mercedes firmasıyla anlaşmış ve kendisine bir otobüs tahsis ettirmiş teyzelerdir. ya da kendileri böyle sanmaktadır. evet evet kesinlikle böyle sanmaktalar.
otobüste kendinden başka birisi var mı, mahalleden arkadaşlarıyla anıra anıra gülmelerinden rahatsız olan biri var mı sikinde degildir bu teyzelerin.
ne yapsınlar arabaları vardı da mı gitmediler, parası olsa senin gibi marketten alır yollarda sürünmez edebiyatı yapmayın bana şimdi çünkü bu teyzelerin amacı alışverişi ucuza getirmek degil. gezmek.
teyze tamam gezersin de gelirken de bir kaç parça eşyayla gel bari. anasını satayım 83 tane poşetle arabaya binmeye çalışmanın, hatta binmenin, hatta o ayakta durmak için ayrılmış yeri poşetlerle doldurmanın ne mantıgı, nasıl bir güzel yanı var? zevk alıyor bir de bundan kadınlar ya.
senin o aldıgın her şey günlük olarak geliyor zaten evinin yanındaki markete. hem de aynı fiyata.
bir de pazardaki bütün satılanları alma sorunlulugunda hissediyor bazıları kendini. balık, turp, mandalina, maydanoz, çorap, don, sütyen, mısır, birbiriyle alakasız kaç tane eşya varsa dolduruyor poşete.
ama bazen işe yarıyor lan bunlar, eve dönerken bunlardan alıyorum evin ihtiyaçlarını. kadınlar her gün farklı pazarlarda. her seferinde aradıgını bulabiliyorsun. sagolsunlar, varolsunlar. gerçi biraz fiyat bindiriyorlar ama.