otobüsün dolu olduğuna bir türlü ikna olmayan, genelde orta yaş üstü bayanlardır.
balık istifi gibi gidilen otobüste çok yer olduğunu sanarlar, bir keresinde "bu otobüs daha 50 kişi alır" diyenine bile denk geldim.
bu tipte bir teyzeyle aramda geçen muhabbet.
teyze - genç ilerlesene.
feciasabi - önümde bayan var üstünemi çıkayım.
teyze - naparsan yap 2 adım daha at da.
(olaydan sonra 3 durak boyunca teyzeyle önümdeki bayan tartıştı.)
önler tıklım tıklım dolu olduğu halde (içeri insan giremiyor) arkaların daha boş olduğu 93 terminal otobüsünde söyleniyorsa son derece haklı bir laf. dışarıdan kabak gibi bellidir arkaya daha sıkışılabileceği, zaten önden girmeye çalışıp da giremeyen amcalar hep şikayete başlar. akabinde şöförün sesi duyulur arkaya ilerlenmesini söyleyen.
taze yaşanmış olay:
+kardeşim lerleyin. bayan bir adım daha atalım şurdaki boşluğa geçelim!
- boşluğa geç demesi kolay da bak bakalım ben oraya girebilcek kadar zayıf mı gözüküyorum?
+???...
bir de otobüsçü amcanın biri birgün (cidden arkası boştu ve insanlar geçmemekte ısrar ediyordu) "korkmayın bu otobüsün arkası da tuzlaya gidiyor" dedi. sonra herkes bir bir geçmeye başladı.*
bunlar sendikalı işçilerdir. adamların mesleğidir. bu iş için devlet demir yollarından maaş almaktadırlar. mesailerinide otobüse bindikten sonra akbilini basıp otobüsün arkasına işi varmış gibi hızlı adımlarla ilerleyerek yaparlar. gavatlar..
'burası doldu gülüm mümkünse sen biraz öne doğru ilerle' diye bir cevap verilir bu tiplere sonra 'ne diyorsun lan lavuk in la aşaya' cevabı alınır, 'tantana yapma lan hadi in aşa' denir, otobüsten aşağıya inilip bir güzel dayak yendikten sonra tekrardan otobüse binilir.
adam zaten sinirli, kim bilir kaç saat soğukta beklemiş otobüsü niye artislik yaparsın ki. bu tiplere hak vermemek elde değil. *
orta tarafın arkaya ilerlemesini isterler aslında. "arka taraf" ilerle denilince öne doğru gelerek ortaya doğru ilerlerler. nedense bu orta taraf hep boş sanılır. zaten bir çok kişi otobüse binmeden önce dışarıdan otobüsü keserek* yanındaki vatandaşlara "bak kardeş otobüs boş ilerlemiyo orta taraf" baabında önyargılarla biner.
akbil basmak bu adamlar için başlangıç işaretidir. işareti duyan çılgın vatandaş ortadaki boşluğa doğru pis pis bir kaç bakış atar. bu adamların asıl hedefi boş yer açmak değil, tutunacak bir demir ya da en popüler yerlerden birisi olan körük üstünde yer kapabilmektir. bu popüler yerleri kapmak, aynen sigortalı işe girmek gibidir. bir karizma göstergesi, liderlik dürtüsüdür.
bu arada arka taraf kendi işinde gücündedir. önden bağıran asi vatandaş, "beyler ilerleyin" şeklinde zerzenişlerde bulunur. bu yüzden kadınlar bu adamları hiç sallamaz. "ulan ben bir kere kadınım, sen beni ne hakla arkaya gönderirsin" tavrıyla camdan giysilerini kontrol etmeye devam eder. nokia marka telefonun beyaz kulaklığı standart ekipmandır.
işte o andan sonra arka tarafa sıkışmış yolcularla bu kadın arasında 1 metreden fazla boşluk oluşur. arka taraf yolcuları karantinaya alınmış gibi sıkışmıştır motor gürültüsünün en yoğun olduğu yere. orta tarafta oluşan bu boşluk, işte bu kadından sonraki boşluktur. dışarıdan görünen de hep budur.
gerçi artık metrobüs diye yutturulan o gri otobüslerin arka tarafını şark köşesi gibi dönerli oturma şekliyle donatmışlar. asi vatandaşlar ağız tadıyla yolcu yönlendiremez olmuşlar. iett bile binilmez olmuş. sen de gelmez olmuşsun.
otobusun orta kısmında bulunan kimi yolcuların, otobus her ne kadar dolsada, bulunduğu mevkii ısrarla terketmeme eylemi sonucu ; otobusun giriş kısmı,söförün dikiz aynasını işgal edecek sekilde(ki bu durum söförün zayıf noktasıdır.), tıka basa dolmuştur.
bu duruma, gönlu razı olmayan bir söför yada tutunacak yer bulamayan sinirli yolcu;
"arkaya doğru ilerlermisiniz arkadaşlar" seklinde bağırır.
genellikle uzun süre ortadaki yolcular öndekileri duymazlıktan gelir.
otobüsü sahiplenmiş kıl tiplerdir.bir de sert,kendilerini karizmatik yapmaya çalıştıran sesleri vardır ancak bu ses onları daha da itici kılar.
-arkadaşlar ilerleyelim lütfen.
şöförün yakınında yaptığı bu fiile arkadaki yolcular tarafından verilen çok güzel argo içerikli cevapları duymayan meşe odunuyla dövülesi insan.
(bkz: sevmiyom oğlum seni)