kişiden kişiye değişen kavram.ülkemizdeki yanlış sınav sistemi nedeniyle öss diyorum.fakat üniversite de öss den aşağı kalmıyor.başabaş bir mücadele sergiliyor.
hic tartismasiz universitede okumak. sanilanin aksine yasanilan stres de daha fazladir. * tabi bunda derslere girmeme ozgurlugu nedeniyle, okul yolunu unutup sinav zamani lisenin aksine sizi umursamayan hocalarin insafina kalmanin da payi vardir.
öss den önce sınavı kazanıp iyi bir üniye gitme hayaliniz ve bu hayalin içinde de çeşit çeşit renkli düşleriniz--güzel,akıllı kızlar,muhabbet,ortam,özgür hareket etme--
ünide ise hayalleriniz okulu bitirip hayata atılmak,para kazanmak,bir şeyler üretmek,birey olduğunu yek olduğunu kendi ayakların üzerinde durduğunu göstermek,
ama en sonunda yani hayata atılınca hiçbir hayalinizin kalmadığı,kendinizi ve ailenizi geçindirmek ve hayata devam etmek zorunluluğunuz olduğunu anlamak,işte en zoru budur.
sınavların hep hedef gibi gösterildiği eğitim sistemimizde "talebe" sözlüğünün anlamından, bireysel bilgi edinme alışkanlığından yoksun pek çok gencin üniversiteye girince afalladığında aklına düşen sorgulama. yanıtın çoğunlukla "üniversitede okumak" olacağını düşünebiliriz.