yazılanları okuyunca canim otobüs yolculuğu çekti.
Benim icin Otobus yolculuğunun olmazsa olmazı sabaha karşı dinlenme tesisinde buz gibi havada hafif titreyerek sigara yakıp yıkanan otobüsleri izlemektir.
Kulaklık ve telefon bunun başında gelir. Sık sık otobüs yolcuğu yapıyorum ve bunu geceye denk getiriyorum Ankara istanbul arası 6 7 saat falan sürüyor akşama üstüne doğru 6 gibi bindiğimde 12 1 arası istanbulda oluyorum evime geçene kadar 2-2.30. Hem o saatlerde istanbulun leş sokaklarını tanıyorum.
Cam kenarı diye bir gerçek var. Çevreyi izlemesi gece ayrı, sabah ayrı güzel olur. Fakat Tüm saat onunla geçmiyor tabiki. Tv bozuk, telefonun şarjı yok, manzara kalmamış, uyku tutmamış, birde ağlayan bebek var ise geçmiş olsun. Yanınızda kusan bir insan olmasından bahsetmiyorum bile.
Zenci dudagi payi birakilmis bardakta sicak su alip icine tek seferlik kahve karistirmak hem de gecenin bilmem kacinda.
Usumek. Bacaklar acilsin diye molalarda otobusten indiginde cilgin gibi usumek.
Ve tabii otobusun yikanmasini izemek.
Son olarak da inmeden once her seyi alip almadiginin kontrolunu yapmak. 35 defa.
kulaklığı çalışmayıp, kulaklık isteyen insanlar,
yanındaki kişinin sürekli seni tanımak için muhabbet etmeye çalışması,
molalarda namaz arası verilmesi.