osmanlı'nın savaşlarında, isyan bastırmalarında "aman türk kanı dökmeyelim" diye bir kaygı egemen olamazdı. zira, mülk padişahındı ve ekonomik sistem yağma ile beslenmekteydi. bu da o dönemin sosyo-ekonomik politik yapısının getirdiği bir şeydi. o bakımdan osmanlı hanedanının çıkarları kiminle çatışmayı gerektiriyorsa o da onunla savaşmıştır.
öte yandan, yabancı cariyeler nedeniyle karışarak sonradan türklük bilinci taşıması imkansız hale gelen osmanlı hanedanının "etrakı biidrak" "yani akılsız türkler" diye nitelediği ve tarihlerinden geldiği gibi özgür yaşamak isteyen türkmenler, osmanlının aşırı vergi toplaması, yerel beylerin ve yöneticilerin keyfi ve zorba tutumları nedeniyle defalarca ayaklanmışlardır ve şiddetle tenkil edilmişlerdir.
osmanlıyı adaletin simgesi kutsal bir figür saymak bir şehir efsanesinden başka bir şey değildir. osmanlının idolleştirilmesi bugünkü neo-osmanlıcı hayalperestlerin işidir.
tekrarlamak gerekirse, osmanlı mutlak gücü elinde tutan despotik bir hanedanın ismidir ve o hanedan vatan değil mülkü için her yola başvuran bir çiftlik sahibinden farklı değildir. aynı kafaya sahip artıklarının marifetlerini her gün yaşadıkça bu inancımız daha da pekişmektedir.
Osmanlı kuruluşundan ankara savaşına kadar asla Türkmene kılıç çekmemiştir. Kaşınan maalesef Türkmenler oldu. Devletine destek verselerdi ihanet etmeselerdi Osmanlı arap kültürüne girmezdi. ihaneti ilk Türkmen aşiretleri yapmıştır. bu savaşı ilk Türkmen aşiretleri başlatmıştır.