uydurma bir dil diye bok atılan yeni türkçe ve eski türkçenin karşılaştırmasıdır. eski türkçe gökten zembille melekler eşliğinde inmiştir tabi insanlar bulmamıştır o kelimeleri. kafaya bak lan. dil oğlum bu dil canlı bir varlık. değişiyor hep.
tamamen bilimsellikten uzak yapılmış bir karşılaştırma olup, uzun uzadıya eleştirmeyeceğim yazıdır. köşeli yazının gözü bozduğuna dair bir tek bilimsel makale koysun önüme. kim üfürüyor bunları? ayıp değil mi? günah değil mi? sizin haddiniz hududunuz yok mu arkadaş? o zaman taşa yazan göktürklerin hepsinin kör olması lazımdı. yunanlıların da...
alın size köşeli harfler, a,b,c,d,e,f,g,ğ,h,j,m,n,o,ö,p,r,s,ş,t,u,ü... sayın bakalım kaç köşe var toplam.
bir de üstad'ın köşe şiirini burada söyleyelim (ne zaman köşe dense içime batıyor o köşeler)
Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın
Saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen
Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin
Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir
Sen kaç köşeli yıldızsın
Fabrika dumanlarında resmin
Kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun
Hatırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi
Aşka veda etmiş topraklarda durmuşsun
Benim geçmiş zaman içinde yan gelip yattığıma bakma
Ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
Bir tek köşen bile ayrılmamışken bana
Var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim
Evlerinin içi ayna döşeli
Ayna hatıra gözler ve sevmek
Benim aşkım binbir köşeli ah binbir köşeli
Bir köşe gidince bin köşe yeniden gelecek
Ayna hatıra gözler ve sevmek
Sen geldin benim deli köşemde durdun
Bulutlar geldi üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu
Bulutlar geldi altında durduk
Konuştun güneşi hatırlıyordum
Gariptin yepyeni bir sesin vardı
Bu ses öyle benim öyle yabancı
Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı
Dişlerin öpülen çocuk yüzleri
Güneşe açılan küçük aynalar
Sert içkiler keskin kokular dişlerin
içinden geçilen küçük aynalar
Ve güldün rengarenk yağmurlar yağdı
insanı ağlatan yağmurlar yağdı
Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
Sen geldin benim deli köşemde durdun
Bulutlar geldi üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Taşların ortasında Leylanın gözleri
Leyla köşe köşe göz göz şiirin ortasında
Ben Leylayı bulduğumdan yahut kaybettiğimden beri
Leyla ya o adamın bardağında ya o dağın ortasında
Leyla diyorsam kesik yanaklarıyla Leyla
Üç köşeli dünyasıyla
Okuyla yayıyla yaylasıyla acımasıyla
Leyla diyorsam şu bizim gerçek Leyla
Biz seni işte böyle seviyoruz Leyla
O gitti bize ağlamak kaldı kala kala