Ankara da cuma vaktinde iş yerinde, sözlükte ne işin var, Osmanlı ailesi hayasızlığı, eşitsizliği, perişanlığa hakim kılmasaydı bugün torunları sersefil bir vaziyette ingiltere ve Fransa nın gettolarında sürünüyor olmazdı.
Osmanlı nın varisi koç, sabancı gibi yalı çocukları. Ülke ahlaken bitik bir vaziyette.
devleti aliyye bir çok konudan eksik kalmıştır. en başta medeniyet. medeniyeti sürekli siyaset ile getirebileceğini zannetmekte bir o kadar eksikliktir. sürekli olarak kanuni esasiyi yürürlüğe sokmak ve abdulhamid'i tahttan indirdikten sonra bir şekilde ileriye yöneleceğini belki bir fransa olacağını hayal eden jön türkler ve saray uleması belki bir noktaya kadar haklı olsa da eğitimsiz bir medeniyet tamamen hayalperestliktir. ayrıca osmanlı imparatorluğu zaman içerisinde gücünü kaybetmesi ile güvenliğini sağlayamadığı için ticaret yolları yeni rotalar çizip osmanlı bunun dışında kalması ile bu adı geçen bütün meyve ve sebzeler cumhuriyete kadar neredese hiiiiiç memleketimize uğramamıştır.
Osmanlı anadolusu sınırlarında yoksul köylüler ekseriye tarlaya hacet gideriyor, ve üzerinde yetişen besinleri tükettikleri için çok tehlikeli hastalıklara yakalanıyorlardı, ve birçoğu ibrik kullanacak temiz su kaynağına da sahip değildi.
Anlicanız o tuvalet mevzusu bile bir grup saraylı için geçerliydi
göt yıkayan musluklu alafranga tuvaleti ilk icat eden bile amerika, Türkiyede birçok insan cumhuriyete kadar tarlada hacet giderdiği, temiz su altyapısı olmadığı için dizanteri, tifüs, kızamık gibi hastalıklardan kırılıyordu.
abd 1700 lerde ingiliz kolonisiydi, ve Osmanlı ingiliz-Fransız asıllı göçmenlerin teknolojik atılımlarla dünyayı aydınlattığın bir çağda matbaayı yasaklamakla meşguldü.
tarlayı atla eşekle süren adamlar ne bilsin endüstriyel atılımı, ne bilsinler loko traktör ve buhar kazanıyla kırk eşek ve yirmi ameleye bedel çapa yapmanın mümkün hale geldiğini.
hayatında domates, kakao, biber, kivi, mısır, patates görmemiş vahşi cahil insanları okyanus ötesi ilmin feraseti ve bereketiyle aydınlatmışlardır, zira Osmanlı mum ışığıyla aydınlanıp odun ve kömürle ısınırken amerikan eyaletleri elektrik hatlarıyla döşenmişti.