hikayenin sonuna kadar "ee? taam, bi espri yakaladık; ama devamı? he?" diye götünüzden ter akar. sonunda "ahah nasıl bağlamış lan piç!" diyip kahkahayı basar, akabinde ani ruh hali değişiminin etkisiyle "niye espri bulacam diye bu kadar kastım ki ühüh" diyerek ağlamaya başlarsınız.
hem çapkın hem pinti az biraz yakışıklı hafiften kültürlü bütün genellemelere uyabilecek fakat bu kadar sıradanken nasıl her hafta okutuyor kendini diye düşündüren bir yılmaz aslantürk karekteri..
uykusuz'daki köşesi mükemmel olan, adamı iyi eğlendiren yılmaz aslantürk tiplemesidir.
her sayıda farklı bir hatunla yatması değildir olay. olayın örgüsüydü şeyiydi. adam zaten işi yatakta bitiriyor hep, asıl mesaj o değil ki? koskoca karikatüristin de "ben çok karıyla yatıyom hehey!" diyecek, bunu da köşesiyle yapacak kadar karaktersiz olduğunu zannetmiyorum.
uykusuz dergisinin 1 tam sayfasını piç eden, hayatımda gördüğüm en komik olmayan karikatürleri çizen adam ve köşesi.
komik olmamasının yanında çizdiklerinin gerçek hayatla da yakından/uzaktan bir alakası yoktur. hani belki çok komik değil ama hepimizin yaşadığı şeyler, güzel tespitler yapıyor dersiniz ya, bu adamda o da yok..
yazdığı, çizdiği herşey cinsel fantazi ürünü ve bütün fantazilerinde kendisi asla reddedilemeyen bulunmaz hint kumaşı, tüm kadınlar ona vermek için sıraya girmiş ve bütün hikayeler mutlaka yatakta bitiyor.. rocco siffredi bile bu kadar çok hatun düdüklememiştir lan.. (!)
velhasılıkelam, bu adama gülüyorsanız ya abaza(n)sınızdır ya da iq seviyeniz 60-65 civarıdır. karikatür çizmek yerine porno film çevirse, hayran kitlesine daha yakın olur diye düşünüyorum..
uykusuz'da farklı şeyler yaparak öne çıkmaya çalışan ancak ne farklı birşey sunan ne de öne çıkabilen şahsiyettir. bu tarz geyiklerin 10 gömlek kalitelisini seneler önce bahadır boysal yaptı, bitti gitti işte...
uykusuz'da bir köşedir. yılmaz aslantürk çizer bu köşeyi, kimisi sever kimisi sevmez ancak çizim yeteneği tartışılamaz. oldukça başarılı bir çizerdir, bildiğim kadarıyla otisabi karakterini kendi yaşadıkları üzerine kurmuştur ancak sonradan malzeme bitince hayalgücü devreye girmiştir.
otisabinin yüksek ihtimalle uludağ sözlük okuduğunu ve burdaki gerzeklerin fantezilerini dile getirdiğini düşünüyorum. kısacası çoğu birer hayal ürünü. esin kaynakları kendileriyle guru duyuyor olmalılar. hee ayrıca bu esin kaynakları otisabiyi okudukça, ulan adam resmen benim hayalini kurduğum şeyleri yaşıyor be deyip dergiyi satın aldıklarından eminim.