osmanlıcılık

    59.
  1. her ne kadar atalarımıza saygım olsa da desteklemediğim harekettir.

    çökmüş bir ideoloji yine çökecektir.

    tekrar canlandırıp peşinden gitmek ise budalalıktır.

    bizi kurtaran fikir ve düşünceler nasıl ki türkiye cumhuriyetini kurdurmuş ise ve hala devamını sağlıyorsak o ideoloji peşinden gidilmelidir.

    bizi kurtuluşan götüren fikir türkçülüktür. atatürkün dilinden hiç düşürmediği.
    5 ...
  2. 29.
  3. 1. meşrutiyetle beraber orijinalinin cenazesi kaldırılmış siyasi akım. sonrasında aynı adla itelenmeye çalışılan "osmanlıcılık" ise aslen ümmetçiliktir ve onun da siyasi alandaki ilk temellerini "ittihad ve terakki" atmıştır. (bkz: ironi). orijinal ümmetçi görüşün cenazesinin kalkması ise abdülmecid efendi'nin sürgünüdür.

    sonrasında ise plastikten yapılma porselen görünümü verilmeye çalışılmış bir vazo gibi vehabi-şafi mezhepçiliğinin siyasal izdüşümü olarak kotarılmış bir posa kalmıştır...

    (bkz: osmanlılık sendromu)

    okuyun babanız anlatmaz size bunu...
    3 ...
  4. 68.
  5. en son söylenecek lafı en başta söyleyeyim: Osmanlı imparatorluğu yeniden kurulamaz. Kaldı ki Türkiye'de bunu isteyen de yoktur.

    Bunu kuracak güç yoktur elimizde. Ekonomi yoktur, ordu yoktur, uluslar arası denge yoktur, haa bir de "halklar yoktur" hükmedilecek. Osmanlı'nın, geri dönülmesi artık düşlerde bile görülemeyecek "Rumeli ayağını" hep unutuyoruz... Osmanlı bir Ortadoğu ülkesiydi ama "yalnızca bu" değildi.

    Filistin'den başka hiçbir Arap ülkesi buna sıcak bakmaz, dolayısıyla "imparatorluğun yumuşatılmış şekli" olacak bir "Türk-Kürt-Arap Federasyonu" bile kurulamaz.

    Dolayısıyla, "hükümete bok atmak için" tutup da bunlar "osmanlıyı geri getirmeye çalışıyor" gibi dangalakça söylemlerle şaibe yaratmaya çalışmak, kargaları bile güldürür. Çok ince olduğu sanılan bu hesaplar aslında çok kaba hesaplardır.

    Fakat bu gibi gelişmeler, bize "temelimizin" Osmanlı olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin 28 Ekim 1923'ü 29 Ekim 1923'e bağlayan gece gökten zembille inmediğini de hatırlatır...

    Kemal Tahir'in dediği gibi, "çift gerçekli olduğunu" hiçbir zaman unutmayacaksın. Hem Osmanlı'sın hem de artık değilsin.

    Biz hatırlamak istemesek de, Gazze'de israil bombasını yiyen yüreği yanık insanlar hatırlatırlar işte...

    "Bu topraklara hayır gelmedi" sözü, "keşke Osmanlı gitmeseydi" özlemiyle örtüşüyor.

    Ne yapalım, geçmiş ola!

    "Bu saatten sonra" ancak işte "ağabeylik" tavrı, insani yardım, ilaç, gıda falan filan, bir de diplomatik destek, o kadar...

    Duygusal bağ, kültürel bağ, karşılıklı sempati, o kadar. "Yeni Osmanlılık" ancak budur ve bu kadardır.

    Öte yandan, "eski Sovyet ülkeleri" de birer birer eski merkezlerinin "çekim alanına" geri dönüyorlar... Yani, bir Turan imparatorluğu da tam hayal.

    Kimse sevinmesin de üzülmesin de, hele hiç korkmasın: Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş, gerçek anlamıyla laik, bağımsız ve egemen bir devlet olarak kalacaktır.

