--spoiler--
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin işleyişine Karşı Suçlar
Anayasayı ihlâl
MADDE 309. - (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
--spoiler--
inatla geriye gitmek isteyen malların bulunduğu tek ülke biziz. bu mallar ülkeye zarar başlık şikayet edilmeli. cumhuriyet burası seve seve kabulleneceksin.
daha apostrof kullanmayı bilmeyen lavuklar, saçma sapan hayallere kapılıyorlar.
Türkiye'nin yapması gereken, acilen,
1) kuzey Irak'ta fiili olarak mevcut olan yapıyı resmileştirmek
2) bu ırkı, tüm bireyleri ile acilen oraya sevk ya da tehcir etmek/ettirmek
3) Suriyeli tayfayı derhal kendi ülkelerine sevk etmek.
4) tüm güney, güneydoğu sınırını duvarla ve mayın alanı ile çevirerek güvenliğe almak.
He gülüm kuruyorsunuz, turşu kurar gibi. Sebzeleri alıyorsun, saplarını kesiyorsun, kavanoza diziyorsun, sirke tuz ve su ilave edip kapatıyorsun kapağını oluyor. Püf noktası,ilk 1 hafta her gün kapağını açıp karıştırırsan sebzeler küf tutmadan sıvının altına iniveriyor.
Ama sizin kurduğunuz turşu tutmayacak gibi. Çünkü suyu tuzu atıp her gün karıştırdıklarınız sebze değil insan. Metafor kullandığım o islami tat doku, o hacı hoca üfürükleri modernleşme ve sosyal bilimler önünde karşılığı olmayan boş bilgiler oluyor. Ondan yol yakınken turşuculuğa geçin, kriz vurduğu zaman içeride toparlanmak için ülke içi üretimi sağlam tutmak gerekecek. Turşuculuk geçerli meslek, bir kurarsın aylarca yersin, yeter ki güneş görmesin.