otel personeliyle lojmanda sevişmek

entry13 galeri0
    13.
  1. 12.
  2. 11.
  3. okumadım ama anlaşılan nusret birini sikmiş.
    4 ...
  4. 10.
  5. 9.
  6. memeler sıvazlanmadıkça asla fantazi olmayacak hadisedir.
    2 ...
  7. 8.
  8. 7.
  9. şüphesiz ki soluk renkli kaprisi olan ve pencere kulplarına külot asan bir adamla çok zevkli olmayacaktır.
    4 ...
  10. 6.
  11. + lojmanda sevişelim nusret.
    - niye ki lan ben otel personeliyim.
    + olsun başlığı öyle açmış bulundum artık
    - ya personeliyim diyorum, 200 oda var diyorum daha ne lojmanı.
    + nusreeet, seni inatçı keçi.
    - lan beni de maymun etmişin sözlüklerde mözlüklerde.
    5 ...
  12. 5.
  13. 4.
  14. 3.
  15. 2.
  16. özet:annem göster dedi ben ise vermeyi düşledim.
    2 ...
  17. 1.
  18. yazın kendini iyiden iyiye hissetirdiği, havadaki nemin vücudumu sırılsıklam bırakmasını sağlayıp günde 3 kere duş bahanesiyle banyoya gidip kendimi keşfettiğim günler başlamıştı. ne de güzeldi kendi bedenimi keşfetmek. önce duşun altına girip buz gibi suyun altında hormonlarımın yüzünden sıcacık vücudumu serinletmek, ardından ellerimle bütün vücudumu keşfe çıkmak, ah ne de güzel oluyordu yeni keşifler, yeni zevkler bulmak her yeni keşifte yeni bir tat, her yeni tat'ta da biraz daha yükselen iniltilerim. anneciğim ve babacığım sesimi duymasın diye her yeni keşifte duşun musluğunu biraz daha açıyordum. ve yeterince tatmin olduktan sonra* duştan çıkıp tekrar sokağa fırlıyordum. artık hormonlarım bütün vücudumu ele geçirmişti.
    günler bu şekilde geçerken okullar kapanıp, yaz tatili tam anlamıyla başlamıştı. artık kıştan beri beri hayâllerini kurduğumuz tatil için önümüzdeki tek engel babamın yıllık izinini almasıydı. ve sanki tanrı bütün dileklerimizi gerçekleştiriyordu. babam akşam işten döndüğünde müjdeli haberi vermişti, evet yıllık iznini almıştı.
    bir an önce toparlanma sürecimizi başlamalıydı, öyle de oldu annem ve babam odalarına gidip kendi bavullarını hazırlarken ben de kendi odamda bavulumu hazırlıyordum. bir yandan da heyecanlanıyordum zira geçen yıl ilk defa bikini giymiştim pembe renkli bu bikini yüzünden mi, yoksa benim diri vücudum yüzünden mi bilinmez çok kişi tarafından * süzülmüştüm. kim bilir bana bakarken neler hissedip ne hayaller kuruyorlardı.
    henüz 18 yaşıma girmemiştim ama vücudum 18 den daha büyük gösteriyordu. bu avantaj bu yılda işime yarayacaktı zira barlara girerken küçük olduğum düşünülüp kimlik sormayacaklardı. ihtiyacım olan şey sadece bir kaç tane arkadaştı onları da muhtemelen gidince bulacaktım. tüm bu hayalleri kurarak bütün gece uyuyamıştım. ve sonunda güneş yüzünü gösterip odamın camından içeriye ışıklarını bıraktığında sanki küçük bir çocuğun kaydıraktan kayarken sevindiği gibi sevinmiştim. ve kahvaltımızı yapıp yola koyulmuştuk kısa bir yolculuğun ardından kalacağımız otele varmıştık. babam resepsiyonda işlerini hallederken ben çoktan sağa sola göz kırpıp erkeklerin dikkatini çekmeye başlamıştım bile. ama aslında göz göze gelip dikkatlerini çektiğim insanların hiç birinden de hoşlanmamıştım. işlemlerin ardından odaya vardığımızda temizlik görevlisi henüz işini bitirmemişti ve bizi gören şişman, göbekli ve kısa boylu şef'i, adının daha sonra nusret olduğunu öğrendiğim orta boylu, siyah saçlı ve yeşil gözlü çocuğa bağırıp çağırmaya başlamıştı.

