korkunç işkenceler eşliğinde yapılırdı. neler yapıldığını kendileri de bizzat yağmalara katılmış bazı osmanlı tarihçileri de anlatmıştır. halka sakladıkları altınların, gümüşlerin yerini söyletmek için olmadık işkenceler yapılırdı. sakladığı altını veya gümüşü olmayanın hali hepten haraptı. inat ettiği düşünülerek öldürene kadar işkence yapıldığı çoktur... işkencelerden sonra, yağma edilen ev sahibinin kendisinin, karısının, kızlarının, oğullarının boyunlarına bukağılar vurularak, sürükleye sürükleye götürürlerdi. sonra ordugahta tecavüzler başlardı. evliya çelebi her çalının ardında yaşanan bu rezillikleri, oğlanların kıçlarından kanlar sıza sıza nasıl sürüklenerek tekrar çadıra götürülüp bağlandıklarını etraflıca anlatır.
kimisi "sanki o dönemde normal değildi" diyor. evet, normaldi... hıristiyanlar da aynısını yapıyorlardı. aradaki fark şuydu ki onlar genellikle oğlanlara bulaşmıyorlardı zira büyük günah kabul ediliyordu. oysa hanefi fıkhında fiili livata ancak "kabahat" sayılıyordu.
mesele şudur ki osmanlı'nın farklı, örnek alınabilecek bir tutumu yoktu...
diğer ülkelerin askerlerinin de yaptığı yağmalara benzer. bunun böyle olduğunu daha baştan dediğimiz halde, birileri hala "tax free" filan diye saçmalıyorlar...
görülmesi gereken şudur: osmanlı askerinin yaptığının diğer ülkelerin askerlerinin yaptığından farkı yoktu. hayır, sanki "osmanlı askeri sert davranırken, diğer ülke askerleri çok yumuşak davranırlardı" demişiz gibi çemkirmenin manası ne? hayır, bırakalım hıristiyan ülkelerde yaptıklarını, açın aşıkpaşazade'den bakın karaman'da neler yaptıklarına... kaç kadına tecavüz ederek hamile bıraktıklarına...
gerçek şu ki, gerçekler, osmanlıya olmadık nitelikler yükleme, güzelleme yapma derdinde olanların hoşuna gitmiyor.
dönem dönem değişiyor. Ama yağma dönemindeki her ülkede vardı. 1800 lerden sonra geri kalmış her ülkede oldu. Gerçi 1800 lerden sonra Osmanlı neredeyse hiç yağma yapmadı.