saçmalık değildir ancak, kişi karşısındakinin hamile olduğunu anlamak zorunda da değildir.
daha geçenlerde metroda önümde genç bir kadın ayakta durdu. ben ise telefona bakıyorum, kendisiyle bir ilgi alakam yok ancak o ayakta ben oturuyor olduğumdan ister istemez gözüm değiyor. karnı az-hafif * şişkin gibiydi. zira hafif göbeği de olabilir, aşırı kilolu değildi ama öyle zayıf sıska bişey de değildi. uyuz karı anlayamadığım bir şeyler söylenmeye mırıldanmaya başladı durdu, bense kulak vermedim ne de olsa doğrudan olayın içinde değilim. sonrasında karşı koltuktan orta yaşlı bir adam ayağa kalktı, yer verdi. düşündüm ki meğerse kadın hamile büyük ihtimal.
elalem de senin hamile olduğunu anlamak zorunda değil ki bre kardeşim.
başlık sahibi yazarın tanımı ve ona benzer yazılan tanımların hiçbirini azıcık akıl, vicdan ve merhamet sahibi insan ironi ya da trollük olarak nitelendirmez.
buna halk arasında deyim yerindeyse, şerefsizlik denir. hamile, hasta, yaşlı yahut engel sahibi vatandaşlar üzerinden bu denli mide bulandırıcı beyanlarda bulunmak ruhen ciddi problemler yaşadığınıza delalet. Sözde eşitlik hakkını, aynı kulvarlarda olamayacağınız sizden bedenen aciz bir insandan Söke söke alacağınızı düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. ve evet, hamile kadın hakkında düşündüğünüz sapıkça şeyler yüzünden yaşadığınız toplumdan dışlanmayı sonuna kadar hak ediyorsunuz.
ilkel kişiliğiyle temasını koparamamış, depodaki sürüngenini de işin içine katarak "başkasının altında inlemiş" gibi bir cümleyi kurmaya kendine had gören bicimcik beyinli yazar beyanıdır.
kadın parası olsa zaten karnı burnunda o otobüse binmez... taksi kullanır... sen yer vermesende olur... yazarın egosu fütürsuz şekilde yer işgal etsede bir birey olarak otobüsü kaplayabileceğini zannetmiyorum...
o değil de geçen metroda oturur halde seyahat ediyorum. yanımda benden büyük bir abi oturuyor. önümüzde de genç bir kız ayakta duruyor. kız biraz göbekli. yanımdaki abi izanı kaybetmiş olmalı ki kızı hamile sanıyor ve yer vermek istiyor genç kıza. kız nasıl mahcup anlatamam.. "abi dur kız hamile değil saçmalama" diyemiyorsun tabi o an.
benim anlamadığım hamile dediğin illa da şişko mu olmak zorunda yahu. biraz fit olsa eyvallah da balina gibi ortalıkta dolananlar hamile olmasa da yer vermek zorunda bırakıyorlar insanı. biraz da acıyorum tabii. asıl acınacak olan bizim gibi çirozlar halbuki. o kiloları yapmak ve muhafaza etmek epey bir yiyici olmayı gerektiriyor sanırım. bok boğazlı aç gözlü doyumsuz insanlar, bu kadar tüketmek için paranın da olması gerekiyor. elalem yesin otursun biz aç karnına ayakta gidelim iyi dimi.
istanbul bu konuda ibretlik zaten. Başlığı açan yazar gibi düşünüyor çoğunluk merak etmeyin. Hamileliğimin 3 ayını izmir' de geçirdim. Sürekli gezdim. Her yerde kolaylıkla oturacak bir yer bulabildim. ( hastane, minibüs , otobüs, metro gibi)
Istanbul mu ? Bu şehirin insanına diyecek fazla bir şey bulamıyorum. insanlar yamyamlaşmış burada.
Burada çok hasta olduğum dönem ama nasıl hastalık : gözlerim görmüyor, kollarım tutmuyor, her gün hastane hastane geziyorum. Çok nadirdir yer veren insan. Dışarıdan sağlam görünüyorum diye durumu kanıksamıştım. Izmir ' de sahiden diyorum kadın olmanız başlı başına yer verilmesi için bir neden. Gözünü seveyim izmir' in. Çok kalabalık bir otobüste tabiki öncelik yaşlıların , çocukluların ve hamilelerin. Gelelim tekrar istanbul ' a. Geçenlerde devlet hastanesine gittim bebeğin kontrolü için. Özel hastanede bir ton saçma şey söyleyip korkutmuştu doktor beni. Ne varsa devlet hastanesinde var dedim gittim. Herkes oturmuş koridorda. Ayakta bekliyorum. Kadınların çoğu hamile bile değil. Sonra türbanlı bir kadının sırası geldi ve başka bir türbanlı kadını kolundan cekiştirip " buyrun buraya oturun " dedi. Eşimle ben bakakaldık. Biz yıllardır açık / kapalı ayrımını nasıl düşünememişiz? Ki bu ilk kez başımıza gelmedi işin acı kısmı. Türbanlılar arasında bu şekilde iğrenç bir ayrımcılıklı dayanışma var. Metrobüstede öyle türbanlı kadın kalkarken başka bir türbanlıyı dürtükler boşalacak yere otursun diye. Ne bileyim darbe zamanıydı mesela otobüsler ücretsizdi ya hani her akşam millet meydanlarda toplanıyordu. Bir akşam bir yere gidiyoruz. Otobüse bindik. Ellerinde bayraklarla doluşmuş türbanlı kadınlar , eşleri çocukları falan. Biz biner binmez içlerinden biri demez mi : " bunların ne iş var ? Otobüs bedava ya herkes doluşuyor " gibi saçma sapan şeyler. Otobüsün şoförü de irkildi kavga çıkacak diye. Hiçbir şey yapmadım. En öne geçtik. Düşündüm de o zamandan bu zamana ciddi ciddi bu ülke ayvayı yemiş. Bu kutuplaşmalar , azalacağı yerde git gide artan faşizm ve cehalet. Bu ülkeden ümidim yok.
adminler cidden uyuyor mu?
hergün sağ tarafta atatürk'e,kadınlara,hamilelere,ermeniye,kürde, dindar olmayan her kesime tonlarca hakaret içeren faşist ırkçı başlıklar açılıyor.
bunların kontrolü ve silinmesi,yazarların sözlükten uzaklaştırılması bu kadar mı zor arkadaş?
insan olmak bu kadar mı zor sayın embesiller?