samimi olmaya çalışan ama sizden aynı rekasiyonu alamadığı zaman ''sen beni sevmiyon'' diye triplere giren arkadaştır.
suratını acıyla büzüp, boynunu yere doğru eğdikten sonra güneşin doğuşuna doğru yürürken, arkasından koşup elinizi omzuna koymanız ve ''dur nereye gidiyorsun beni bırakıp seni serseri'' diyerek sarılmanızı bekler. ben daha sarılmadım, ama siz sarılın. istiyorlar çünkü.
size yeteri kadar ne saygı duyan ne de sizi gerçekten sevendir. zira sizi gerçekten seven bir arkadaşa sahipseniz sizi üzmekten korkup, tüm hatalarınızı sineye çekebilir. o yüzden hemen bu arkadaştan uzaklaşılması herkesin yararına olacaktır.
arkadaşlık kavramını sorgulatan arkadaştır. tavla oynarken, "çok ballısın olm... asıl senden bal damlıyor zibidi!" türü gayet osuruktan sebepler yüzünden beni facebook'undan ve telefonundan silen ve yaklaşık bir yıldır benimle konuşmayan, bundan dolayı da artık arkadaş olarak nitelemediğim insan var benim çevremde de. bende de katır inadı olduğundan kelli ben de aramıyorum.
bu durumlarda şunun gibi bir şeyler derim: sen benim arkadaşımsan bu kadar da küçük şeylere tolerans göstermen gerekir. göstermiyorum diyorsan kendimi değiştireceğime arkadaşımı değiştiririm.