sadabad gecelerinde kaplumbağaların üzerine mum koyup yaktıkları söylenir. hayvan katliamları var bir tane de. pek hoşlanmadığım eski yıkılmış olan imparatorluktur.
1299'dan Cumhuriyet'in ilanına kadar resmî olarak yaşamış olan beylik-devlet ve imparatorluktur. Cumhuriyetten sonra ise bana göre format atılarak yenilenmiş ve ortaya bugünkü ülkemiz çıkmıştır. iyisi ile kötüsü ile dünyaya nam salmış bir imparatorluğumuzdur. Ankara savaşı ile devlet 50 yıllık bir duraklama dönemine, 11 yıllık padişahsız geçen fetret devrine girmiş. O savaş olmasaydı belki bugün Roma'da ya da Paris'te karı kız tavlıyorduk... Sultan Mehmet ise istanbul yerine belki Paris'in fatihi olmuş olurdu. Yada Melih Gökçek Paris'e belediye başkanı olmuş olur ve kızılırmaktan Paris hanelerine şebeke suyu bağlardı. Neyseki Allah korumuş.
ibn battuta'dan ahilik teşkilatıyla ilgili bilgi edinilmesi gereken imparatorluk. böyle bir sosyal sorumluluk taşıyan müessese oluşturabilme sadece misafirperverliğin değil medeniyetin de ömrünü uzatır diyeceksiniz. demeseniz de canınız sağolsun. ama derseniz eğer beni hatırlayın. unutmayın beni. unutursunuz diye çok korkuyorum.
yedi düvelin yedi sülalesini sikmiş şanlı imparatorluk!
şimdilerde ise osmanlıya sövmeyi milliyetçilik sanan bizansın kılıç artıkları türedi. bi bitmediniz ki amk.
imaparatorluk modasının geçtiğini ingiltere gibi önceden idrak edemediğinden kendisini akıllıca tasfiye edemediğinden ve değişime ayak uyduramadığından çöküş ile yok olmuştur. tarihte şefkatli bir imparatorluk yoktur, hoşgörüsü içten değil çıkarcı ve politiktir, sözde adaleti dini baskı ve yönetme amacıyla kullanır. gazilikten beyliğe padişahlığa son olarakta halifeliğe kadar giden süreçi kurluş yükseliş gerileyiş ve çöküş ile bitirmiştir. pers,Roma, bizans, britanya gibi tarih kitaplarındaki yerini dönmemek üzere almıştır.
Bir ulkede saltanatin olmasi o ulkenin ne gelismisliginin ne ekonomisinin nede medeniyetinin gerilemesi manasina gelmedigi acik ve nettir. Turkiyede saltanatin olmuyacagi kesindir ancak saltanat yobaz cag disi bir sistem degildir. Ormek olarak ingiltere isvec Belcika ve niceleri. Sorun rejim degil insanlarin fikirlerinin ozgurce konusabildigi ve kusinin yasadigi ulkede hak ve odevlerini sorumluluklarini bilmesidir.
bazi ibnelerin geri gelmesi ya da yeniden kurulmasi icin gotunu yirtiklari devlet.
yikildi artik bitti nedir bu osmanli ruyasi boyle anlamadim gitti.
amk neyin inadi bu osmanli yeniden kurulsa ne olacak, halkin hic soz sahibi olmadigi babadan ogula gecen yonetim gelse ne olacak.
sana verilen secme secilme hakki gotune mi giriyor, istemedigimi secmiyorum bunu istemiyorum diyebilme hakkin var bumu batiyor.
bazilari osmanli gelince seriat gelecek diyor, lan ibne seriat grlse ne olacak seriatida birileri kendi cikarlari dogrultusunda sekillendirecek yine yaragi yiyen sen olacaksin.
neyse cok kufrettik sen bu hayallerle yasamaya devam et bi bok olmayacak ama sen devam et.
kimse boşuna çabalamasın, geri gelmeyecektir.
geçmişte kaldı ve geçmişte kalmaya devam edecek.
bu ülke kendisini bir insana kul yapmayacak ve ülkeyi bir adamın padişahlık denen saçma sapan saltanatına bırakmayacaktır.
son yüzyılların en "daşşaklı" imparatorluğu. ilber hocanın* deyimiyle "14. yy'da böyle bir devlet kurmak hiç kolay iş değil" minvalinde bahsetttiği imparatorluk.
yıkılması da ayrı bir dert olmuştur. 20 yy'da yıkılan iki imparatorluktan birisi olarak (diğer avusturya-macaristan imp) yıkılmaları da iki ayrı dünya savaşına konu olmuştur. ilk savaşta paylaşım yapılmış, ikincisinde paylaşım yeniden gözden geçirilmiştir.
biz mi? biz maalesef ingiltere'nin bize biçtiği gömlekle yetinmek zorunda kaldık yıllardır. şimdilerde gömlek biraz bol geliyor, düğmelerini çözmek gereği hâsıl oldu ancak kimileri istemiyor bunu. kimileri, kimler mi? post-modern ingiliz muhipleri elbet! ama onları hep başka kisveler altında görüyoruz...
bu aralar pek bi dayatılan ağızlarda pek bi sakız olan kelime. bari doğru anlatsalar da ileride sıkıntı çekmesek.
bir de avrupalıların bizimle bu kadar uğraşmalarının bir diğer nedeni bizi osmanlının torunları olarak görmeleri. çöküş dönemindeki çürümüşlüğü yolsuzluğu falan hatırlamalarından değil içten içe gıcık olmalarından ya da eski defterler dediğimiz şeyleri hala yeni dumanı üstünde olaylar olarak görmelerindendir. malum devletlerin gelecek planında 100 yıl çok kısa bir zaman dilimidir.