    Atatürk ilkelerinin uygulandığı ama bunun da ötesine geçip demokrasiyi ve özgürlüğü sağlamayı başarmış bir ülke olacaktır.

    insan hakları sağlanacaktır. Çokseslilik gerçekleşecektir.

    Ya böyle olur ya da batar gider.

    O zaman da faşistler otururlar "biz neyi nerede yanlış yaptık" diye kara kara düşünürler!
    4 ...
  6. 58.
  7. Osmanlıcılık, Osmanlı'nın son dönemlerinde var olan, "Osmanlı" üst kimliği altında bütün etnik ve dini ögeleri birleştirip, bir OSmanlı ulusu yaratmaya çalışan bir akım idi.
    Hanedancılık veya şeriatçılık ile de alakası yoktur.
    Daha çok günümüz Kemalizmine benzemektedir.
    Yerini Türkçülüğe bırakmıştır.

    Neo-Osmanlıcılık ise, bir ideoloji olmaktan ziyade bir dış politika biçmi olarak görülebilir.
    3 ...
  8. 1.
  9. osmanlı imparatorluğu içerisindeki etnik halkların, osmanlı milletinin çıkarları doğrultusunda hareket etmelerini sağlamak üzere geliştirilmiş bir düşünce şekli. temelinde, osmanlılık düşüncesini pekiştirme vardır.
    2 ...
  10. 39.
  11. osmanlı devrinin kapandığını hala anlamayanların şu anda bile savunduğu düşüncedir.
    2 ...
  12. 13.
  13. saçma sapan günü kurtarma saraydaki tatlı hayatı yaşatma tezgahı.

    bir rumun dediği gibi.

    "tabi janim . hepimiz osmanliyiz. osmanli bankasi ne kadar osmanlıysa bizde o kadar osmanliyiz. "

    *osmanlı bankasının sahibi fransızlardır . hatta uzunca bir dönem merkez bankamız olmuştur.
    2 ...
  14. 21.
  15. şimdilerde, osmanlı sınırları içerisinde kalan devletler arası, siyasi, ticari, askeri ve kültürel iş birliği içeren akımdır.

    kimilerine göre hayal olan bu düşünce esasında basit bir iş birliği platformudur. güçlü bir devlet duruşu, başarılı bir dış politika sonucunda olmaması için bir sebep yoktur. yanı başımızda batakta olan avrupa birliği ve değişen dünya düzeninde her ülke kendine bir yer bulmak istemektedir. birlik her ülke için iyidir, her ülke de bunun farkındadır. sorunlar vardır ancak hiç biri aşılmaz değildir. 10 yıl önce savaş eşiğinde olduğumuz suriye ile şuan olan durumumuza bakın. şuan şam'da iş yapmam sinop'ta yapmam kadar basit. esas olan duvarları yıkmaktır.
    he bu arada bu bahsi geçen ülkelerin %90ı ile vizeler kaldırılmış durumda. sırbistan dahil.
    biz böyle bir birliktelikten yanayız. tabi isteyen elflerle dwarflarla birliktelik kurmakta özgürdür. tutan yoktur.
    2 ...
  16. 4.
  17. 1. meşrutiyetten sonra 2. meşrutiyete de osmanlıcılık düşüncesiyle geçilmiştir. zamanın egemenleri batının telkinleriyle meşrutiyin osmanlı'yı koruyacağına azınlıkların bağımsızlık taleplerinin biteceğini iddia etmişlerdi fakat 2. meşrutiyetin ilanından hemen sonra hızlı toprak kayıpları yaşanmış, Anadolu'dakiler dışında gayrimüslim azınlık kalmamıştır ve bu osmanlıcılık düşüncesinin çökmesine neden olmuştur. enver paşa ve arkadaşları bu tarihten sonra türkçülük düşüncesine bağlanmış "turan"ı kurmak istemişlerdr.
    3 ...
  18. 61.
  19. evcilik gibidir. bir oyundur. kutu kutu pense gibi bişi.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük