ülkemizde hemen hemen herkes otobüsle veya trenle veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla bir yerlere seyahat etmiştir. herkes o uzun yolu huzurlu ve rahat bir biçimde tamamlamayı ister. bunun için fazla para verip kaliteli olarak addettiği seyahat firmalarından biletlerini alırlar ve seyahat ederler.
fakat seyahat firması, otobüs, personel ne kadar kaliteli olursa olsun yanınızdaki yolcu kalitesizse bunların hiçbir anlamı kalmaz.
en son otobüs yolculuğumdan örnek vereyim;
yanıma oturan adam ter kokuyordu, gece yolculuğu olduğu için iç lambalar kapalıydı ve adam sürekli burnunu karıştırdı. gelen ikramları ben alamıyormuşum gibi eliyle alıp bana uzattı. konuşmak istememe, gidene kadar uyumak istememe rağmen sürekli memleketimi sordu ve kendi memleketini anlattı. siyasi görüşünü övdü ve ben görüşümü açıklamama rağmen düşüncemi az da olsa temsil eden siyasi liderlere ve görüşe küfür etti. polemik çıkmasın diye ses çıkarmadım. ve rahatsız edici diğer bir çok olay.
bu sadece son yolculuğumdan verdiğim örnekti. başka örneklerde var tabi.
yanınızda bir hayvanın oturması kabul edilebilecek bir şey değil tabi ...
yanında kız olduğunu bildiği halde bacaklarını yaya yaya koltuğun 4te 3üne kendi cumhuriyetini ilan eden erkek, nam-ı diğer büyükbaş hayvandır. eğer iri yarı değilse vurmakta özgürsünüzdür. ama sadece iri yarı değilse.