anadolu osmanlı yüzünden geri kalmıştır. halkı fakir fukara bırakılmış. saray saltanat sürerken vergi yükü altında ezilmektedir anadolulu.
ne demiş ahmet arif;
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
istanbullu boku büyükler ne bilir amk. sizi boğar umarım o iki deniz.
osmanlı'da birtakım rezil işlerin de döndüğü doğrudur. fakat osmanlı'ya hayranlık duyanlar, onun haşmetine hayranlık duyuyorlar, bu rezil işlerine değil.. nasıl ki, sen atatürk'e hayransın; bu onun mücadelesine hayranlıktır, ölüm döşeğindeki haline değil.. onun gibi, her medeniyetin, tıpkı insan gibi bir olgunluk zamanı vardır; hayranlık onadır..
on numra tespittir.
osmanlıcılar der ki: osmanlı gittiği yerlere hoşgörü götürdü. sanane yarraam sen niye gidiyon hoşgörü götürmeye, hoşgörü götürecek adam mı kalmadı?
Görende hoşgöürüyü götürdü bıraktı döndü sanır.
Ayasofyayı niye cami yaptın madem o kadar hoş görülüydün?
yağmaladığın ülkelerdeki güzel kadınları haremine almadın mı?
balkanlara hoşgörü götürdüğünde ülkesini sana vermek istemeyen romen imparator constantin brâncoveanu'yu yedi oğlu ile birlikte niye öldürdün?
bizim ülkemiz zamanında emperyalist devletler tarafından işgal edildi ve tüm türk milleti buna işgal dedi ki bir milletin toprağına göz dikiyorsan bu işgaldir. ancak osmanlı istanbul başta olmak üzere aldığı yerleri işgal etmedi fethetti. bu ne biçim iş lan?
ne kadar osmanlı ve yandaşı varsa saygılarımı sunarım
(bkz: şimdi dağılın a.k)