bir de bunların metrobüs,tramvay da ilerlemeyen tipleri var ki akıllara ziyandır.
ilerle diye işarte edersin mal mal bakar suratına,küfürde edemezsin ama ters bi' bakış bile yeter,anında ilerleme hareketleri başlar.
arka tarafa gitmekle namusunun kirleneceğini sanan tiplerdir. bir de özgüven eksikliğinin kokusu buram buram etrafa yayılan kızlardır bunlar aynı zamanda. zira ön tarafta oturan tanıdık biriyle konuşup kendisini kalabalıkta daha rahat hissetme şansını arkaya ilerleyip kaybetmek istemez. ayrıca günden dönen teyzeler de öndeki gençlerden birini gözlerine kestirerek onun başına konuşlanırlar ki genç güya utansın ve ona yer versin. te allahım ya...
özellikle bu sıcak günlerde bu tutumunda ısrar ediyorasa alnının ortasına imdat çekiciyle vurası gelir insanın. o derece. hele birde bu dallama biraz etine dolgun bi arkadaş ise sinir katsayısı iyice yükselir. bunlar bi kaç çeşit olup şöförün ''arkadaşım otobüs ün arka tarafı da aynı yere gidiyor ilerlesene'' uyarısıyla kendine gelir ve harekete geçer. gelin yamacıma çökün hele de bu dallamaları derinden inceleyelim. bu dallamalarin bi kaç model olduğunu söylemiştim. ilki kulaklıklı şişman dallamalar. bu model kulaklık itibariyle şoförün uyarısını da duymaz illa durtmek icab eder ama bahçe makasıyla kulaklığına ufak bir müdahale de bulunmak daha makbule geçer. ikinci model yanında ekurisini de bulundurmak suretiyle otobüsün en dar yerine dikilerek dedikodu kazanını kaynatir. bunları kafa kafaya vurmak gerekmektedir. bu ekurili modelin ekurisi oturursa durum daha da vahim bir hal alir. ne yaparsan yap bunu o direğin dibinden ayiramazsin. o yüzden kendi haline bırakılmalıdır ne de olsa az sonra fordus magandus tarafından rahatsız edilip arkaya ilerlemeye zorlanacaklardir. tüm bu dallamalarin tek bir ortak özelliği vardır o da hayattan bezdirme konusunda pazarın orta yerinde dedikodu yapan teyzelerin hemen arkasından 2. sıraya yerleşmiş olmalarıdır. evet şimdilik aktaracaklarim bu kadar. sendeyiz birand.