YAVUZ SULTAN SELiM, TRABZON VALiLiĞi DÖNEMiNDE BiR GÜN KONAĞININ BALKONUNDAN ETRAFI SEYREDiYORDU. SAHiLDEN BALIKÇILARIN ŞEN GÜRÜLTÜSÜ GELiYORDU. BU GÜRÜLTÜYÜ DiNLEMEYE BAYILIRDI; DERTLERiNDEN KURTULUR, iÇi NEŞEYLE DOLARDI. BiRDEN GÜRÜLTÜ ACILAŞTI. ÇIĞLIKLAR KOPTU. NE OLDUĞUNU ANLAMAK iÇiN KULAK KABARTTI; FAKAT ANLAYAMADI. UZUN UZUN BAKTI AMAKALABALIK KÜMELEŞTiĞiNDEN OLANI BiTENi GÖREMEDi. HEMEN ATINA ATLADIĞI GiBi ATINI SAHiLE SÜRDÜ. KALABALIĞI BiRKAÇ OMUZ DARBESiYLE YARDI:
“ NE OLUYOR BRE?”
AYNI ANDA NE OLDUĞUNU GÖRDÜ: GEMiCiLERDEN BiRi MAÇULAYA SIKIŞMIŞTI, HEM DE iKi BACAĞI BiRDEN…YÜZÜ SAPSARIYDI.BACAKLARI NEREDEYSE KOPACAKTI. O MAÇULAYA, KOCA GEMiNiN AĞIRLIĞI ASILIYDI.
“ AÇSANIZA MAÇULAYI!” DiYE GÜRLEDi. YAŞLI BiR GEMi REiSi SAYGIYLA ŞEHZADE SELÎM’E YAKLAŞTI:
“ DEVLETLÜ ŞEHZADEM! MAÇULAYI AÇAMAYIZ. BUNA iNSAN GÜCÜ YETMEZ. AÇSAK BiLE GEMi KIZAKTAN ATIP DEVRiLiR, MAHVOLUR. BUNU DA O iSTEMEZ.” DiYE KONUŞTU.
ZAVALLI ADAM KONUŞANLARI DUYMUŞ, ŞEHZADE SELÎM’i TANIMIŞTI; BiTKiN SESLE:
“ iSTEMEM! BiR CAN iÇiN BiR GEMi MAHVOLMAMALI.” DiYE iNLEDi. ŞEHZADE’NiN GÖZLERiNE YAŞLAR HÜCUM ETTi. KENDiSiNi TUTMASA HERKESiN iÇiNDE AĞLAMAYA BAŞLAYACAKTI. DiŞLERiNi SIKTI:
“ BENiM NAZARIMDA CAN KIYMETLiDiR ASLANIM!ALLAH’IN YARDIMIYLA SENi KURTARACAĞIM!” DEDi.
HERKESiN HAYRET DOLU BAKIŞLARI ARASINDA MAÇULANIN ALTINA GiRDi. KALIN GÖVDESiNi YERE ÇAKILI DEMiR KAZIĞA DAYADI,KASILDI. ARKADAŞLARINDAN MALKOÇLU ALi BEY, ŞEHZADE’NiN NE YAPMAK iSTEDiĞiNi ANLAMIŞTI: KOCA GEMiNiN AĞIRLIĞINI ÇEKEN MAÇULAYI TEK BAŞINA AÇMAYA ÇALIŞACAKTI; FAKAT OLUR iŞ DEĞiLDi. iNSAN GÜCÜ BUNA YETMEZDi. YETSE BiLE ŞEHZADE’NiN CANI TEHLiKEYE GiRERDi. ATILDI:
“ iZiN VERiN, BiZ HALLEDELiM ŞEHZADEM!” ŞEHZADE SELÎM, ATEŞ SAÇAN GÖZLERiNi MALKOÇOĞLU’NA DiKTi:
“ GERi DUR! ETRAFI BOŞALTIN! GEMi DEVRiLiRSE KiMSE ZARAR GÖRMESiN.”
