bir de iş çıkışları tamamen boş beleş gezip, boşuna boşuna yer işgal etmeleri yok mu. umurlarında da değil valla.
şahsen benim de değil, madem ayakta gidemiyor gitsin taksiye binsin diyorum aq fosilleri, hayatta yer vermem. verenin aq.
bi de yüzsüz olanları var bu morukların, evladım kalk bakayım bi sen falan direk gömüyorum kafayı gördüğümde aga.
yaşalanacağız biz de lan. iskelet sistemimiz yılların yorgunluğu taşımada zorlanacak, dişlerimiz dökülecek, yüzümüz derin vadiler şelinde çizgilerle kaplacak, sevdiklerimizi kaybedecez bir bir. yerüstünde yaşayanlardan daha çok mezarda yatan arkadaşımız olacak. sevdiğimizi kaybedecez. ölüm ıslak ve soğuk nefesini ensemizde alacak. gençliğimizde en çok güvendiğimiz beynimiz bize oyunlar oynayacak, endi kendimizle konuşup rahatlayacaz. çocuklaşacaz, alınganlaşacaz, yürürken bacaklarımız titreyecek, bastonumuz olacak. yılların getirdiği şeyler artık yılların götürdüğü şeylere dönecek. devletin verdiği emekli maaşıyla geçinmeye çalışacaz. hayallerimizi düşünüp iç geçirecez sıklıkla. değişen dünyaya adapte olamayacaz. öğrenemeyecez yeni icatları. olum bu gençlik kalmayacak kimsede. yer verdiğin insan, dedikodusunu dinlediğin yaşlı insan aslında kendinsin. belki de kendini o halde görmek istemediğin için, sana geleceğini hatırlattığı için düşmansın bu kadar. zamanı donduramayacak genç arkadaşım yıllar en sevdiklerimizi alarak dolduracak bütün varlığımızı.
napsın yaşlılar ona buna salça maydanoz olmamak için hayatı otobüste, parklarda, kahve köşelerinde evin bir köşesinde geçirmeye çalışıyorlar. ya da evden camiye, camiden eve seyrü sefer halinde kimisi. yaşlı kadınlar da konu komşuda gündüz.
napsınlar yani ?
jazz partiye mi gitsinler ?
rock konserlerine mi gitsinler ?
entel barlara mı takılsınlar ?