genellikle ilkokul çağlarına tekabül eden davranış biçimidir. ortama koku yayıldığı zaman dedektif kesilen g.t koklayıcı ibiş arkadaş yakın çevredeki tüm sanıkların g.tünü koklar(kızlar dahil). osuranı bulan elemanımız muvaffakiyetin verdiği gururla osuran arkadaşıyla dalga geçer.
kimi zaman koku kaynağını bulamayan ipnetorun sınıfın gözlüklü ineğini suçlayarak işin içinden sıyrıldığı, düşük zeka seviyesi gerektiren eylem. sanki osuranı bulunca osuruğu geri yerine sokacak. mal.
ilkokul öğretmenimin yaptığı gereksiz davranış. bunca yıl sonra gülüyoruz. o zamanlar tedirginlik yaşıyorduk çünkü sıra arkadaşın bile yapsa zan altında olmak kötüydü. *
- hımff hım hımff (koklama efekti)..
+ zorttttttt
- noluyo ulan
+ ağbi belki önceki kokuyu hatırlayamazsın diye hafızana bi f5 atayım dedim
- ben şimdi sana bi alt f4 atardım ama
bütün sınıfı hem psikolojik olarak "ben yapmadım lan!" şeklinde, hem de direkt olarak kokusuyla tedirgin eden durumun çözümü için başvurulan yol. peh...
ilkokul 4. sınıf... nispeten eşek kadar olmak yani. okulun kapanmasına az günler kala, o mayıs sıcağında(düşün işte; yaka, önlük falan) 50 küsür kişilik, kimi sıralarda üçerli oturulan sınıfımızda o gün birden osuruk değil bildiğin bir bok kokusu tütmeye başladı. önceleri olay mahalinden çocukların "üf,püf!" dediği, sonraları etkisinin dalga dalga tüm sınıfa yayıldığı bir sıçıştı bu, belliydi. nasıl olmasın! büsbütün içine etmiş götü deliğin biri. neyse, öğretmen geldi sonra, kimseden çıt yok. aslında az çok ne taraftan geldiği malum kokunun, ama yine de olayın kahramanı tam olarak belli değil. kimse üstüne almaz. gitti bir hademe çağırageldi hemen öğretmen. yoklama sırasına göre(aklına koyayım öğretmenim!) bütün çocukların götlerine kontrol amaçlı eğildi zavallım, onun da günahı neyse. hoca okuyor bu gidiyor göt yokluyor. fena bir durum aslında. neyse meraklandırmayayım, sıra bu bizim yalamaya geldi. tabii sıra ona gelene kadar kimse bilmiyor kimin olduğunu. yoklamada adı okununca bunun "burak!" diye, ilk önce ne bok yiyeceğini bilemedi tabii.(kendi bokunu mu yesin?) sonra ani bir hareketle fırladı ve elleri yüzünde, yaptıkları gri pantolonunda sınıftan koşturarak çıktı bu burak. yalnız çocuk nasıl becerdiyse o işi dersin ortasında tırıs tırıs; afedersin, oturduğu yer ve zemin resmen bok olmuş, sıvanmış. ondan sonra tuvalete yetişip kusanlar, bir daha o çocukla konuşmayanlar falan filan... baya bir hadiseydi yani. lakin ben de, olayın hemen sonrası o çocuk merakıyla, kaza yerinin temizlenişini seyretmiştim, hiç unutmam. adam küreye küreye bitiremediydi pisliği. kovalar dolusu kum döktüydü. belli bir mesafeden epey bir izlemiştim o adamı. ara sıra bana bakıp "bok mu var?" ifadeli suratı hala gözümün önünde. sorsaydı, vereceğim cevap da aklımda inan. inan burak inan!
bazen altına sıçan arkadaşı bulmakta/bulunmasını sağlamakta da kullanılabilirliği olan eylem.
ilkokulda dersteydik ve sınıfı osuruk kokusu sarmıştı. bütün erkekler "pühh kim saldı lan?" demek suretiyle birbirlerinin götünü kokluyorlardı. kokla allah kokla osuruğun kaynağı bulunamadı. üstüne üstlük koku da gitmedi. aradan birkaç dakika geçti ve sedef adlı zenci bozması hanım kızımız birden ağlamaya başladı. sedef okula geçtiğimiz sene gelmişti ve bizim mal mal yaptığımız "sedef makarna ehehe!", "sedef adası mehehe!" şeklindeki esprilerimize malzeme oluyordu. herkes beyaz çorap giyerken cartlak kırmızı külotlu çorap giyordu bu muhterem bünye. değişik bir insandı gerçekten. her neyse, öğretmen yanına geldi ve sorunun ne olduğunu sordu.
hüngür hüngür ağlayan sedef'ten gereken cevabı aldıktan sonra "hmm gel bakalım tuvalete gidelim" dedi. sedef ayağa kalktı ve o inanılmaz görüntü peydah oldu. sedef'in götünden bok partikülleri sızıyordu. sedef altına sıçmıştı. hocanın sedefle beraber tuvalete gitmesiyle birlikte herkes gülme krizine girdi. öküz sedef kahvaltıda 3 yumurta mı yemişti, 16 dilim salam mı yemişti bilinmez ama boku cidden belli bi standartın üstünde kokuyordu.
sedef zannedersem o yıl bizim okuldan ayrıldı. sonrasında ise ne yaptığını bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
ve o olaydan sonra bir daha osuranı bulmak için göt koklamıyorum. çünkü altına sıçan bir sınıf arkadaşı bulmaktan korkuyorum. şimdi ağlıyeceğim, bu nasıl bir dram böyle. :(
ilkokul öğretmenlerinden bile gözlenebilecek davranış biçimidir. osurarak bedeniyle sınırladığı enerjiyi gaz biçiminde atmosfere salıveren öğretmen yaklaşık kırk saniye içinde "çoğuklar biri yellendi!" diyip avına başlar ve yerine oturup meme düzeltme hareketini yapar.