otobüs yolculuğunda koltuğunu yatırmayan öküz

entry15 galeri2
    15.
  1. bu geceki yolculukta önümdeki yatirdigi taktirde itina ile uyaracagim öküzdür.
    0 ...
  2. 14.
  3. Tüm yolculuğu 90 derecelik bir oturma açısıyla geçiren kişidir.

    şimdi gelelim esas meseleye, tam her şey güzel gidiyorken önünüzdeki vatandaş caaart diye koltuğunu birden sonuna kadar yatırınca inceden ufak bi ayar olmuyorsanız sorun vardır,

    aynı şekilde dibine kadar arkaya koltuğunuzu yatırırken lan arkamda oturandan küfürü yiyeceğiz bari yavaş yavaş alıştıra alıştıra yapayım falan demeyip yine caaart diye yatırıyorsanız sorun vardır,

    bunlar genel nezaket kurallarıdır,

    resmiyete gelince, yemek servisi yapıldığı zaman bütün koltuklar dik duruma getirilmelidir, getirmezsen arkandakinin içeceği üzerine falan dökülür, onun haricinde koltukla sevişene kadar uğraşabilirsin özgürsün, ha bir de hazır yeri gelmişken, yanına oturup bacaklarını 2 metre açıp senin yerini kaplayan öküze ne demeli... bak sinirlendim... neyse o başka başlığın konusu... arrivederci..
    0 ...
  4. 13.
  5. yatırmayan öküz değildir yatırtmayan öküzdür. o zaten benim hakkım, ister indiririm ister kaldırırım, kimene amk?
    1 ...
  6. 12.
  7. öküz değildir. arkadakinin bacak boyuna, durumuna bakmadan haşırt diye yatırıp dizlerinin ağzına sıçandır öküz. bir gün birinizin ağzını burnunu yer değiştireceğim bu gidişle.

    bak gene sinirlendim. dünya onun için dönüyor ya, arkaya bile bakmaya tenezzül etmiyor kodumun hıyarı.

    evet, bunu böyle yapan herkesedir sözüm.
    0 ...
  8. 11.
  9. çekingen ve duyarlı bir insandır bu. önlem alınmazsa soyları tükenecektir.
    1 ...
  10. 10.
  11. benim lan bu.
    yatırınca midem acayip bulanıyor mnskym.
    otobüs tutulması var bende zaten, yolu göremezsem fena halde tribe giriyorum.
    bu yüzdendir ki; ilk dört koltuğu tercih ederim ve gece yolculuklarını uyuyamadığım için hiç sevmem.
    he, son yolculuğumda ise arka koltukta zarif ve tahminimce akran bir hanımefendi oturuyordu, yatıracak olsam da yatırmazdım o sebeple.
    koltuğu yatırmadım diye telefon numarasını muavinle göndermedi ama, olsun. *
    2 ...
  12. 9.
  13. klavuzu karga olmayan adamdır. çünkü bilir ki burnu boktan çıkmaz. öküz falan da değildir ayrıca. senin o satın alıp istediğin gibi kaldırdığın yatırdığın koltuğun arkasında benim çayım var birader. ben öküz değilim diyerek o koltuğu yatırıp çayı kucağıma döken adamı koltuğuyla beraber atarım otobüsten.
    1 ...
  14. 8.
  15. otobüs biletine para verdiğim zaman sadece oturma hakkını almıyorum aynı zamanda o boşluğu satın alıyorum. senin koltuğu götündeki vibratör gibi ileri geri hareket ettirebilmen, benim alanıma istediğin gibi sokabileceğin hakkını vermiyor. yolculukta yatacaksan siktir git yataklı trende seyahat et at yaprağı.

    öküz değil normal insandır. arkasındakinin alanına el koymaz.
    2 ...
  16. 7.
  17. öyle öküze can kurban. ama bir de sonuna kadar koltuğu yatırıp, pişkinlik yapanlar var ki, al o sıcak kahveyi boca et suratına. öyle sinir eder insanı.
    1 ...
  18. 6.
  19. 5.
  20. koltuğuna takanları bir gün o koltukta fena ağırlayacak yolcu öküzdür.
    1 ...
  21. 4.
  22. önceden yatırdığı için öküz denmiş yatırmamış yine öküz denmiş iki arada bi derede kalan insandır.
    2 ...
  23. 3.
  24. benim rahatlığıma göre tasarlanmamış koltuklardır. önde koltuğu sonuna kadar dayayan ve ardından ''ımmm- hmmmm'' diye gereksiz sesler çıkarıp duyarsızca dışarıyı izleyen öküzleri şimdiye kadar hiç uyarmadım, çektim. hakkıdır sonuçta, böyle tasarlamışlar bla bla.. buna rağmen o hayvanın yaptığı gibi arkadaki insanı rahatsız etmemek adına hep koltuğumu orta seviyede yatırarak yolculuğa devam eder yolculuk sonunda son 1 saat çarpık bacaklarla yürümek zorunda kalırım. çünkü gerçekten sığmıyorum, arkaya tam olarak yatırsam da sığmıyorum. özet: *
    not: öküz her yerde öküz!
    1 ...
  25. 2.
  26. koltuğu yatrdığında onun önünde oturanı görmemi sağlayan öküz kadar öküz değildir.
    1 ...
  27. 1.
  28. bir aradan koltuğu çeksen üzerine yatacak kadar koltuğu yatıran öküz değildir.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük