içimizden biri olmadığı kesin, ne türk ne müslüman ne de ülkesini seven biri.
içimizdeki irlandalı, batı özentisi, seks düşkünü, sol görüşlü, beynini kiraya vermiş tipli insandır.
be amına koduğumunun oğlu hala okuma yazma oranı diyorsun, sen koskoca osmanlı yazımından latin harfine geç sonra okuma yazma de, amk malı, senin okuyamayan dediğin insanlar osmanlıcayı okuyordu latin harflerini değil, hem osmanlı türkçesi ile konuşuyordu ve bunun yanında hepsi birer hattat oluyordu.
şimdi 10 yılını versen hat yazamazsın, amına çaktığım amipi, bunlar fransız lobisinin tohumlarıdır 28 şubat devriminin şimdiki tohumları.
Öz türküm ve de türk'ü sevmeyen osmanlıdan ben nefret ederim.
Türkçeyi bile katletmiş yerine saçma sapan dil osmanlıcayı getirmiş arabın farsın kültürü.
Siz de ecdadımız diye dolaşın amk.
türkçüler olabilir. ''lugatteki arabî kelimeleri ihraç'' etmeyi amaç edinmişlerdir bu abiler. günlük yaşamlarında da kesinlikle arapça-farsça kökenli kelime kullanmazlar.
Malozlaşmış ne demekse. Adam daha türkçe yazamıyor haklı tabi yırtınmakta. Türkçeyi okuyup yazıp anlayamıyor, suçu alfabede buluyor.
Divan edebiyatını sokaktaki esnafın, köydeki çiftçilerin konuştuğunu yazdığını sanan mal beyanı. Sokaktaki adam Türkçe konuşuyordu ve Türkçeye uygun alfabe getirildi.
öncelikle kadim olan dildir alfabe değil, alfabe insan uydurması şekiller bütünüdür. kadim türkler geçmişten bugüne kadar birçok alfabe değiştirmiştir,ama dil baki kalmıştır, kalacaktır da. edebiyatın arap ve fars kültürü üzerinden şekillenmesinden ötürü dile birçok arapça ve farsça sözcük girmiştir kabul ama 18 yy'dan itibaren de egemen dil olan fransızcadan birçok kelime geçmiştir.
700 yıllık bir geçmişi yok saymaya kalkmak bağnaz bir zihniyetin sonucudur. elin ingilizi şekspiri okuyabiliyorken bizim çocuklarımız neden kendi geçmişindeki şahsiyetleri okuyamasın.
istanbul turkcesi gibi kasinti ve zorlama Turkceden baska turkce duymamislar ''turkcede arapca farsca kokenli kelimelerden baska koken yok'' diyor.
Bosuna mi diyoruz amk konusmak bedava diye.
Sen od yerine ates, yitirmek yerine kaybetmek gibi tonlarca seyin arapcasini kullaniyorsan turkcenin ne sucu var mk ?
Bu yazida ''zor, arap, fars, kelime, bedava, ates, kaybetmek, ton ve sey'' kelimeleri yabanci kokenlidir.
Bak biliyormusuz dimi ?
sokaktaki adam türkçe konuşuyordu, türkçeye uygun alfabe getirildi diyorlar.
bak bak, ulan konuştuğumuzun çoğu arapça farsça, sen nasıl bugün arapçayı ve farsçayı latin harfleri ile yazmıyorsan o zamanda latin harfleri ile yazmıyorlardı, osmanlıca yani arap alfabesi harfleri ile yazıyorlardı.
bazı amiplerin hala bunu anlayamadığını görüyorum.
kelimelerin kökenleri arapça farsça amk sen nasıl dersin ona uygun alfabe geldi?
ya siz hangi üniversitelerde okudunuz süper zekalar?
yok aklımı yitireceğim, benim ne işim var burda lan. can sıkıntısı sen nelere kadirsin...
iki kalemde 1300 yıllık gök türkçe'yi sikip attı. üstüne birde kendini einstein'ın ekürisi falan sanıyor.
günümüz türkçe dilinde, azımsanmayacak derecede, arapça ve farsça kelimeler bulunduğunu kimse inkar edemez. fakat, asla genelini oluşturmaz. osmanlı türkçesinin ne kadar anlaşılmaz, rezalet bir dil olduğunu anlamak isteyenlere gelsin,
amed-i medid ve ahd-i bai'iddir ki daniş-gah-ı istifadede nihade-i zanu-yı taleb etmekte arzu-yı kesb-i edep kılıp.
2 hafta sonra askere gidiyorum ve bu süre zarfı içerisinde, siz kendini süper zeka sanan, entelektüel bilgisi tavan yapmış, cahil ümmetçilere gereken ayarı vermekten gurur duyacağım.
Bak kardeşim orada '' feryad da türkçe değil ama'' falan yapmışsın. Orada büyüklük taslama. Türk dili ve Edebiyatı'na kafa yordum. Feryad'ın türkçe olmadığını bilmiyor değilim. Şu bir gerçek ki cümlenin içinde Arapça sözcük kullanmak ile yüklemdeki ek eylem dışında Arapça olması farklı şeydir. Okurken bu saçmalığı öğrenmek zorunda kaldım. Türk Edebiyatı bölümüne girip Divan edebiyatı gibi Türkçenin
esamesinin okunmadığı dersler gördüm. Şimdi çıkıp burada feryad türkçe değil diyorsun. Bunu yazarken bir çok yabancı sözcük kullandım. Ancak bu Türkçeden bağımsız apayrı bir dildir.
amed-i medid ve ahd-i bai'iddir ki daniş-gah-ı istifadede nihade-i zanu-yı taleb etmekte arzu-yı kesb-i edep kılıp.
(Üstteki yazardan alıntı yaptım.)
Bunun neresi Türkçe allasen? Ekler ve kılıp ve etmek sözcükleri dışında Türkçe yok. Aaa ama şu var sizin gibiler bunu görmezler ancak ergenlerin yazdıkları yarı ingilizce yazıları eleştirirler. Ama bununla onun farkı yok benim için.
bazı öküzlerin hala dukhan türkçesi ile karşıma gelişinide göstermiştir, ulan türk ağızları lehçeleri bölge farkları ve kelime konuşma farklarını ortaya dökersen 1209380213809213 tane türkçe kombinasyon ve kelime gelir.
bizim konumuz, osmanlı zamanından konuşulan ve günümüze gelen, fakat alfabe devrimi gibi hain bir şeyden sonra oluşan olgudur.
sen humanist beynin ile, what's up'ı öğrenirken, amına çaktığımın yahudisi topkapı sarayından gelip eksi eserlerin mikrofilm'ini çekiyor.
gemilerle kitap taşıdılar gemilerle, bugün o kitapların çoğu bile biz de yok, be orospu çocukları, senin tarihin latin harfleri ile mi yazıldı?
senin efsane olaylarını bile gidip, zamanında buraya gelmiş almandan öğrenmen ne kadar acı?
okçuluk bizden sorulurken, kırılamamış bir dünya rekoru tozkoparan iskenderdeyken, yapılan tahrifler yıkımlar yakımlar yüzünden bile sen yakın tarihteki başarınn bir kitabına bile ulaşamıyorsun, o zamanlarda türk okçuluğuna merak salıp yazı yazan araştırmacı yazar bir almandan okçuluğa dair bildiklerini sakladığı kitabı kopyalamak zorunda kalıyorsun.
bu ne kadar sefil ne kadar acı bir durum? ülke 021983092813 yıl geriye gitmiştir.
buraya türkçedeki arapça kelimeleri yazarsam, bazı mallar selam bile veremez.
ulan amip, türkçe selamlaşma mı var?
selamun aleyküm diyorsun arapça, ne haber diyorsun arapça, merhaba diyorsun arapça?
öncelikle bir osmanlı türkçesi haberine sevinen katıksız oç değildir. iki; osmanlıca yüzünden osmanlı zamanında çoğu kişi okul okuyamıyor idi. dilden bağımsız bir alfabesi olduğu için o zamanlar lise(veya dengi) okul okumak şimdilerde yüksek lisans yapmak gibi birşeydi. o kadar zor bi dil. harfler türlü türlü ve her an değişiyor, gramer yapısı bozuk, değişken harfler var vb.
ayrıca osmanlıca öğrenmek için günde min. 3 saat kasmak gerekir ki bence hiç gerek yoktur. edebiyat öğretmenliği veya tarih okuyan kassın bi zahmet ona da.
8 dk sonra gelen edit: oo vasat trollümüzden hemen cevap gelmiş. Padişahla taa 500 yıl sonraki liseli gençler birimi AMK. o şiiri ben değil tarihçiler çevirecek ayrıca, çünkü onların işi o...
lütfen barışın ve birbirinizi irrite edecek ya da refuse edecek tavırlardan kaçının. kalp kırmayalım arkadaşlar, dünya görüşümüz farklı olabilir ama bu tip argolu şeyler size yakışmıyor. bu atışmayı durdurmaya davet ediyorum sizi. buyrun.
Arapçıları türkçede selamlaşma yok ama diye kızdıran kişidir.
Hiç güleceğim yoktu. Biraz kitap karıştırsan bulurdun canım.
Esenlikler, esen kalın, iyi günler, tünaydın, iyi akşamlar, günaydın, güle güle....
Artı bunlara lehçe ve ağızlardaki selamlaşmaları eklersek sayı artar. Ancak ben günümüzde kullanılanlara örnek verdim.
Her şey güzeldi Atatürk geldi mahvetti. Sanki Harf devrimi yapılmasaydı Divanlarda yazılanları anlayacaktı. Zaten okuryazarlık osmanlı'da pert haydi okuma yazma Cumhuriyet kurulunca yukarılara çekildi. Sıradan biri olduğuna göre saray dilini okusan bile anlamayacaktın. Herhalde hanedan üyesi ya da paşa çocuğu değilsindir. Zaten olsan ne olur o hanedan üyeleri o kokteyl benim iu kokteyl benim gezerken. Kendini Osmanlı torunu olarak gören kitle ühühühü ecdad diye ağlıyor.
dilde sadeleşmeye daha çocukken kıl olurdum. ortaokulda türkçe hocamla atışmıştım... sınıfta bırakıyordu az kalsın...
mütecehhiz kelimesini donanımlı sözcüğü karşılamaz hiçbir zaman. kelimelerin sonuna -li, lı getirerek zaten varolanı olmayan uyduruk bir kelime ile ikame etmenin (bak bu ikame için de düzgün karşılık yok) iyi sonuçlar vermeyeceğini hep iddia ettim bundan sonra da fikrimin değişeceğini sanmıyorum...
ve fakat...
burda "osmanlıcayu gatlettüleğğğ cohil golduk" diye zırıldayan gübre yığınlarını da çok ciddiye alamıyorum...
yavşağın dedesi sanki osmanlı ulemasıydı, yedi ceddi osmanlıca kitap yazıyordu da ikballerine mani oldular.
böyle çok sığır var. yeni türedi bunlar. bilgiyi geçtik görgüden bile yoksun olduklarından kendilerine emin oktay tarihinden aristokrasi devşirmek için anlamadıkları konularda abuk subuk laflar ediyorlar.
yarın latin alfabesini iptal edip, osmanlıca yazıp çizmeye başlasak 50 sene meramlarını anlatacak kadar okuma yazma öğrenemezler. kültür devrimi (harf devrimi bunun sadece bir parçasıdır) olmayaydı sığır 150 sene köyündeki tezekle haşır neşir olacak burda gelmiş harf devrimine felan sallıyor...
osmanlıca orta karar bir mektup yazabilmen için 3 yazı dilinin gramerini biliyor olman lazım. kolay iş değildir. ayrıca fonetiği oldukça karmaşıktır. 3 tane "h" harfi vardır ki bunlar kullanıldığı yere göre "e" sesini de karşılayabilir, k harfine karşılık gayın var, kaf var kef var... anadolu sığırı kaime sesini çıkaramaz gayme der kaldı ki yazacak osmanlıca olarak... olacak iş değil.
burda "osmanlucamuzu elimizden aldüler" diye zırlaşan böceklerin dedeleri dersaadete geldiğinde tramvaya binebilsinler diye tabelalara resimler çizilmişti. osmanlıca, fransızca, rumca ve ermenice olarak 4 dilde yazılı tramvay tabelasını okuyamayan dürrükler için galata kulesi, vapur iskelesi resimleri çizilmişti tabelalara.
işi güç vesile oldu bir ingiliz aristokratı ile tanışma fırsatım oldu 12-13 yıl önce. öyle suyunun suyundan değil birinci dereceden "lord" ünvanı vardı herifin. kendisine bir ferman gösterdiğimde kaligrafiye, tuğraya ayrı ayrı hayran olmuştu. uzun uzun inceledikten sonra "okuma ve yazma ayaktakımına verilmemesi gereken bir ayrıcalıktı" demişti. çok da haksız sayılmaz. nüfusun yüzde 3-5'i gereçkten okur - yazar nasılsa. geri kalanı tabela okur yazarı.
gelsin şu osmanlıca geri...
osmanlının sümüğünü silmediği yoz pezevenklerin sağda solda "ecdad" (başka da bi laf bilmezler) diye saçmalamalarından kurtulalım. devlet dairesine bir dilekçe yazdırmak için okumuş yazmış insanlara köpeklensinler, çiftçilik yada hamallıktan başka gelecekleri olmasın...
eskiden bu ülkede tahsil görmüş insanın bir kıymeti vardı. herkesi okutacaz diye seviyeyi çok düşürdük.
yeminle gelsin şu osmanlı alfabesi geri...
bu 20 sene öncesine kadar 77 ceddi şehir görmemiş köylü kömeleğin çakma osmanlıcılığından kurtulalım...
Esenlikler sözcüğünü sıfat sanan kişileri gösteren başlıktır. Oha lan Türkçeden kaç alıyordun ortaokulda? Esen sıfattır, esenlik isimdir. Esenlikler selamlaşma değilmiş ahahaha. O zaman teşekkürler de demememiz gerek. Bunlar kalıplaşmış sözlerdir. Cehallette ısrar.
Evet Atatürk geldi osmanlı'yı yıktı gitti. Sevr'i de o imzaladı hatta değil mi? Buradaki nankör biri varsa o da Atatürk'ün Osmanlı'nın arkasını topladığını anlamak istemeyendir.
Dil konusu ile ilgili bir iki görüş alırım, faydalanırım diye geldiğim başlıkta bildiğin sirk tiyatrosu ile karşılaştım. Başlıktaki "oç"yi gördükten sonra tanım yapmaya gerek duymuyorum. Zira, hiçbir tanımın başlığa "oç" ibaresi koyan zatın zihniyetini değiştirmeyeceğini düşünüyorum.
Ancak, Cumhuriyeti, içki ve fuhuş yuvası olarak tanımlayanların, bırakın dil üzerine, hayat üzerine bile adam gibi bir argüman koyamayacakları noktasını kaçırmışım. Sanırsınız ki, cumhuriyetten önce içki içilmiyor, fuhuş yapılmıyor, herkes edebi ve adabıyla oturuyor. işret meclislerine, Osmanlı'daki toplum yapısına da değinip, kaynak verebiliriz elbet. ancak çok gerilere gitmeyelim, 1920'li yılların fuhuş ve içkili mekan dökümanını bir verelim. 1920 yılında, sadece istanbul'da kayıtlı olan genelev sayısı 175, bu kayıtlı olan rakam. Yine kayırlı olan fahişe sayısı 2754, kayıtsız olan fahişe sayısının ise 4000-5000 civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu fahişerin 875'i müslüman, 694'ü rum, 193'ü ermeni, 176'sı rus, 125'i musevi, 96'sı yunanlı, 22'si avustralyalı, 22'si romanyalı, 15'i italyan, 12'si fransız ve gerisi diğer milletler şeklinde (Atlas Tarih Dergisi, sayı 25, isgal yıllarında istanbul, gazanfer ibar, sayfa 68). Biri fuhuş yuvası mı dedi? Alkol konusunda ise, Halil inalcık'ın has bağçe de ayş u tarabkitabını okumasını öneririm.