otobüste gömlekten ya da tişörtten içeri hava girsin , terleri soğusun diye koltuklardan tutunmak yerine üstteki tutacaklara asılıp duran insanlardır... Hiç akıllarına gelmez bunların kollarının altında bayanlar var, çocuklar var... Kalabalık otobüslerde böyle kolların altında kalmış bayanlar oflayıp puflarlar, kolonya sürerler , ters ters bakarlar da hiçbiri üzerine alınmaz bu ayılar...
iğrençlik abideleridir. sanki inatmış gibi hiç pencere açmazlar ve genelde de ayakta dururlar. sırf gıcıklığına kollarını havaya kaldırıp, otobüsün üst kısmındaki demirden tutarlar.koltuk altları bilerek iyice açılır(!) belki de amaç havalandırma pozisyonunu almaktır(?) diğer insanlar kusmak ister, otobüsten inip eve koşarak gitmek ister... ama yapamazlar. o koku onları hapsetmiş, adeta uyuşturmuştur...
bunların bir de garson versiyonları vardır. insanı vereceği siparişten vazgeçirip, bana bi su birader deyip başka yere gitmesine sebep olurlar. lokantacılar restorancılar duyun bunu, garsonlarınızı uyarın, deodorant verin bişey yapın.
bu sıcakta toplu taşımayı çekilmez kılan yegane unsurlardan sadece birisi. ama cins ayrımı yapmak doğru olmaz. herkes ter kokuyor, herkes iğrenç bir halde, tıkış tıkış. hele hele metrobüs ise işte şimdi yandın.
bırakın dünyeyı galaksinin en yakışıklı erkeğide olsa gözümde bitmiştir.tamam pahalı pahalı parfümlerle sokağa çıkmasın ama en azından kötü kokmaktansa kokusuz(o da neyse) olsun.gerçi insanlık hali çokta yüklenmemek lazım.
her an suçlu bireyler olarak görülmemesi gerekilen erkeklerdir.
Farz et ki iş yerinde tüm gün hayvanlar gibi çalışmışsın. Resmen götünden ter akıyor yorgunluktan. Sabah kolonyayı, deodorantı geçtim parfüm şişesini boşaltmışsın üstüne ama boşaltsan ne fayda. Günde 2 kilo veriyorsun sırf terlemekten. Peki ne için? Evine iki ekmek götüresin , Evdeki insanlar aç kalmasın diye. Eve geldiğinde duşta uyukluyorsun resmen. Yolda gözün görmüyor önünü sarhoş gibi yürüyorsun zar zor.
Böyle yaşayıp gidiyorsun. Bir de bunun bonusları var. Otobüse, minibüse biniyorsun. dışarısı 25 içerisi 35 derece. iyice ter içinde kalıyorsun. işyeri de spor tesisi değil ki amk. Ne bir duş var ne başka birşey. Bu haldeyken bile elinden geldiğince insanları rahatsız etmemeye çalışıyorsun.
Sonra? Sonrası şu. o bindiğin taşıtta senden rahatsız olan insanımsı *** sana bunu söylemek yerine ki söylese elinden geldiğince rahatsız etmemeye çalışıcaksın gitmeni bekliyor. Sonra evde, okulda, işte hatta sen indikten sonra o otobüste hakkında hayvan, öküz, sığır diye atıp tutuyor. Sen ise bunu farkettiğinde yerin dibine giriyorsun hiçbir suçun olmadığı halde.
işte türkiye de ki insanlar bu anlattığım şekilde yaşıyor hayatlarını. Ve kendini masal dünyasından çıkıp gelmiş sanan, o kokan insanları her gördüğü yerde anlatıyor;
--spoiler--
Hayvan herif terli terli otobüse binmiş
--spoiler--
diye. Çünkü sana sessizce "ter kokuyorsunuz biraz rahatsız edici" diyecek kadar insanlıkları kalmamış.