osmanlı torunu olduğunu reddeden bir gençlik varken yaşanmayacak özlemdir.
özlenmeli veya özlenmemeli tartışılabilir. mesele bu değil aslında. mesele "osmanlı" adı geçtiğinde pençelerini gösteren insanlar. üzülerek söylüyorum ki ne kadar reddetmeye kalkarsanız kalkın, ne kadar inkar ederseniz edin osmanlı bizim geçmişimizdir. kanuni, fatih ve niceleri bizim atamızdır. kurulan türkiye cumhuriyeti dilimizi, kıyafetimizi değiştirmiş olabilir ama bu gerçeği değiştirememiştir, değiştiremez de.
şunu hazmetmek gerek. "bizler osmanlı torunu, türkiye cumhuriyeti gençleriyiz." devrim tarihini yüceltip, osmanlı tarihini yerin dibine sokmak kendimize yaptığımız haksızlıktır. hepsine sahip çıkalım, yeri geldiğinde hepsini eleştirebilelim, aynı hataların tekerrür etmesini önlemek ama başarıların daim olması için yapalım bunu.
bana istanbul gibi bir şehri veren fatih'i özlüyorum. evet bunu onu tanımadan, görmeden yapıyorum. minnet duyuyorum, takdir ediyorum. bu durumdan muhteriz olmayı gerektirecek bir şey olduğunu da hiç sanmıyorum. aksine böyle düşünmediğimiz, unuttuğumuz zaman muaheze edileceğiz.
padişahla yönetilen bir ülkeyi özlemek geri kafalılıktan başka birşey değildir. ama ülkenin şu anki durumunu görünce, keşke atatürk padişah olarak ülkeyi yönetseydi diyorum bazen.
Dini çevrelerde oldukça sık rastlanan bir duygudur. "Neden özlüyorsunuz?" diye sorulduğunda cevapları da gecikmez "Dini hoşgörü". Osmanlı'da dini hoşgörü falan yoktur arkadaşım, vergilere bakıp bunu çok rahat algılayabilirsiniz. Gayrımüslüm her zaman için gavurdur, kafirdir. Müslüman ise her zaman için ön plandadır. Eğer son zamanlarda özellikle Tanzimat Fermanı'ndan sonraki eşitliği dini hoşgörü teması altında değerlendirecekseniz, buyrun Osmanlı'yı özlemeye devam edin. Fatih'i özlüyorsanız eğer Fatih'in halk tarafından ne kadar sevildiğini araştırınız(vergiler ağırlaşmış,halk isyandaydı), Yavuz Sultan Selimi özlüyorsanız gidip Anadolu halkına sorun(halkın savaştan bıkması ama Anadolu halkının savaşmak zorunda olması sorunu).
kafası dinci zırvalıklarıyla yıkanmış abileri ablaları şeyhleri hocaefendileri tarafından afyon gibi basılan bir düşüncedir. ergenlik çağında superman'in batman'in bir yerlerde yaşadığına inanan ergenler için dinci kaynaklı fantazidir, beyin mastürbasyonudur. boşaldıklarında kalan: "dini rahat yaşamayı, hoşgörüyü, adaleti, hukuğu(hukuku denir) özlüyor" gibi bir artıktır. sormazlar mı adama hukuk dediğin padişahın sikinin keyfine insan başını kestirmek, yalancı şahitle kadıya gidip suçsuz düşmanını ilkellik hukukuyla cezalandırtmaktır? dinini rahat yaşayamıyormuşsun ulan uçkurun donunda duramıyor diye kadınları zorla kapattırmak mı dini rahat yaşamak? ben duymadım camiye giden bir vatandaşı sniper ile indirdiklerini... yok anam bu dengesizlerin adam olacağı yok bunların derdi din kılıfında paranın sadece kendi yandaşlarına akacağı menfaat düzenini iyice kendilerine döndürmek. ee bu arada bıyığı yeni terlemiş fetullah beslemelerine de bu tür fantastik hikayeler anlatasın ki gözleri açılmasın. s.ksinler sizin osmanlınızı....
mültezimlerin devlet adına anadolu halkına zulmettiği, yalnızca anadolu insanının askere alındığı, zenginlerin oğulları yerine parayla fakir gençleri askere yollayabildikleri, somanlı tebasından birini öldüren fransızı ancak fransız mahkemelerinin yargılayabildiği, gümrükleri bağlı, iç hukukuna sahip olamayan osmanlı olmasa gerektir bu.
elbette 400 sene önceki osmanlıysa, burada da bir düşün derim o celali isyanları neden çıktı acep; o kadar hoşgörü varken kim neden isyan etmiş?
sadece anadolu'da değil, açlıktan ölen afrika'da, akan kanın durmadığı bağdat'ta, daha cesetlerin bile çürümediği kafkasya'da, yüzü gülmemiş orta asya'da, balkanlarda, filistinde, orda, burda ve adını bilmediğim nice coğrafyada da gözlenmesi mümkün özlem.
gerçekleşmesi pek muhtemel olmayan eylem. osmanlı'yı özlemek için osmanlı'dan kalmış olmak gerek ki bir insan o yaştaysa zaten özleyecek kadar bilinci olmaz.
insanı buhranlardan buhranlara sürükleyen özlem duygusudur. nerede kıtalara, asırlara sığmayan devlet i ali, hükümdarları, nüfuzu, dünyayı titreten gücü, nerede bugün burnunun dibinde amerika ile rusya nın savaşmasına, kerkük te türkmen düğünlerinin bombalanmasına, filistin de çocuklara tecavüz edilmesine, çeçen lerin diri diri yakılmasına, kosova da sırpların müslümanları kesmesine göz yuman osmanlı nın torunları olan bizler.