kendisini hiç de güzel ve akıcı konuşmalarla kanıtlamak zorunda olmayan insandır. her insan kendini farklı yollarla ifade eder, kimi yazıyla kimi müzikle kimi grafikler ve görsellik ile. bunda yadırganacak da yüceltilecek de birşey göremiyorum. sonuçta onu ünlü edenlerin tek dayanağı yazılarıydı, tabi ki kendisinin hakkında yorum yapan her insanı tek tek tanımıyorsa.
adam napmış?
internet'in meşhur etme özelliğinin konuşulacağı bir programa, ekşi sözlük de bir fenomendir, oradan da birini konuk edelim, ne menem bişidir anlatsın diyerek ,ya da belki sözlük tarafından uygun görülerek ve gerçekten de sözlükte isim sahibi bir zat olarak programa katılmış ve orada hiç de gözardı edilmeyecek bir biçimde düşüncelerini bugüne kadar tv dünyasının pek de alışık olmadığı bir biçim de ifade etmeye çalışmış.
sözlük yazarlarının acaba kaçı ben olsaydım böyle derdim diye orada olmayı hayal etmemiştir? dürüst olmak lazım.
yok heyecanlı imiş, yok eli titriyormuş. adam sözlükte yazar arkadaşlar, televizyoncu değil, şovmen değil. heyecanlanması son derece insani. ama sizler sahte, her durumda güçlü amerikan film kahramanlarına alıştırıldınız.
topluluk karşısında konuşmak stress yaratan durumlar içinde hiç te küçümsenmeyecek bir yere sahiptir.
adam konuşurken biliyor başına geleceği, yüzlerce sözlük yazarı,sözlük takipçisi, seveni sevmeyeni tek bir kelimesini kaçırmamak ve sözlükte yazmak için aportta bekliyor. allah düşmanımın başına vermesin.
Katıldığı programın (pişti) düzeyini merkez olarak kabul edersek, o programa ajdar anık kadar uzak, ajdar anık kadar abuk kaçmış ekşisözlük yazarı. ajdar anık, o bünyesinden taşan kontrolsüz özgüveninin ittirmesi sonucu yaptığı haraketler ve söylemleriyle o programda (bile) ne kadar uç ise, otisabi rumuzlu insan da akademik literatür kullanarak anlattığı sanat mevzuları ve örneklemeleri ile o kadar uçtur.
Ve fakat, merkezimizi pişti'den normal dünyaya çektiğimizde, ajdar anık her dünya ve galakside sabit "uç" kabul edildiği için şahsı adına bir değişiklik olmazken, otisabi rumuzlu birey daha bir anlamlı, mana yüklü olacaktır. Keza kendisinin sanat ve sanatçı üzerine anlatmaya çalıştığı şeyler, normal insanlar bir araya geldiğinde çok güzel sohbet ve tartışma konusu olabilir. Ve hatta otisabi oturup sadece dinlenebilir, "evet baba haklısın bir çay daha dökeyim mi?" denilebilir.
Ama bu, aynı kişi tarafından yazıldığı el yazısından apaçık belli ve stüdyo şefi tarafından program boyunca alkışla dendiğinde alkışlamaya programlanmış fakat bunu bir adım ileriye götürerek "dımmmm tıssss" sesini duyar duymaz otomatik alkış moduna geçerek bana gecenin bir vakti pavlovu andıran kitleye dağıtılmış dövizlerle donatılmış, "internetle mutlu musunuz?" gibisinden sorular sorabilen bir kişi tarafından yönetilen ve her vurgulu cümleden sonra 3 dakika "dımm tısss" arası verilen bir stüdyoda olmaz. otisabi rumuzlu insanın donanımları nedir bilmemekle birlikte kitle iletişimi konusunda, en azından dün akşam, feci çuvalladığını söyleyebilirim.
Yunan vazosu, aristo kıl, yün diye konuşurken tüm ordaki insanların değil onun, hatta tek tek ele alırsak sadece onun, safında yer alan bir kişi olarak ajdar anık alttan verilmiş manasız ritm eşliğinde, ritimden daha manasız sözler sarfederken ne hissettiysem aynısını hissettim diyebilirim. ajdar anıkı seyrederken insanlığım adına utanırken, otisabi'yi seyrederken "bireysel kalitem", "düzgünlüğüm" adına utandım.
"Ajdar bey size tüm içtenliğim, samimiyetim ve gelecekteki iyiliğinize bir nebze olsun katkı olması ümidiyle söylüyorum ki şu an ben hariç stüdyodaki her kişi, ki hayranlarım diye işaret ettiğiniz güruh bunların başında gelir, sizinle tümüyle testis geçmektedir. televizyon ekranına çıktığınız ilk andan tutun da bu güne kadar tv dünyasında gördüğünüz, görüştüğünüz her kişi de istisnasız bu fiiliyatı sizinle gerçekleştirmiştir. bu şekilde devam ederseniz de gerçekleştirmeye devam edecektir. şu anki sahte popülerliğinizin benim şu anda saçları fora edip öncesinde afillisinden bir kata çizip brus lii narasıyla deniz hanıma atacağım bir uçan tekme sonrası edineceğim popülariteden farkı yoktur. lütfen artık bunu idrak edin. bu programın yapımcısı dahil herkes 4 yıldır sizin onurunuzdan ekmek yemektedir. buna bir son verin. tedaviye ihtiyacınız var. olun. saygılarımla."