“ FAKAT ŞEVKETLÜ ŞEHZADEM?” ŞEHZADE SELÎM ASLAN GiBi KÜKREDi:
“ ETRAFI BOŞALTIN DEDiK! DUYMAZ MISINIZ?” EMRE UYUP ETRAFI BOŞALTTILAR. AMA BAŞTA MALKOÇOĞLU OLMAK ÜZERE BiRKAÇ ARKADAŞI GELiP ŞEHZADE’NiN YANIBAŞINA ÇÖMELDiLER. ONA BiR ŞEY OLURSA KENDiLERi YAŞAMAK iSTEMiYORLARDI. ŞEHZADE, BU KADARINA SES ÇIKARMADI. SiTEMLi GÖZLERLE BAKMAKLA YETiNDi. KALABALIK DALGALANIP DURUYOR, SESLER DUYULUYORDU:
“ BiR GEMiCiNiN CANI iÇiN KENDi CANINI TEHLiKEYE ATIYOR BRE!”
“ BÖYLE BiR KUMANDANIN ARDINDA ÖLÜME GiTMEK BiLE ZEVK!”
“ MAÇULAYA BEN SIKIŞMAK iSTERDiM!”…
ŞEHZADE SELÎM, VAR GÜCÜYLE MAÇULANIN KASNAĞINI iTMEYE KOYULDU. HAKiKATEN ÇOK GÜÇLÜYDÜ. TEK YUMRUKTA BiR BOĞAYI YERE SERiYORDU. FAKAT BU iŞi BAŞARABiLECEK MiYDi?
“ YÂ ALLAH,BiSMiLLAH!” DiYEREK ABANDI. BiRDEN HALATLAR GEVŞEDi, MAÇULA BOŞALDI, SIKIŞAN GEMiCi KURTULDU. GEMi GÜRÜLTÜYLE DEVRiLDi. ŞEHZADE SELÎM, AĞIR AĞIR GERi ÇEKiLDi. YARALI GEMiCiNiN BAŞINI DiZiNE KOYUP SAÇLARINI OKŞADI.MERHAMET VE SEVGi DOLU SESLE:
“ iYiLEŞECEKSiN ASLANIM! ALLAH’IN iZNiYLE iYiLEŞECEKSiN!” DEDi.
GEMiCi, ŞEHZADE’YE SARILMIŞ, HIÇKIRA HIÇKIRA AĞLIYORDU. FAKAT ACISINDAN DEĞiL, SEViNCiNDEN AĞLIYORDU. ŞEHZADE’NiN DAVRANIŞI KARŞISINDA KENDi ACISINI UNUTUP GiTMiŞTi.
“ SENiN YOLUNDA ÖLÜM NE Ki ŞEHZADEM, ÖLÜM NE Ki?” DiYE FISILDADI. ŞEHZADE, AĞIR AĞIR DOĞRULDU:
“ BENiM YOLUMDA DEĞiL, ALLAH YOLUNDA, KUR’AN YOLUNDA, PEYGAMBER YOLUNDA ÖLÜM NE Ki?”
GEMiCiYi ÖZEL DOKTORUNA EMANET EDiP DÜŞÜNE DÜŞÜNE KONAĞINA DÖNDÜ. BU iNSANLAR KENDiSiYLE OLDUKLARI MÜDDETÇE DÜNYAYI FETHETMEK BiLE FAZLA ZOR GÖRÜNMÜYORDU ONA…
Son dönemi gercekten entresandı. Osmanlının hükümdarı hem han,hem sultan, hem imparator lakabını kulanabiliyordu;Yani hem ortaasya/uzakasyada kulanılan ünvan, hem ortadogu ünvanı, hemde batı orta avrupada kulanılan ünvan.
tarihçiler dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük iki devletinden biri olduğunu söylerler ve ilk denizaltıyıda osmanlının yaptığı da rivayetler arasında.
cinsel yaşamı da belli kurallar içeriyormuş. o dönem hayat padişahlara güzelmiş. yalnız ben tek eşliliği tercih ederim. o kadar insanın içinde ilişkiye giremem.
Osmanlı imparatorluğu'nu Oğuzlar'ın Kayı boyuna mensup Osman Gazi; Söğüt ve Domaniç civarında, Anadolu Selçuklu Devleti'nin obası ve kendisine uçbeyliği olarak tahsis ettiği bölgede, Selçuklu sultanı III. Alaeddin Keykubad'ın ilhanlılar tarafından iran'a götürülmesi sonucu oluşan otorite boşluğundan dolayı bağımsızlık ilan ederek 1299 yılında kurmuştur. Devlet; dördüncü padişah olan Yıldırım Bayezid'in Timur'a esir düşmesiyle Fetret Devri'ne girmiş, 8 yıl süren taht kavgalarından sonra Mehmet Çelebi, Fetret Devri'ne son vermiştir. Fatih Sultan Mehmed Konstantiniyye'yi fethederek Doğu Roma imparatorluğu'nu sonlandırmış, bazı tarihçilere göre bu zaferle Orta Çağ'ın sona erip Yeni Çağ'ın başlamasını sağlamıştır. Ayrıca bu fetihle beraber devlet, imparatorluğa yükselmiştir.
