dırıdıd dırıdıt
Bu sesi duyar duymaz hemen arkamı dönüp öndeki teyzeye yöneldim. Gülümseyerek;
-akbilinizi kullanabilir miyim?
-hayır
içimden şey demek geçti o an " noldu sövdük mü? parasını öderim "
iki kadına daha sordum. vermediler. otobüs hareket halinde o an. insan reddedilince çok üzülüyor ya. ne bileyim. içime bir şeyler oturdu böyle. Youtube da kanlı gül fotoğraflı şarkıların yüklenmesini beklerken yüklemenin yarısında internetin kesilsin. Çok çişin geldiğinde evin kapısının önünde anahtarını bulama e mi teyze.
Biraz daha durdum ayakta 1 durak sonra " iniyim " dedim. Şoför burada mı inecektin dedi. halime üzüldü galiba. " hayır ama olsun " diyip indim.
Akbilin yoksa binme arkadaşım.
Bu kadar kişinin zamanını alamassın kendi çıkarların için. Bir de "parasını ben size vereyim" diyorlar, yok vermeseydin bizden olsun.
genelde sadece sormakla kalınan sorudur, cevap nedense gelmez. yahu bari birisi de çıkıp yok desin!
herkes tuhaf bir bakış atar, kimisinde olur vermez, kimisi paramı alamam lan diye vermez, kimisi oh iyi oldu kal öyle şerefsiz diye düşünüp kılığına vermez.
hele bir de elinde tam basılan tutarı karşılayacak kadar bozuk paran varken vermeyenler vardır ya, ne diyeyim, allah vicdan versin böylelerine.
birgün elimde tam param, otobüsteki 10- 15 kişilik güruha sormuş idim bu soruyu, hepside altına zıçmış çocuk gibi bakmış idiler. sanki hepsi birden aylık kullanıyorlarmış gibime gelmişti. neyse, kapı ağzında dikildimdi, geleni geçeni dikizleyip kah malum soruyu sorarak kah ekrandaki akbil bilgilerine bakarak birine bastırmak için adeta savaş veriyor idim. herifin biri bindi, akbilinde para da vardı lavuğun, 'şeyy' dedim, 'akbil', 'benim içinde bassanız ben parasını şeyetsem size?'
herifin oğlu 3 saniye kadar suratıma baktı ve, bana lazım, ben daha otobüse binicem, dönüşe yetmez sonra dedi ve vınladı arka tarafa doğru!
ee gayet tabi, yetmezse basmaz insan dimi? ama biraderim, akbilinde 20 küsür paran varıdı, ne dönüşü, ne otobüsü?
ulan akbilli uçak olsa iett'nin, o paraya uçağa biner, ertesi gün de sabah otobüsüne gene paran kalır.
senin vicdanını adamlığını... neyse! *
- feribotta akbili olan var mı?
- kardeş bu akbil ile değil parayla
- biliyorum, ama yine de sormak geldi içimden.
- atla kardeşim suya hadi. uğraştırma bizi
- karşıda görüşürüz abey
-otobüste akbili olan var mı?
-yok
-hiç mi yok.
-hiç yok ile yok aynı anlamda.
-hımm ya bu kadar insan o zaman nasıl bindi arkadaş.
-lan fakir doldursaydın buraya geçmişsin 0.7 ucu olupta vermeyenin gibi.
-tamam abi sakin neyse ben doldurayım o zaman.
'cezalı akbil'adı altında iett nin ortaya attığı sistemle sevgili saygılı şoförün akbilinden bipletmek.30 kuruş fazladan bilet parası verip,'e şey akbili olan var mı'diye ezilmek yok.30 kuruşla bu ezikliğe son. (bkz: akbili biten ezik yolcu)
genellikle soruyu soran kişiyi utangac tavırlar içine sokar. normal bir yerde olsa esip gürleyen bir kişi akbil cihazının önünde öyle bir cılız akbili olan varmı diye sorar ki, sadece ön sıralardan bir iki kişi duyar. arkadakiler ne dediğini duymasalar da kişinin mahcubiyetinden olayı anlarlar. eğer bu soruyu sorduktan sonra bir de bozuk paranız yoksa ikinci mahcubiyet başlar. * bu yüzden eğer otobüste akbil isteyenler olursa fazla sıkılmalarını ezilip bükülemelerini beklemeden onlara akbil vermeye çalışırım. bazen bozukları da olmaz. önemli değil derim ama diretirler. bu durumda en iyisi başka sefere siz de başkasına ücretsiz akbil verirsiniz demek. en sonunda da akbil verdiğin yada aldığın kişiyle göz teması olmayacak bir koltuk bulmaya çalışmak en akıllıcası.
bazı iett şöförlerinin duymak için sabırsızlandığı ve duyduğunda da ellerini ovuşturmalarına nedne olan soru. bir dönem yasaklanmış olmasına rağmen şimdilerde yine şöförlerin perakdence biletçilik yapmasına imkan tanınmış durumda ve onlar da her bu soruyu soran yolcudan 15-25 kuruş civari bir gelir elde ediyorlar. günde o otobüste bu soruyu kaç kişinin sorduğuna bağlı olarak da bu ciddi bir ek gelir haline dönüşüyor haliyle.
istanbul'da yaşayanlar için bir sorun.
akbil elektronik bilettir.
yeni uygulamaya göre iett otobüslerinde artık sadece bilet ve akbilin geçmesinden dolayı,kişide eğer bilet-akbil yoksa ve illaki o otobüse binmesi gerekiyorsa,otobüse binip,kalabalık otobüse utana sıkıla "akbili olan var mı" diye sormasıdır ama insanların yüzünden genellikle "lan koca adam-kız olmuşsun,hala bir akbilin bile yok" cümlesi okunmaktadır.