aşağıda uğurlayan ile, otobüs koltuğunda oturan arasındaki ilişkiyle bağlantılı olan iletişimdir. bazen bırak sesini duyurmayı, işaretleşmeye bile gerek yoktur. bakışlar herşeyi anlatır.
tam anlamıyla dramdır. otobüste oturan için her şey normalken, bir otobüs dolusu bakışa maruz kalan uğurlayan adam için hoş bir durum değildir. yolcusuna el sallayıp, gülümserken bir yandan şoföre, "bas lan bas" diyerek giydirir.
hep böyle durumlarda babam dayanamaz otobüse dalar sesini duyurabilmek için, ben de otobüs hareket edecek diye heyecan yaparım. baba gözünü seveyim çık git in şu arabadan sonra seni de götürürler falan diye söylenirim. ama babamı severim yani. annem zaten hep ağlamaklı olur.
otobus hareket edene kadar goz goze gelmemek icin kulaklikla ugrasilma evdesinden sonra soforun gaza dokunusuyla ellerin sallanmaya baslama evresidir. ancak otobus hareket etmeden el sallanamaz.
- ulan bir koyamadım sana ya
kız (el sallar ne diyorsun der gibi bakar)
- eben eben orospu bir vermedin bana.
kız (gülerek el sallamaya devam eder)
- kesin orospuydun zaten yoksa niye vermez ki bir insan.
Aradaki cama koyduğun elinin etrafındaki buhar izlerinin, henüz otobüs hareket etmeden bakındığın, baktığın, bi süre ya da sonsuza dek bakamayacağının resmini yavaş yavaş buğulaştırarak, zaten yaşaran gözlerindeki silik resmi iyice silikleştirmesi. Ağlamaklı ama ağlayamamaklı otobüstekiler yüzünden. Her bi anını en başından hatırlayarak camın öteki tarafındakiyle yaşadıklarının; tekrar görebilmenin ya da tekrarının ümidinin yakışı gırtlağını. "Ama yolum da uzun, yoracak hem de"nin tesellisi birazcık. Otobüsün hareketiyle unutuş camın öteki tarafındakini.
Dudak okumanın en çok geliştirildiği anlardır. Bizzat annem ve babamla, ben otobüste onlar aşağıda, Müge Anlı kritiği yaptık. En son annem bana katil bulunursa haber ver dedi işaret diliyle.
ayrı bir beden lisanı şeklinde ortaya çıkan iletişimdir.
otobüs gelir, millet bedava sana yağ dağıtılıyor misali otobüse yönelir. o sırada bavulları verme telaşı olur böyle, uğurlamaya gelen güçlüyse veya erkekse bavulları o yüklenir ve bagaja verir, sen mal gibi durursun. *
ardından kısa bir veda muhabbeti, dikkat et demeler, tembihler, selamlar... muavin denilen panik içindeki şahıs görününce acele bir sarılmaca... ve otobüse binersin.
yerleşirken bir de sağa sola bakarsın. uğurlayıcı da aşağıdan bir sağa bir sola bakar pencerelerden görmek için amayaseni.
heh, oturdun ya, uğurlamaya gelende seni net görebiliyor. tamam şimdi başlıyoruz.
önce bakılır bir süre, duruma göre içte sevinç, üzüntü, kırgınlık vs vardır. o an otobüs kalksada kurtulsak diye düşünürken karşılıklı belli kalıplarda elle kolla anlaşırsın uğurlayıcınla. muhtemelen ikinizde anlamıyorsunuz ama olsun.
el sallanır, elle telefon işareti yapılır kulağa götürülerek... falan filan...
ilk defa uğurlayan annenin dışarıdaki taktik hareketler ile yetinmeyip son bir kez yavrusunun kokusunu almak için otobüse dalması vardır ki, yürekleri dağlatır.
Yolcu eden kişi otobüs penceresinden bakan yolcuya varınca ara manasına gelen bir el hareketi yapar. Bu harekette el Metalci işaretine benzer şekildedir. başparmak kulağa serçe parmak ağıza gelir.