kafamı koyarım cama, hayata 5-10 dakikalığına camdan gördüğüm insanların gözünden bakarım. bazen koyun güden bir çoban, bazen arabası yolda kalmış bir adam.
Pencereden seyredilip geçilen köylerde ilçelerde kimlerin oturdugu düsüncesi. Kimsiniz siz? ne isiniz var taa buralarda? Ne için yasiyorsunuz, ne düsünüyorsunuz, nasil yasiyorsunuz...
Yan koltukta oturan adam rahat 50 var ama ergen gibi baba Naber diye bindigimizden beri muhabbet ediyor bir de hart hurt isirarak elma yedi yahu. Hayır bildiğin sueterli bir tip görsen doçent dersin.
Karşı koltukta iki teyze komşusu ile görüntülü konuştu bütün otobüs olarak bizde dinledik.
Ayıp ulan. Sizi kınıyorum ve size laflar hazırladım.
mola yerlerindeki ederinden fazlasına satılan dandik sucuklu karışık tostun dayanılmaz cazibeli kokusu... he bir de geceleyin uçurumun kenarında gibi hissettiren dağ tepe silüetleri.
bu gelen çayı içersem, kendimi tanıyorum, malum çişim gelicek.peki ama o lanet kek de tek başına yenmez ki boğar adamı. peki mola ne kadar uzakta bu şirketle daha önce bu yoldan gelmediğimi için sormalıyım muavine nerde ne zaman ilk mola . çay da güzel koktu haa, dayanabilir miyim lan afyon sik mola tesislerine? yandaki de uyuyo amk. uyanmazsa sikerim kibarlığını uyandırıcam bu kez.
ilk otobüse binerken herkesin sana baktığını hissetmek. daha sonra gözüne nezih görünen bir yolcuyu molalarda ağzı açık bir şekilde uyuyakaldığını görünce ondan soğurken aklından geçenler. belki de geri bırakılanı ya da gidilen yerdekini düşleyerek uyuyakalmaya çalışmak, şeklindeki ruh halleridir.
otobüs şoförünün uluslar arası casus/ajan olduğunu düşünür, kendimi buna inandırırım.. yol boyunca buna göre fanteziler kurar, triplere girer ve hareket ederim. çok iyi oluyor lan.
+ birader, 3 öğrenci uzatırmısın.
zürafa : çok konuşma ve parayı ver.
+ pardon kardeş.
zürafa : özür dileme.
+ .... kusura bakma kardeş, tamam.
( zürafa parayı uzatır ve namaz selamlarmışçasına sağ sol kontrolü yapar.. )
zürafa : problem yok. özür dileme, sessiz ol. ve devam et.
+ abi sen neysin ?
zürafa : lan kes kes !
Bütün yolculuklarda insanı mucit olacak kadar düşündüren bir mevzu vardır; kafayı cama dayayıp aynı zamanda titreşimden etkilenmemek. Düşünülür taşınılır sonuç olarak bir hırka vb cisim araya konulur fakat asla yeterli olmaz.
Ankara-Aksaray 220 km 90 la gitse 2,5 saate ankaradayiz. Yarim saatte mola verse 3 saat. ( yolculuk 3,5 saatten az surmuyor , nerede hata yapiyorum ben)
- olası bir kaza durumunda nasıl kurtuluruz lan?
- umarım sallama çay çaykur markadır, çiş gibi oluyor diğerleri ihi.
- neden bana denk gelen televizyon hep bozuk oluyor bu işte bir iş var.
- bir on dakika içim geçse tam süper olur.
--spoiler--
istanbul'dan ankara'ya kaç para yakıyor bu otobüs, 54 koltuk var ortalama 35 liradan 35*54= 1890 lira para eder. 250 lira yaksa 400 lira şoföre versek muavin zaten aylık alıyordur onu boş ver ogs kgs falan fıstık 1000 lira temiz kalıyordur lan.
--spoiler--
genelde uzun otobüs yolculuğunda düşünülenlerdir.
horlayan amca ne zaman susar? öndeki koltuk daha ne kadar arkaya yatabilir? bir insanın ağzı nasıl böyle kötü kokar?
şoför böyle otobüs sürmeyi nereden öğrendi?
