dün gece istanbul gaziosmanpaşa' da gerçekleştirilen kundaklama olayında kundakçıların arasında olduğu tespit edilen şahıstır. polisi hayretler içerisinde bırakan bu olay gerçekten çok düşündürücü bir hadisedir.
Nedense gencin yaptığı eyleme değil de, eyleminin öncesine bir diyarbakır sıfatının konma kaygısının açıkça belli olduğu durumdur. Yani "Öss birincisinin kundakçı olması" tarzında bir başlık sözkonusu olayı açıklamaya yetiyorken, bu vurgunun niyeti ne olabilir acaba?
(bkz: çaktırmadan bel altından vurmak)
türkiye-isviçre milli maçını hatırtlayalım. Yenilgiyi kabullenemeyip, nasıl da saldırmıştık adamlara? Hatırlarız hepimiz.
O zaman dünya basını "barbar Türkler maçtan sonra olay çıkardı" başlığı atsalardı hoşumuza gider miydi? gitmezdi tabi. haberi "Türkiye'deki maçtan sonra olaylar çıktı" şeklinde vermeleri en çok hoşumuza gideni ve uygun düşeni olacak değil mi zihinlerde? O halde bir üst örnekte ne vurgulanmaya çalışıyor ?
Düzenleme: **
'eğitim şart' sözünün iflas ettiğinin göstergesidir. ortaöğrenim hayatının en zirvesinde bu kadar büyük bir başarıya imza atmış olan adam zarar vermek istediği arabayı değil, kendi geleceğini yakmıştır.
evet ''öss diyarbakır birincisinin kundakçı olması'' dır. çünkü burda bahsedilen öss birincisi olan şahıs değil, ''diyarbakır öss birincisi olan şahıs'' tır.
tabi lafı nerden anladığımıza da bağlı bir olay bu; sonuçta hassas noktalar diyarbakır filan. herkes alınabiliyor anlamsız bir biçimde. ilginç.
eğitimle alakası olmayan bir husus. o gencin neden böyle yaptıgını bilmek için, ya o kişi olacaksın yada yanındaki yakın bir arkadaşı öle sözlükten atıp tutmayla olmuyor bu işler. kimbilir kansızlar çocuğu nasıl tehtid etmiştirler. belki de ailesinden birini sakat bırakmıştırlar, kim nerden bilecek. o yüzden eğitimle alakası yok insan çaresiz kalınca her şeyi yapar.
ha böyle de olmaya bilir yada çocuğun gerçekten hamuru bozukta olabilir. ondan ne olup bittiğini biz bilemeyiz.