eleştiriden kasıt, kötülemekse yanlış olan zihniyettir. eğer ki, yanlış taraflarını görelim, neticesinde onlar da insandır, kul olan hata yapar mühim olan tekrarlamamaktır düşüncesiyle yapılmış bir eleştiriyse çok doğru bir bakış açısıdır. fatih sultan mehmet bahsi geçen ikinci zihniyeti yaşayan insanları görse emin olun gözleri yaşarırdı. kendilerini adeta putlaştıran, hatta kendisini sevmek adına kendisinin torunlarına söven insanları görse bu gözyaşları hüzün gözyaşlarına dönüşürdü.
ayrıca eleştiri sadece negatif anlamda olan bir kelime değildir. ama her şeye bok atmayı öyle bir kanıksamışız ki o manaya bürünmüştür günümüzde malesef.
birilerinin tabirine göre batış nedeni yobazlıkmıs. Tam tersidir. islamı bırakmaya başlayınca geriledi osmanlı. Fatih'in, yavuz'un yanındaki hocalara danısmadan is yapmadıklarını bilıyoruz. Yanlıs hatırlamıyorsam 1876'da tanzimat fermanı imzalandı. 'muslumanlık bıze yeter. Bırazda gavurlugun tadına bakalım.' dediler ve olan oldu. 10 mılyon km kare topraktan 820kusur bın km kare kaldı.
hatasızlığın allah a ait olduğunu bilen zihniyetin mensubudur. peygamberler bile hata yapmışken osmanlı sultanlarına hatasızlık addeden zihniyetten daha dikkatlidir. kundaktaki bebeklerin katledilmesine gönlü elvermiyordur mesela. 10 yaşındaki çocuğun islam halifesi olabileceğini düşünmüyordur ve dahi gidip müslüman kanı döküp kendini halife eden kişinin hilafetini sakıncalı buluyordur. öyle işte...
dedesi osmanlı, hatta eskilere gidersek vezir olan adamdır. ne oldu, nasıl oldu, neden oldu diyerek sorgular. ve dedelerinin de hata yapabildiklerini, yaptıklarını öğrenir. bütün suçu amerikanın, israilin oyunu bunlar diyerek ecnebilere atmaz, sorumluluktan kaçmaz. yapılan hataları öğrenir ki ders çıkarsın, aynılarını kendisi yapmasın. eleştirinin hep yıkıcı olmadığını bilen, düşünen adamdır.