otobüsün mola vereceği yere yaklaştığı esnada kaptanın mola bilgilerini anons etmeye başlamasıyla paketten çıkarılıp hazırlanan sigaranın daha otobüsten iner inmez büyük bir keyifle yakılması, sonrasında ihtiyaç giderilmesi, son olarak kalan vaktin en iyi şekilde değerlendirilmesi.
allah aşkına, ne yapılabilir?
gider sıçarsın, sonra mevsimin durumuna göre yiyecekler yersin. kış ayı gibi sıcak olmayan bi mevsimdeysen tost yersin, ayran içersin, yazsa dondurma yersin. üstüne konuşulacak bu kadar saçma bi konu görmedim.
eğer antalya gibi sıcak bir yerden bindiyseniz ve mola yeriniz iç kesimlerde bir yerse yapacağınız şey titremektir. üstünüzde ince giysiler vardır haliyle üşürsünüz.
otobüsün mola verdiği tesise göre pis veya temiz (genelde pis olur) olan tuvaletlerine gitmek, hijyenik olmayan bir ortamda aç karnını doyurmak, birilerini ziyaret için seyahat ediyorsanız ve hediye almayı unuttuysanız çok pahalıya hediyeler almak.
yanınıza tesadüfen oturmuş hatunla muhabbeti koyulaştırıp ufaktan ufaktan yiyişmeye başlarken, karşılıklı olarak "otobüsün mola verdiği yerde inşallah otel vardır" temennisinde bulunma durumudur, sonra çantaları alıp otele koşmaktır...
koşa koşa tuvalete gitmek, çorba içmek, genelde hoşaf gibi olan çayla sigarayı içmek, o da bitince otobüsün çevresinde boş boş dolaşıp bir sigara daha içmek..
eğer geceyse ve kış aylarındaysanız, üşüyüp tatlı tatlı titreyerek mola saatinin dolmasını beklemek. bu titreme normalden çok farklıdır. insanın hoşuna gider, ruhunu okşar ve huzur verir.
otobüste gelen bütün gazı çıkartmayıp mola yerine gelince açık havada özgürce salmak. eksilemeyin bak. yalan mı? herkesin başına geliyor. kimisi yürüyüş yapıyor, kimisi sigarasını tüttürüyor, kimisi marketten bir şeyler alıyor. dışarıdan genel olarak baktığınızda her şey normal seyrinde gözüküyor. evet aslında herkes salıyor.