oğlumun, osurup; "baba o ses senden mi çıktı" dediği gaz çeşitidir. çocuğun ciddiyetle sorduğu soruya siz genelde gülerek cevap verirsiniz ve doğal olarak siz osurmuşsunuzdur.
sessiz yaparsan başkasının üstüne atacaksını hala öğretemedim ipneye*
Tıp dilinde flatulans-pirt/heyecanlanmak/osuruk/kokutmak (Latince: salık vermek-ince kesmek), Argoda osuruk, vücuttaki toksinleri atmanın bir yoludur. Türkçede gaz çıkarmak olarak da adlandırıldığı olur. Mide ve bağırsaklarda biriken aşırı miktardaki gazın baskı yapması sonucunda oluşur.Karındaki bu basıncın yellenme ile bertaraf edilmesi kişinin basınçtan duyduğu rahatsızlığı ortadan kaldırır.
Yellenme ana olarak beş çeşit gazdan oluşur;
nitrojen (N2)
karbondioksit (CO2)
hidrojen (H2)
metan (CH4)
oksijen (O2)
Bunlardan metan patlayıcıdır. Yandığı takdirde mavi renkli, güçlü bir alevi olur. Kokunun nedeni karbon (C) ve sülfürdür (S).
Ağzımızı her açışımızda içeri hava girer ve döngü başlar. Tahmin edeceğiniz üzere, içeri giren hava dışarı çıkmak zorundadır. Bu durumda hava, sekiz metrelik bir sindirim tünelinden geçtikten sonra dışarı çıkabilir. Hava, önce midemize girer. Bu sırada hala sadece oksijen ve nitrojenden oluşan havanın bir kısım oksijeni burada emilir, geri kalan mideden bağırsağa geçer. Fermantasyon sonucu ortaya çıkan karbondioksit de birleşime katılır. Yellenmeye gürültülü,yüksek ve sulu sesi ile kokusunu verebilmek için bağırsaklarda protein ve karbonhidrat olması gerekir. Sindirim sırasında bakteriler fermente olup kalan besinlere saldırır. Bu sırada diğer gazlar üretilir.
Lahana gibi selüloz açısından zengin besinler, fasulye, bezelye, nohut, mantar, yeşil mercimek gibi bazı yiyecekler gaz üretimini destekler.
Exeter Üniversitesi araştırmacılarına göre flatulans kokusu, eğer düşük dozda ise mitokondrileri korumakta, dolayısıyla inme, kalp krizi, demans gibi birçok hastalıklı duruma iyi gelmektedir.Yüksek dozlarda ise zehirli olmaktadır.
daha az osurmak istiyorsanız, yemek yerken konuşmayın ve ağzınızı mümkünse kapalı tutun. Aksi halde, ortalıkta dolaşan hava bulduğu bir delikten vücudunuza girecek ve başka bir delikten geri çıkacaktır.
bilgi içerikli entry im olsun istedim, bu başlığa kısmetmiş.
alıntının hası.
yıl 2000lerin başı. ilk okula gidiyorum. her sağlıklı yetiştirilmeye aday genç gibi sabah kahvaltı ile uğurlanırım evden. tabi teknoloji şimdi ki gibi değil. elinizi attığınız yerde alarm olmaz. fakat bizim evde de alarma gerek kalmazdı. okulum sabahın 7.deydi ve erken kalkmak şarttı.
evde sabah çişini aksatmadan aynı saatte tam da benim uyanmam gereken zamanda yapan bir insan vardı.. babam...
ilk yatakta başlardı osurmaya, hani araba soğuk olur da kontağı çevirip motoru ısıtırsın ya babamın ki de o hesap.. ufak ufak dokunuşlar yapardı gaza basmadan..
yatak odaları ile tuvalet arası 3 metreydi bizim evin.. yataktan kalkar yol boyu ara gazı verir gibi hafif hafif osurmaya devam ederdi.. o sırada ben ve ablam birbirimizin gözünün içine bakıp gülüyoruz eheh.
neyse asıl bomba tuvalette başlardı.. işemeli osurmalı müzikal konçertosu gibi.. aman yarabbim.. o nasıl bir göttür arkadaş.. bir insan nasıl böyle osurabilir.. modifeyi şahinin arkasına bass hoparlör diye bağla sırıtmaz..
velhasıl kelam evimizin reyizi bizi böyle uyuturdu..
annemi merak ediyorsanız ben 10 yaşındayken ayrıldılar, dayanamadı babamın götüne. *****