otobüs terminalleri ve otobüslerin mola verdikleri yerler her insanın, özellikle karayollarının ulaşım ağının yüzde 99 unu kapsadığı ülkemizde ki her insanın kullandığı ya da maruz kaldığı mekanlardır. bu mekanlarda her kesimden insanı görmek mümkündür. çünkü öyle ya da böyle insanlar bi nedenler biryerden biryere gider. velhasıl kelam durum böyle olunca bu tür yerlerde yaşanacak olaylar da çok çeşitlidir. bu başlıkta bu tür olaylara şahit olan insanların bunları paylaşması .komik mi olur, hüzünlü mü olur, dramatik mi olur, eğlenceli mi olur orası bilinmez. benim dikkatimi çeken birkaç tanesiyle başlamak isterim.
-otobüs mola vermek üzere tesise yada terminale girer ,daha perona girmeden höparlörlerden bir anons duyulur ama anlaşılması imkansızdır. sanarsınız ki anonsu yapan arkadaş konuşurken burnunu kapatır ve çok hızlı konuşur. mırmırmırmırr yarım saat mırırmım teşeekür ederiz. ne için teşekkür ettiğini anlamazsın adamın. günümüzde bu olayı bilgisayar sistemiyle aşan tesisler vardır onlara teşekkür ederiz.
- mola verilmiştir herkes alelacele otobüsten iner direk tuvalete yönelir malum yol boyu ikram var ama mola 4 saatte bir. yanyana sıralı kapılar sırayla geçilir boş bulunan ilkine girilir ve hacet giderilir. bu sırada diğre tuvaletlerden gelen ilgi çekici sesler duyulabilir. şiddetli osurmalar sırasında sesi kamufle etmek amacıyle aynı anda öksürme sesleri duyulur . bu na gerek duymayanlar yol boyu biriken gazı geyet güzel koyverir ve bu sesin yankısını duymanız çok sürmez .gülsen bir türlü gülmesen bir türlü.
-içtiği 25 kuruşluk suyu işemek için 50 kuruş vermek istemeyen tiplerde vardır. canı sıkılır . ulan bir bardak su için 50 kuruş çok değil mi kardeşim diye isyan ederler. öğrenci olması muhmetel tiplerdir. uyanık arkadaş. direk tesislerin arka bahçesine bir çıkış veya varsa sote bir duvar dibi aramaya başlar bulur bulmaz işini görür. kendiyle gurur duyar. kazıkçı tesis tuvaletine 50 kuruş bayılmamıştır ve işemiştir ,göğsü kabarır.
-otobüslerin arkalarında yalnız dolaşan tipler vardır. amaçları açıktır. gaz vardır ve osurmalıdırlar. tesisten uzak ve alnız olabilecekleri tek yer otobüslerin arkalarıdır. eğer hava soğuksa otobüsün motor kapağına sırtını dönerek bir yandan kendini ısıtan bir yandan da osuranlar çoktur. kendimden biliyorum. bu şekilde açık alanda atılan bir iki turda birikimden kurtulunur.
-3 lira verdiği çorbanın yanında 2 ekmek alanlar vardır. sebebi ise açıktır. ulan 1 liralık çorbaya 3 lira alıyorlar deyip verdiği fazla parayı ekmekle kapatmaktır. hemde karın doyurmaktır. çıkışta da ağzına kürdan alırlar. sanarsınki etli yemek yedi de dişinin arasına et kaçtı.
-en önemlisi ise bu yerlere kin duyan insanların otobüsten hiç inmemesidir. neden derseniz . herşeyin iki katı fiyata satılması ve burda mola veren insanların sömürüldüğünü düşünmeleridir. haklıdırlarda. gerçekten herşey fahiş fiyatlara verilir. etimek ekmeği ile yapılan avuç kadar tosta 2,5 lira çeken yerler vardır. çorba 3 lira bir tabak sulu yemek 5 lira gibi. en çok can sıkanıda yukarda bahsettiğim gibi 25 kuruşluk suyu işerken 50 kuruş vermek . çoğu insan düşünmüştür. ulan böyle biryerde hela senin olcak sırtın daha yere gelmez anasını satim , diye.
-mola yerinde unutulan yolcular en kötüsüdür. herşeyi arabada kalır . kalan eşyalarına mı üzülsün yoksa varacağı yere geç kalacağına mı . er yada geç varır ama bir sonraki aynı yere gidicek başka bir otobüsün gelmesi ne kadar sürer kim bilir.