kırk beş dk, bir saatlik yolda deli gibi uyuyan inilecek yere geldiğinde kendi kendine "ulan hakkariye kadar gitsede uyusam a kû "diyen sonra askerligı hakkariye çıkıp otobüste deli manyak gibi kafayı cama dayayip direkleri sayan insandır.
çevremdeki insanların bir çogunun kendini dahil ettiği başlık.ama otobüslerde ben hariç herkesin uyuduğunu görünce yalan mı söylülorlar diye düşünmeden alamıyorum kendimi. ** (bkz: hepimiz yalancıyız)
en önde oturup şoförün uyukladığını farkeden, yol boyunca gözünü şoförden ayırmamayı, uyuklama anında şoförü dürtmeyi kendine görev edinen insan olma ihtimali yüksektir.*
oturduğu şehir dışındaki bir şehirde okuyan her üniversite öğrencisi. genelde otobüs yolculukları ile ilgili ilginç anılara sahip olandır. uyumamasının sebebiyse, yanında oturup askerlik ya da gençlik anılarını anlatan yaşlı amca ya da ön veya arka koltukta, ailesiyle oturan ve hiç susmayan bebektir.
çok sık otobüs yolculuğu yapan insandır. bu kişi uyusa bile tabir-i caizse kuş uykusunda uyur. dönüş sarsıntılarında uyanır. dinlenme tesisi, benzin istasyonu gibi yerlere girildiğine gözler faltaşı gibi açılır.
öndeki adam horlar, bir taraftaki ayakkabılarını çıkarmıştır ayakları kokar, diğer yandaki osurur, arkadaki bebek ağlar... uyuyamamak işten bile değil.
(bkz: bu benim lan)
önde olsa da, ağlayan bebek falan olmasa da, saçma sapan bir arabesk müzik çalmasa da uyuyamayan insan olabilir. bilmez nedendir. memleketin yolunun az sürmesine şükretmektedir ve uzun otbüs yolculuklarından nefret etmektedir bu şahıs. katılmayı çok istediği bir geziye katılmaktan bile vazgeçebilmektedir bu şahıs, sırf uzun otobüs yolculuğundan nefret ettiği için.
uyursa sanki kaza olacak duygusunu hisseden kişidir. otobüsün sağ salim gideceği yere varmasını sağlayan onun bekçiliğidir. bu kişilerin uçak yolculuğu sırasında uçak bir yana meylettiği zaman ağırlığını diğer tarafa veren versiyonları da mevcuttur. böylece dengeyi sağladıklarını düşünüp, huzurlu olurlar. işte böyle bir şey...