otisabi yerine erdener abi olsaydı bunu derdi. yine de ekşisözlüğün bir zibidiler mekanı olmadığını kanıtlaması açısından otisabinin manasız çabaları belki bir fayda sağlamıştır. konukların ve sunucunun ekşisözlüğü salt muhalefet sitesi olarak 50 kere lanse etmelerine tek kelam etmemiş olmasını da canlı yayın heyecanına bağlıyorum.
ajda pekkanı aristoya havale ederek ayarın kralını veren şahıs. birde kameraların önünde olmanın heyacanı olmasa idi neler yapacağını çok merak etiğim ekşi sözlük yazarı.
eksi sozlukte yazilarini uzun zamandir takip ettigim ayarmator*.Yazilariyla, elestire elestire itin gotune soktugu populer kulturun yaratmis oldugu pisti adli programda sergiledigi (goruntu acisindan) tavirlari celisen insansi.konusmaya fırsat buldugu anlarda farkını hemen belli eden, bilgi birikimi ve de kultur seviyesi ile bulundugu ortamdan ayrı bir dunyaya ait oldugunu ispatlayan suser..genel kani olarak beklenilen performansının altında gibi gorunse de,kanımca dikkatli izleyebilmis olanlarin rahatlikla yakalayabilmis oldugu ayarcıklar program icin yeterli seviyedeydi,ki tam ısındı dedigimiz anda otisabi'nin bulunmasina sebebiyet veren konunun sonuna gelindi..ajda pekkan hanima da saygilar *
iyi, hoş, kültürlü belki de ama hakikaten istenilen şekilde cevap verememiştir.hani dalga geçerek çatır çatır cevap vermek varya
en iyisini bir seyirci yapmıştır
-valla sen saçmalıyorsun biz de arkadaşlarla geldik işte vakit geçiriyoruz öyle
bülent ecevit'in öldüğü gün kendisi hakkında girilen 94 entry e karşılık, sadece bir programa katıldığı halde 65 entry gücünde uludağ sözlük'te etki yaratan eleman. az daha uğraşılırsa bülent ecevit'in öldüğü günden bile daha önemli bir olaymış gibi gösterilecek. nelere prim veriyoruz, neleri meşhur ediyoruz, nelerle uğraşıyoruz.
kimse alınmasın ama program baslarken herkesin tutuk, eliayağı titriyor, lan bumu bizi temsil eden 1 nesil ekşi sözlük yazarı pehh, seklindeki entryleri bir bir editletmiş insandır.
kulturlu oldugunu kanitlamis bir yazardir, zeki oldugunu kanitlamis bir yazar degildir. programdaki gerzeklere, insanimsilara, sanatta bir boktan cakmayan mehmet ali erbil e ve ajdar anik a sanati anlatmaya calismak zekilik degildir. zekilik bulundugu ortama ayak uydurmaktir. yunan vazo suna, suna bilmemnesi... ne anlasin reha ve yanindaki zibidiler? eksisozluk te sanirsam bir yazar kendisi icin soyle bir yazi yazmisti, daha dogrusu bir benzetme yapmisti. benzetme de su vardi: koye gelen bir adam ve koyluler. "koye gelen adam teleskoptan bahseder. koylu de teleskop un ne oldugunu bilmedigi icin aval aval bakar, aa dogru, lazim bizim koye, haklisin gibi" seyler soyler. ve teleskoptan bahseden adam kulturlu, zeki yerine konur. iste otisabi pisti programinda programa katilan ve teleskoptan bahseden kisi olmustur. ve sanatta vazo dan anlamayan, aval aval bakan seyirciler ve programdaki konuklar olmustur. otisabi sehirden gelmis kulturlu, zengin cocugunu oynamaya calismistir. ben beklerdimki otisabi onlarla dalga gecsin, onlarin agziyla konussun, onlarin istedigi rayting i vermesini beklerdim. okuma yazma bilmeyen, kulturu sifir olan bir adama victor hugo'dan, bach'tan, mozart'tan, metallica'dan, wallace ben' den bahsetmek zekilik degildir, zekilik, bilgiclik taslamaktir.
katilmamasi gereken bir programa katilmi$ ek$i sozluk celebritysi. akilli adam vesselam, du$unmesini bildigi gibi kelimeleri kagida dokmesini de biliyor hatta kendisini okuyanlara, takip edenlere bazi $eyleri cok iyi verebiliyor. fakat bu gece o tv programina katilma sebebini daha hala cozebilmi$ degilim. ulan kafam basmiyor heralde. yani olsa olsa ek$i sozluk reklami olsun diye katilmi$tir diyesim geliyor ama konduramiyorum er ki$iye. ayrica tutukluk degil konu$turulmayan ki$idir o studyoda. agzindan cikan kelimeleri saysan ajdar malinin ettigi gotten uydurma deli sacmasi kelimelerin yarisindan az cikar ki ajdar 1500 sene du$unse otisabi'nin kurdugu 10 cumleden 1 tanesini dile getiremez. asil problem bu tarz abuk, reyting kaygisinin tavandan a$agi inmedigi bir programda yunan vazosu orneginden, aristo'dan, sanattan vs. bahsedersen kim sikine takar babam seni? anca dilinden anlayan, sozlukle ha$ir ne$ir tipler du$unur agzindan cikanlari.
bugün pişti programında sanat tarihinden estetik tarihden sanat ve sanatçılık kavramından bahsederken kendisini dinleyen insanların ajdar anık mehmet ali erbil deniz akkaya ve reha muhtar olduğunu düşündü mü bilmem ama ilk defa gördüğüm bu arkadaşa resmen bir kültür şoku yaşatıldı bugün.