yani demokrasi falan diyorlar ya sinirlerim bozuluyor cehaletin böylesi diyorum.
bütün halk davar. okur yazar olunması istenilmiyor. herkes padişahın malı. karıları da. (Şaka değil şeyhülislamın fetvası var)
hadi 1200 -1600 arası tamam. dünya da o zaman her ülke kraliyet ile yönetiliyor.
ama 1600 den sonra bütün halklar ayaklanırken biz neden ayaklanmadık bunu çok az insan sorabilir.
ayaklanamdık çünkü avrupa halkı matbaa ile rönesans ile cehaletten yavaş yavaş kurtulurken şunu söyledi.
"bi dakika ya hepimiz eşitiz. Herkes görevini bilirse bir krala gerek yok!"
benim zavallı maraba halkım nereden bilecek. Osmanlı istiyor mu okumasını? Kesinlikle hayır.
osmanlı sadece bazı kesimlerin okumasına izin verdi
1 azınlık olan gayrimüslimlerin
2 askerlerinin.
2. maddeyi açalım.
2. mahmuta kadar osmanlı şamar üstüne şamar yedi savaş meydanında.. 2. mahmut zeki adam düşündü bunun nedeni baktı yeniçeri devşirmeleri (osmanlı sülalesinin toptan devşirme olduğunu hatırlatmakta yarar var) sorun çıkartıyor savaşamıyor.
tüfenk dediler tüfenk aldı. top dediler top aldı ama avrupalı meret iyi savaşıyor akıllı savaşıyor. (bu savaş işi iman gücü değil akıl ve zeka işidir) dedi padişah ve yeniçerileri kaldırdı vaka_i hayriye ile
sonra orduyu modernleştirmeye başladı. ne demek bu. daha modern silah mı ? sen öyle san mal şakirtim. daha modern subay anlamına geliyordu bu.
Ordudaki subayların eğitimine önem verdi. ordu da alaylı okullu olarak ikiye ayrıldı bu arada...
bir baktı okullu subaylar gerçekten de savaşta zekalarını kullanıyor ve sonuç alıyorlar.
tamam dedi bizim çıkışımız entelektüel bir ordu.
işte türk halkının içinde sadece subaylar entelektüel oldu.
şimdi anladınız mı kurtarıcı türk'ün neden ordunun içinden çıktığını? (bunu kör mustafa kemal düşmanı sovyet aşıklarına da yazıyorum. bizde olay avrupanın tersine demokrasiyi ordu getirdi. biraz tarihinizi okuyun aq)
kısaca şöyle diyebilir miyiz. 600 yıllık kocaaaaa osmanlının içince hiç bir devletlü çıkmadı türk halkında kültür devrimi yapmak için (neden istesin 16. louis gibi kafasından olmak istememesi doğal)
koca 600 yılın içinde halkın içinden bir kere lider çıktı
tek bir lider
halkın içinden
o da cumhuriyeti ilan etti
seçme ve seçilme hakkını getirdi
üstelik kadınlarımıza da
neredeyse son 400 yılda ilk defa askeri başarıları kazandı
ve varlığımızı osmanlı paşası olan ve bana göre çok daha kutsal sıfatı olan
türk halkının içinden çıkmış tek lidere borçluyuz.
2. mahmut'a ve onun daha önceden gözünün açılmasını sağlayan genç osman'a teşekkürlerimiz her zaman borç biliriz.
osmanlı bizim ecdadımızdır. ama yönetim biçimi
bir daha köpek gibi yaşamak
asla kabul etmeyeceğimiz bir durumdur.
bunu anlayanlar kanına aslan kanı karışanlardır.
anlamayanlar beynine köpek kanından başka bir şey gitmeyen şakirt yobazlardır.
asla osmanlı kaka kötü demedim. her şeyi zamanında değerlendirmek önemlidir.
yoksa bugun avrupa yeniden roma imparatorluğunu kurmak isterse nerde kalır dünya barışı?