    +nusret bitmedi mi daha sabahtan beri
    +bitti şef'im toparlanıyoruz
    +tamam tamam laf yapma acele et, hadi.

    nusretin gururu şefinin kendisini azarlamasından dolayı kırılmıştı. bize hoşgeldiniz efendim diyerek karşıladı ve eşyalarını toparlayıp çıktı. bu saf ve masum hali beni çok etkilemişti. içimden bir ses bu çocukla tanışmam gerektiğini söylüyordu. babama;

    -baba nuseret'e bahşiş verebilirmiyiz? lütfeeen diye sordum.
    +yufka yürekli kızım benim, üzüldün dimi çocuğun haline diyerek 20 tl uzattı
    -teşekkür ederim babalarının bir tanesi diyerek boynuna sarıldım.

    ama bütün bunlar yaşanırken nusret çoktan odayı terk etmişti. hemen koşup dışarıya otelin içinde nusreti aramaya başladım. ama yaklaşık 2-3 dk. sonra onu otelin önünü süpürüken buldum. yanına gidip;

    -merhaba odayı gerçekten çok güzel temizlemişsiniz. "elimdeki 20 tl yi uzatarak" bunun sizin hakkınız olduğunuzu düşündük.
    +teşekkür ederim, çok sağolun diyerek. " parayı aldı "

    ve tekrar işine döndü. oysa ki ben onunla tanışma hayalleri kurmuştum ama o benim yüzüme bile bakmamıştı. acaba şef'inden korktuğu için mi benimle muhattap olmak istemedi yoksa?
    2. seçeneği aklımdan bile geçirmek istemiyordum.
    derken gene o şişko şefi nusreti çağırıp bir yerlere yönlendirmişti. içim bir garip bir hüzün kaplamıştı. nikah masasında terk edilmiş gelin gibi kalmıştım oracıkta. kısa bir hüzünlenmenin ardından odamıza geri dönmüştüm. annem ve babam çoktan yerleşip havuza gitmek için hazırlanmışlardı bile. annem bana da çabuk giyin ve havuza gel diyerek oda da beni yalnız başıma bırakmıştı. bense hala nusretle tanışamamanın verdiği melankoli ile düşünüp duruyordum. kafamı dağıtmam gerektiğini düşünüp soyunaya başladım. kısa bir süre sonra kendimi yatağın üzerinde kendimi keşfederken bulmuştum, ama bir türlü konsantre olamıyordum. bu durum beni daha da üzdüğü için bu işi ötelemeye karar verdim. ardından pembe bikinimin üstüne twitty t-shirt'ümü giyip merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladım, tanrı bir kere daha nusretle karşı karşıya getirmişti beni, hemde göz göze geldik. bir an nusret beni süzmeye kalksa da hemen utanıp gözlerini kaçırdı. bense bu şansı kaçırmamaya kararlıyıdım.

    -merhaba *
    +merhaba, kusura bakmayın bugün size kabalık yapmış gibi oldum ben tekrar teşekkür ederim.
    -önemli değil, gerçekten
    +bu arada ben nusret.
    -bende nükleer başlıklı kız *
    -memnun oldum benim bugün ki mesaim bitti isterseniz beraber denize gidebiliriz.

    tahmin ettiğimden daha çapkın ve hızlı çıkmıştı nusret. ama bir yandan da anneciğim ve babacığımdan nasıl izin alacağımı düşünüyordum. ama dedim ya bu şansı kaçırmayacaktım. nusretin gözlerinin içine bakarak olur ama ben annem ve babamdan izin alıp geleyim diyerek anne ve babamın yanına doğru koşmaya başlamıştım. yolda koşarken minik göğüslerim koşmanın etkisiyle sallanmaya başlamıştı birden çok utandım ve yavaşladım. neyse ki çok geçmeden anne ve babamı bulmuştum.

    - anneciğim, babacığım. ben havuza değil denize girmek istiyorum
    -+peki kızım ama kiminle gideceksin diye sordu her ikisi de.
    - nusretle dediğim de ikisi de şaşırmıştı. ama nusret onların gözüne güvenilir gelmiş olmalı ki
    -+ peki kızım dikkatli ol.
    - teşekkür ederimmmmmmm diyerek ikisininde yanaklarına öpücükler kondurarak geri döndüm.

