osmanlıca vs günümüz türkçesi

entry5 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. osmanlıca diye bit şey yoktur. osmanlı türkçesi vardır. tabi ona türkçe denilirse.
    0 ...
  3. 3.
  4. uydurma bir dil diye bok atılan yeni türkçe ve eski türkçenin karşılaştırmasıdır. eski türkçe gökten zembille melekler eşliğinde inmiştir tabi insanlar bulmamıştır o kelimeleri. kafaya bak lan. dil oğlum bu dil canlı bir varlık. değişiyor hep.
    0 ...
  5. 4.
  6. iftial,meful,fail,teceül, tefeül kalıpları falan var misal osmanlıcada.

    Bugün ki osmanlica sınavından akılda kalanlar.
    0 ...
  7. 5.
  8. tamamen bilimsellikten uzak yapılmış bir karşılaştırma olup, uzun uzadıya eleştirmeyeceğim yazıdır. köşeli yazının gözü bozduğuna dair bir tek bilimsel makale koysun önüme. kim üfürüyor bunları? ayıp değil mi? günah değil mi? sizin haddiniz hududunuz yok mu arkadaş? o zaman taşa yazan göktürklerin hepsinin kör olması lazımdı. yunanlıların da...

    alın size köşeli harfler, a,b,c,d,e,f,g,ğ,h,j,m,n,o,ö,p,r,s,ş,t,u,ü... sayın bakalım kaç köşe var toplam.

    bir de üstad'ın köşe şiirini burada söyleyelim (ne zaman köşe dense içime batıyor o köşeler)

    Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın
    Saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen
    Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin
    Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir
    Sen kaç köşeli yıldızsın

    Fabrika dumanlarında resmin
    Kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun
    Hatırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi
    Aşka veda etmiş topraklarda durmuşsun

    Benim geçmiş zaman içinde yan gelip yattığıma bakma
    Ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
    Bir tek köşen bile ayrılmamışken bana
    Var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim

    Evlerinin içi ayna döşeli
    Ayna hatıra gözler ve sevmek
    Benim aşkım binbir köşeli ah binbir köşeli
    Bir köşe gidince bin köşe yeniden gelecek
    Ayna hatıra gözler ve sevmek

    Sen geldin benim deli köşemde durdun
    Bulutlar geldi üstünde durdu
    Merhametin ta kendisiydi gözlerin
    Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu
    Bulutlar geldi altında durduk

    Konuştun güneşi hatırlıyordum
    Gariptin yepyeni bir sesin vardı
    Bu ses öyle benim öyle yabancı
    Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı

    Dişlerin öpülen çocuk yüzleri
    Güneşe açılan küçük aynalar
    Sert içkiler keskin kokular dişlerin
    içinden geçilen küçük aynalar

    Ve güldün rengarenk yağmurlar yağdı
    insanı ağlatan yağmurlar yağdı
    Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
    Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı

    Sen geldin benim deli köşemde durdun
    Bulutlar geldi üstünde durdu
    Merhametin ta kendisiydi gözlerin

    Taşların ortasında Leylanın gözleri
    Leyla köşe köşe göz göz şiirin ortasında
    Ben Leylayı bulduğumdan yahut kaybettiğimden beri
    Leyla ya o adamın bardağında ya o dağın ortasında

    Leyla diyorsam kesik yanaklarıyla Leyla
    Üç köşeli dünyasıyla
    Okuyla yayıyla yaylasıyla acımasıyla
    Leyla diyorsam şu bizim gerçek Leyla

    Biz seni işte böyle seviyoruz Leyla
    O gitti bize ağlamak kaldı kala kala
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük