indiğinizde, nerden gelip nereye gittiğinizi, hayatın anlamını ve adaletini, sizin adaletinizi, hanginizin normal olduğunu....* sorgulatacak olan vesile.
yol boyunca tedirgin olup, acaba bir şey yapar mı? kalkıp başka yere geçsem mi? eğer yerimi değiştirirsem daha çok bela olur mu? gibi içsel sorulara cevap arayarak yolculuğun devam etmesidir.
bir yolunu bulup onu konuşturmak için mükemmel bir fırsattır. aklını kaçırmış da olsa, her insanın anlatacak bir hikayesi olduğundan tadından yenmez durumdur. insanların hikayelerini dinlemek zevklidir öyle ki.
uyuyor, kitap okuyor, müzik dinliyor numaralarının hiç birinin işe yaramadığı haldir. "Delidir ne yapsa yeridir" mantığıyla düşünüp "deli deliyi görüce çomağını saklarmış" kalıbıyla karşı taaruza geçilmesi gerekir.
ilk başlarda baya bi tırsarsınız ya bana takarsa diye. eğer başka birini kafaya takıp onunla uğraşmaya başlarsa sizin için zevkli geçen yolculuk olacaktır
Ha bire konuşanları vardır. Siz cevap versenizde vermesenizde o sorduğu sorulara bir çeşit çözüm buluyordur. Yurtdışında kendi yaşadığım bir olaydan örnek vermek gerekirse:
deli: "helloo! how are ya?"
ben: "erm, hi?!"
deli: "You're fine then, what's your name?"
ben : ....
deli: Hafiften Sallanmaya başlar ve "Oh, I'll call you Jack then, the seats here are rather flimsy eh?" der.
ben : O sırada dışarıya bakıyorum.
deli: "Jack, jackk, jackkk!"
ben : "What?"
deli: "Nothing, just checking."