    nusretin yanına vardığımda bir sorunu olduğunu öğrendim.
    +şey benim şort'um yanımda değil. otelin personel lojmanına gidip alsak olmaz mı

    diye sordu. bu fikir'in altında cin fikirler yattığını anlamıştım ama fazla düşünmeden kabul ettim ve lojmana doğru yola çıktık, 5 dakika sonra lojmana varmıştık. lojman dediği yer bir harabeyi andırıyor olsa da her geçen dakika daha da heyecanlanıyordum. çok geçmeden nusretin lojmanındaydık. kapıyı açtığında içerideki rutubetin kokusu burnumu nefes alamaz hale getirmişti. beni içeriye davet ettiğindeyse durumun daha vahimdi. yerlerde t-shirtler pencerenin kulplarına takılmış külotlar, yatağın üzerindeki rengi soluk kapriler. bir an iğrenmiştim nusretten. ama kararlıydım şimdiye kadar hep yalnız yaşadığım zevkleri bu çocukla bir nebze olsun yukarıya çıkarmalıydım. nusret bir yandan odayı toparlarken bir yandan da beni süzmeye başlamıştı. aah o bakışları... ve nihayet beklenen elektiriklenme gerçekleşiyordu.
    +bugün epey yoruldum beş dakika duş alıp öyle çıksam olur mu diye sordu.

    bu soru beni gereksiz yere heyecanlandırmıştı.
    evet der gibi başımla onu onayladım.
    nusret t-shirt'ünü oda da çıkarmıştı zayıf olmasına rağmen düzgün vücudu beni etkilemişti. ve diğer kalan parçaları banyodan çıkaracak olmalıydı ki direk banyoya doğru yöneldi. ve banyoya girdi. ama banyoya girdiğinde kapı tam kapanmamıştı. bilerek yada bilmeyerek yapıp yapmadığını bilmiyordum, ama içimden bir ses onu izlememi istiyordu ve içimdeki sesi dinleyip kapının ufacık açık kenarından nusreti izlemeye başladım. aman tanrımmm diyerek içlendim birden içimden. ilk defa olgun bir erkeği canlı canlı izliyordum. şimdiye kadar gördüğüm erkeklerin yaşı 2 yi geçmemişti ve gördüğüm en büyük penis teyzemin 2 yaşındaki oğlunun penisiydi. onu izlemeye devam ettim, bunu gizli gizli yapmak beni aşırı derece de tahrik ediyordu. çok geçmeden nusret beni fark etti. birden çok heyecanlanıp utanmıştım. ama nusret bana doğru yönelmişti biraz korkmuş biraz da tahrik olmuştum. nusret kapıyı açtığında hiç konuşmayıp gözlerimin içine bakıp dudaklarını dudaklarıma kenetlemişti. tanrım bu çocuk gerçekten çapkınmış diye geçirdim içinden ve kendimi onun dudaklarına bıraktım. kısa bir süre sonra nusretin ıslak vücudu tenimide ıslatmıştı. daha önce kendi ellerimle kendi keşfime çıktığım vücudumu artık başka eller keşfediyordu. dudaklarımdan yavaş yavaş boynuma kaymıştı ve beni çıldırasıya öpüyordu. ve çok geçmeden t-shirt'ümü çıkarıp beni pembe bikinimin üstüyle bırakmıştı elleri vücudumu karış karış gezerken kalçalarıma kadar inmişti. kendimi bulutların üzerinde hissediyordum. zira daha önce böylesine bir şey yaşamamıştım. çok geçmeden kendime geldim ve bunun ilerlemesine izin vermemeliyim diye düşündüm. ve nusreti üzerimden iterek,
    -ben artık gitmeliyim dedim.
    nusret şaşırmıştı ve sanırım o da utanmış olacak ki.
    +sorun nedir. seni incitecek bir şey mi yaptım diye sordu.

    bense olayın şokunu tamamen üzerimden atmıştım ve çoktan üzerimden çıkardıklarını giymiştim.
    nusrete tekrar sarılarak bu kadar yeter diyerek dudaklarına bir öpücük kondurdum. ardından koşarak lojmandan uzaklaştım ve otele vardığımda annem ve babam çoktan odaya gelmişlerdi. havlumun ıslak olmadığını gören annem
    -ne oldu kızım gitmediniz mi denize
    -gittik ama ben denize girmedim, deniz yosunlu anne dedim.
    -ahh sen ahhh sen diye içlendi annem. *
    daha sonra nusreti otelde birkaç kez daha gördüm ama konuşmadım, konuşamadım çünkü kendimi ona karşı suçlu hissetmiştim. zaten babaannemin rahatsızlığı yüzünden oteli 3. gün terketmek zorunda kalmıştık. geri dönüşte bana tatilden kalan biraz mutluluk, biraz zevk, biraz da tecrübeydi...
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük