Ota boka mizah yapmaya çalışan bir nesile karşı oluşmuş tepkinin sonucudur.
Depremde insanlar canlarıyla uğraşırken, "deprem değildi hayallerim yıkıldı" diyen gerizekalı bir nesil yetişiyor.
Elbette hepimiz özel ve biriciğiz, gelgelelim bu, dünyanın salt bizim için var olduğu anlamına gelmiyor. Kendi canı yanmasın, keyfi bozulmasın diye başkalarının acı çekmesinden zevk alan ve bunu olağan gören, üç beş beğeni almak adına insanların acılarıyla eğlenen insanlardansa, o iğrenç sosyal medya tabiriyle, " duyar kasan " insanları yeğlerim.
doğaya, insana, hayvana yani kısaca evrene karşı òzenli olmanın, olumsuza tepki göstermenin, doğruyu telaffuz etmenin adı, duyar kasmak olmuş ne yazık ki?!
Dünyayı bok çukuruna çevirdiniz len, yetmedi mi?!
Ulu tengri, merhamet, akıl, izan dağıtırken saklambaç mı oynuyordunuz?!
poponu kaldır da, yiyeceğin muzu kendin topla.
evet maymunun taşağı dert görmesin tabii, o taşak sana hizmet için monte edilmedi.
Hani trafiğin olmadığı, hatta araç geçişlerinin nadir olduğu dönüş noktalarında "ya kimse yok ne sinyal verecem direk dönerim " deriz ve döneriz ya aslında sizin görmediğiniz ama sizi gören birileri mutlaka olabilir diye sinyal vermek bir farkındalık yaratır. "Adam bomboş yolda bile sinyal verdi " dedirtir, ve sorgulatır.
Evet prim yapmak için duyar kasmak biraz abartılı oluyor ama yine de bir farkındalık yaratıyor insanlarda ve geneli olumlu etkiliyor.
Prim yapmak için bile olsa duyarlı olup yanlış bir şeyleri farkettirmektir.
1990 sonrası neslin nedense kötü bir şey gibi göstermeye çalıştığı çağdır. Duyarlı olmanın neresi kötü olabilir ki ? 1990 sonrası gelen nesil gereksiz kavramlar uydurmuştur, bunlardan biri de duyar kasmaktır.
