kadrosu güzel ama öküz'deki o tat olmayan dergi. hele hakan bıçakçı'nın kısa öyküsü çok kötüydü, sıla gençoğlu'nun olduğu sayfalar hiç hoşuma gitmedi. öküz'ün ve hayvan'ın samimi tadı yerine daha çok bakın ne kadar da entelektüeliz diye bağıran sayfaları olmuş, bunu tabii ki tamamı için söylemiyorum, sezai karakoç'la yapılan kısa röportaj, metin kaçan'ın son hikayesi güzeldi. ilk sayıdan karara varmamak gerek umarım uzun soluklu olur da daha ayrıntılı inceleme ve uzun süre okuma şansımız olur.
bu arada tabii ki didem madak için hazırlanan sayfa derginin en güzel noktası.
öküz ve hayvan'ı aratmayan met-üst merhabası dergi. hakan günday ismini duydum coştum, birhan keskin dediler durdum, haydar ergülen de gelmiş dediler, o her yerde ama buyursun dedim, sırrı süreyya dediler yok artık dedim, gündüz vassaf'a isim babam olduğunu bağıramasam da elleri, kalemi dert görmesin diye diye okudum, ahmet şık,erdil yaşaroğlu, selçuk erdem... e daha ne olsun dedirtiyorlar adama. say say bitmez anlayacağınız. bir de deniz durukan, didem gülçin erdem,asuman susam gibi kadın şairler didem madak'ı yazmışlar, çok iyi etmişler. tez alına, okunula, bu kadro başka bir dergide bir araya gelmez, gelemez.
arkadaşlar arasında 'dalga', polise göre 'esrar' , hakime göre 'uyuşturucu madde' dir. insanda fazlasıyla unutkanlık oluşturan ve içtikten sonra triblere girmesini sağlayan vazgeçilmesi kolay olmayan bir zehir.
yasal olmaması hakkında düşünüp durduğum, nihayetinde topraktan çıkan bi tür bitki! marketten alıp yediğimiz, bi çok yiyecek insan sağlığına bundan daha zararlıyken ve isteyen her insanın ulaşabileceği kadar yaygınken sıradışı geliyor. dünyanın toprak ve sudan oluşan büyük bi bölümünde yasak bu meret. evet.
Kişiye kullanmadan önceki ruh halinin en üst düzeyini yaşattığı rivayet edilen, algılamayı, düşünmeyi, anlamayı, ve ikna etmeyi bir yetenekmiş gibi düşündüren bilimsel olarak çok zararlı açıklamaları mevcut olsa da günahı olmayan, doğamızın nadide uyarıcı maddelerindendir.
latince herb dir. eski yunanda ''ver bi herbi'' yiyelim derlerdi bu salata istemek idi. çok eski tarihlerden bu yana istanbul eşrafının diline pelesenk olan ''ver bi harbi salata'' cümlesinde ki harbi'nin temelidir.
bağımlılık ilk bir kaç ay için yapmaz daha sonra sevdiğiniz bir bisküvi gibi yiyesiniz gelir, bir süre sonra alkol gibi haftada 1 içesiniz daha sonra sigara gibi her gün alasınız gelir.
artık bağımlısınızdır ama işin kötüsü sigara bağımlılığından bile 1 kademe fazlalaşıcak ve sizin benliğiniz olucaktır.
almak isteyenler için ataşehirde tak.... şaka lan şaka satmıyorum.
Üniversitelerin iktisadi idari Bilimler Fakültesi işletme Bölümlerinde ikinci ya da üçüncü sınıflarında "Organisation Theory" ya da "örgüt teorisi" adlarıyla okutulan dersin kısaltması.