-yanında oturan özellikle orta yaşlı bir teyzeyse çenesine , meraklarına maruz kalmaktır (nerelisin ? , evli misin-bekar mısın ?, çalışıyor musun-evde misin ? )
Klima gürültüsünden , ter kokusuna , bebek ağlamasından , yan koltukta oturan ve kendini güzel zanneden hatun kişisinin sessiz triplerine maruz kalmaktır. sabah uyandığında yanında oturan amcanın kellesini kucağında bulmaktır.zordur vesselam...
daha derdini anlatabilecek yaşa gelmemiş çocuğunuzla birlikte seyahat etmek zorunda olmaktır. ağlamaya başlaması ile birlikte hem diğer yolcuların cıkcıklarına maruz kalmayı, hem de bi parçanızın sürekli ağalayışına bişey yapamamanın acısını yaşatır.
benim gibi uzun boylular için iki koltuk arası mesafenin dar olmasıdır. bu ne ki diyenleri duyar gibiyim bi dakka daha kötüsü ön koltukta kocaman abla oturup koltuğu son ayar yatırmaya çalışması daha mı yetmedi o kadının yanına 15 yaşlarında bir ergenin oturmuş olmasi hem elemanın hem kadının kucağında iki tane bebe bulunup yol boyu zırlamasıdır al sana kombo.
uzun yolculukta eğer kesişebileceğin , peşinden koşabileceğin bir dişi yoksa, yol boyu uyursun , her yanın tutulur lanet edersin.
ama eğer bir dişi denk getirdiysen, hop bir bakmışsın yolculuk bitmiş.
uzun boylular için işkenceden ibarettir. vücuttaki tüm kemiklerin yer değiştirdiğini hisseder insan. boyun, omuzlar tutulur. ayaklar uyuşur. uyuyamazsın. vakit geçmez. evde oturmak en iyisi galiba.
yolculuğun süresi uzadıkça hareketsizliğe bağlı (bkz: emboli) riskinin artmasıdır. öyle yorgunluğa, sırt, boyun ağrısına falan benzemez icabında adamı götürür.
bela teyzelerin varlığı. pek de bir sıkıntısı olmamasına rağmen, menapoz sıkıntısıyla sağa sola saran, "kim parfüm sıktı" nidalarıyla göğü inleten teyzelerdir bunlar.