ah o duvarları konuşulası, içi cayır cayır yansada buz gibi otel odası..bir kaç saatliğine sahip olunan çarşaflar, başlayan ve biten aşklar, anılar,hatıralar, gidersin başkası gelir. bitersin bir başkası başlar.
istediğiniz gibi dağıtabileceğiniz, toplamadan, kapıyı çekip çıkabileceğiniz, gel keyfim gel odasıdır. zevki, çok başkadır. yanınızda, sevdiğiniz biri varsa, keyif, tavana vurur.
kimi zaman seks amaçlı
kimi zaman talı bir balayı için
kimi zaman evsizlikten veya yalnız kalma ihtiyacı duyduğumuzdan kullandığımız odadır. iyidir, güzeldir.
etraftaki kötü sitelerdeki moda videoları gördükten sonra, dikkat edilmesi gereken odalar. abuk subuk otellerde sevişmeyin, gizli kamera mizli kamera, hidden cam amateur kategorilerine düşersiniz maazallah.
hüzünlüdür hep. mutlu olduğunu düşündüğün anlarda bile hüzün barındırır içinde. umutları gizler. arzu edilen gerçeğe dönüşmeyen umutları. bundandır ya zaten taşıdığı hüzün.
kokusu vardır bu odaların. size adeta dinginlik verir bu koku. hangi şehirde olursanız olun, günün hangi saatinde olursanız olun otel odanızdaki çift kişilik beyaz çarşaflı yatağın içine girdiğiniz zaman sanki dünyanın çekim alanından da uzaklaşır gibi olursunuz. orada sesler derinleşir ve duyulmaz olur. duşa girip hunharca çimdikten sonra lambur lumbur vaziyette odanın içinde bembeyaz hakim yaka bornozlarla dolaşmanın tadı ise biraz üstüne düşünülse roman konusu bile olabilir. peki ya sen çıktıktan sonra birilerinin aynı sessiz edayla odanı çok kısa bir süre içinde toparlayıp eski hale getirmesine ne demeli. otel odası, evinizdeki odadan daha rahat ve samimidir çoğu zaman.
ayda yılda bir seyahat edenler ya da oteli tatil amaçlı kullananlar buralarda huzur ve rahatlık bulabilir. ama uzun bir süre boyunca ayda 3 hafta seyahat edip, sabah kahvaltısını londra'da bir otelde yapıp akşam yemeğini beyrut'ta başka bir otelde yiyen biri için işkencedir otel odası. bir süre sonra insanın kendi sıcak yatağının özlemini duyduğu bir fare kapanına dönüşür...
yalnızlık barındırır otel odaları, kimsesizlik, bir yere ait olamama hissi, yapaylık. uyumaya da gelsen sevişmeye de gelsen ait değilsindir oraya, yalandır her şey, oyundur.
otel odası evin olmadığı zaman kaldığın konaklamak için kullandığın minik geçici evdir.
peki ne hissettirir. sessizlik, rahat, lüks. temiz ve sert dokulu çarşaflar.
yalnız bir sorun var. eğer saçınızda kızıl boya varsa bütün havlulari mahvetme ihtimaliniz vardır. evet mahvettim. evet otel odasındayim.
iyileri "ev" gibi benimsenen, kötüleri bir an evvel kurtulunmaya çalışılan mekanlar. ister beş yıldızlı olsun ister pansiyon bana hep pis gelir. birde tabi (bkz: otel odası yalnızlığı) var.. muhtemelen her şeyin tek kişilik ve tek kullanımlık olmasından ileri gelir. sizden önce çok hayata tanıklık edip de bu kadar yalnız olan başka bir oda yoktur herhalde.
Sessizliği kafasını dinlendirir insanın. Tatil amaçlı değil de kalmak zorunda olanlar bilir asıl. O havalandırma sesi, koridordan gelen anahtar sesleri, televizyonun keyifsizligi.. ha bir de şu var, uzun süre kalınca siz yokken oda servisi geliyor odayı toparliyor. Abi ben bundan çok rahatsız oluyorum. Hem odama birinin girmesi rahatsız ediyor. Hem de o insanın ben yokken etrafı toplaması filan beni üzüyor. Aşağıya gelmesinler desem bu sefer şikayet gibi olacak. Bak yarın akşam yine girmiş olacaklar..
yalnızlığın ayyuka çıktığı mekanlardan biridir otel odası. uzun zaman tek başına bir otel odasında gecelemişsen eğer bir süre sonra eşyalarla konuşmaya başlarsın.