sınavların hep hedef gibi gösterildiği eğitim sistemimizde "talebe" sözlüğünün anlamından, bireysel bilgi edinme alışkanlığından yoksun pek çok gencin üniversiteye girince afalladığında aklına düşen sorgulama. yanıtın çoğunlukla "üniversitede okumak" olacağını düşünebiliriz.
öss den önce sınavı kazanıp iyi bir üniye gitme hayaliniz ve bu hayalin içinde de çeşit çeşit renkli düşleriniz--güzel,akıllı kızlar,muhabbet,ortam,özgür hareket etme--
ünide ise hayalleriniz okulu bitirip hayata atılmak,para kazanmak,bir şeyler üretmek,birey olduğunu yek olduğunu kendi ayakların üzerinde durduğunu göstermek,
ama en sonunda yani hayata atılınca hiçbir hayalinizin kalmadığı,kendinizi ve ailenizi geçindirmek ve hayata devam etmek zorunluluğunuz olduğunu anlamak,işte en zoru budur.
hic tartismasiz universitede okumak. sanilanin aksine yasanilan stres de daha fazladir. * tabi bunda derslere girmeme ozgurlugu nedeniyle, okul yolunu unutup sinav zamani lisenin aksine sizi umursamayan hocalarin insafina kalmanin da payi vardir.
kişiden kişiye değişen kavram.ülkemizdeki yanlış sınav sistemi nedeniyle öss diyorum.fakat üniversite de öss den aşağı kalmıyor.başabaş bir mücadele sergiliyor.
gittiğin üniversiteye göre değişen fikir..
2 vize 1 final uygulaması olan üniversitelerdeki insanlar tabiki üniversitede okumak zor diyecektir, zira üniversite diye okula gelmeyenler bile neredeyse her gün vize için okula gelmektedirler..
keşke öss'de kötü yapsaydım dediğim durumdur ayrıca..
ebeveynlerin gaz vermek amacıyla söyledikleri "üniversiteyi kazan,gerisi kolay" cümlesine kendini fazla alıştırmış elemanın kendi kendine soracağı sorudur...dumurlar dumuru olursun da derdini kimseciklere anlatamazsın,inanmazlar...
öss olarak cevaplanabilecek soru. üniversitede kendi alanınızla ilgili dersleri görüyorsunuz. özellikle istediğiniz bir bölüme girdiyseniz kendi istediğiniz bölümün derslerini severk çalışırsınız. kel alaka 20 tane ders görmezsiniz. en azından birinci sınıftan sonra kendi alan derslerinizi görürsünüz. öss'de, kurbağanın sindirim sisteminden türeve, sodyum klorürün bileşenlerinden 31 mart vakasına kadar saçma sepelek konulardan sorumlu oluyorsunuz. yani demek istediğim öss de 20 tane alana yoğunlaşmaya çalışırken üniversitede tek bir alana yoğunlaşırsınız.
ikisi de birbirinden beter. Öss'de üç saate sığdırılan sınav stres yaratırken üniversitede de bölüm dışı verilen anlamı hala anlaşılamayan- biyoloji öğrencisine java vermek gibi- derslerle uğraşırsın, hocaların saçma sapan takıntılarına katlanmak zorunda kalırsın hede hödö.. Sonuç olarak birini diğerinden zor tutmak saçma olur.
öss daha zordur. çünkü öss' ye hazırlanırken her gün çalışmak zorundasındır. siniri stresi çabası. üniversiteye kapak attığında öyle ya da böyle biter nasılsa. üniversite daha rahattır. sadece sınav zamanı bile gitsen konuyu biliyorsan geçersin.