleri o kadar yüksektir ki şimdiki gençleri yerden yere vuran sözler söylemeya başladğı anda etrafında onu dinleyenler hemen konuya adapte olur ve haklısın manasında baş sallarlar. kısacası bulunduğu yerin lideridir bu amcalar. kendisinden habersiz hiçbir şey olmasını istemez otobüste.
Sohbet ilerlerken otobüs durağa yaklaşmaktadır. birden halk kahramanımız etrafını kolaçan eder. arka taraftaki oturan beş genci kindar bir şekilde kestikten sonra tekrar önüne döner. otobüs durakta yolcuları almaya başladığında her yeni yolcu ile ön taraf biraz daha sıkışmaktadır. halk kahramanımız kendini tedirgin hisseder. bir şeyler ters gitmektedir. ve buna acilen müdahale etmesi gerektiğini anlar. o anda tüm otobüs ahalisinin kendisine bakmasını sağlayacak cümleyi sarfeder: "arkaya doğru sağlı sollu ilerleyelim ama. bakın burası bomboş".
Başarmıştır. tüm ilgi ondadır. otobüsün refah düzeyini arttırdığı için kendini mutlu hisseder, görevini yaptıktan sonra eski yalnızlığına geri döner. ta ki duracak butonuna basıldığı halde şoförün durmadığı zamana kadar.
Dolmuş tıklım tıklımdır şöför hala yolcu bindirir ve arkaya ilerleyelim lütfen der, arkalardan yaşlı bir amca,
- daha fazla yolcu almada miras bölünmesin biz burda akraba olduk.
otobüse binmeye çalışırken hemen önünüzde ise sempatik, yok orta sıralarda iseniz ve bu adam önden size doğru bağırıyorsa olabildiğince antipatik gelen durumdur.
2 çeşit insandan oluşur. gelin isterseniz onlara bir göz atalım; *
- 1. cins = genellikle emekli,50 li yaşlarda ki insanlardan oluşan cinstirler. gençler kelimesini kullanmayı da ihmal etmezler.
- 2. cins = apaçi tayfadır. kızları böyle etkileyeceği düşüncesi onun gözünü bürümüştür ve kavgaya hazır bir şekilde bağırarak söyler.
"madem ilerleyecektik, niye bindik? " diyerek karşı tarafı dumur edebileceğiniz adamdır. tabii otobüs de bu arada kopar. siz de arkada oturan kızlara kur yapmış olursunuz*.