kendi hatalarıyla yüzleşme yeteneğinden yoksun çekingen kişidir.
burada ortaya çıkan sorun ise şudur ki: "osurmak bir hata mıdır?".
osurmak, insan bedeninin en doğal ihtiyaçlarından birisidir. ancak asırlardır kabul edilegelmiş toplumsal genel kurallar gereği bu yazımızda "toplum içinde osurmak" eylemini "ayıp" kavramı içinde değerlendirmeye mecburuz.
yukarı paragrafta anılan nedenler ışığında, bir ayıp olarak nitelediğimiz toplum içinde osurma eylemini gerçekleştiren fail (osuran kişi), eğer eylemine sahip çıkıp özür dilemek yerine, suçu başkalarına yansıtma gayreti içine girerek, hatasından kaçıyorsa, bu, onun yüzleşme yeteneğinin eksikliğini açıkça gösterir.
yapılan araştırmalar toplumun %92,4321 gibi yüksek bir kesiminin yüzleşme yeteneğinden yoksun olduğunu gösterdiğinden, aslında bu şekilde kaçma ve yansıtmaya çalışma çabası içinde bulunan şahsı, toplumun çoğunluk davranış kalıplarına uyan bir şahıs olarak niteleyebiliriz.
bu anlamda toplum içinde osurduğunda bu eylemine sahip çıkan ve delikanlı gibi özür dilemeyi becerebilen kişinin, yüzleşme ve hatalarını düzeltmeye çalışma yönünde etkin ve yeterli olduğunu kabul etmek zorundayız.
tüm bunlar ışığında diyebiliriz ki: "osuran değil; osuruğundan utanan utansın"...