resmi çizenlerin kötü çizme olasılığını göz ardı eden bir tespittir. ayrıca çirkin olsa ne yazar. sırf çirkinim diye insan rahatını bozup at üstünde günler boyu yol çekmez.
biraz mantıklı yorumlar yapmak lazım.
hangisini yakından gördük ki çirkin olduğunu söyleyebiliriz diyebileceğimiz önerme. oysa bir sürü yakışıklı padişah da vardır. mesela fatih sultan mehmet, yavuz sultan selim... daha bir sürü sayabiliriz. genç osman mesela kaymak gibi çocuktur. 4. murat apayrı bir karizmadır. 2. mahmut falan herkesi kendine hayran bırakmıştır. daha bir sürü sayabiliriz.
100 türk erkeğine sorsan , en az 90 tanesi avrupalı ecnebi hatunlara bayılır . osmanlı padişahlarının haremi bu hatunlardan seçme güzellerle doldurduğuna göre ve doğal olarak annnelerinin çoğunluğu bu hatunlardan oluştuğuna göre , padişahların çok çirkin olduğunu düşünmemek gerekir. ressamlar kötü desek daha doğru olur sanırım.
yanlış önerme olması muhtemel düşünce. zira osmanlı padişahlarının anneleri hep avrupanın, balkan'ların, kafkasya'nın en güzel hatunları imiş. Bi şarapovadan çirkin çocuk doğar mı ? yo hiç sanmıyorum.
osmanlı'nın yaptığı fetihleri çok sığ bir mantıkla düşünüp,allem edip,kullem edip dur da şuraya bir şeyler karalayayım diye açılan başlıktır.mantık sıfırdır.kanuni kanuni gel de şu yaramazın kulağını çek.
neye göre, kime göre, hangi açıdan çirkinlik.
eleştirdiğiniz konu, payitahtın sahibinin, hanedanın en akıllı, en basiretli üyesi olmaması olsa anlayışla karşılanır.
fakat 700 yıla yakın geçmişiyle dünya imparatorluğu kurmuş bir soya, burnu ile boyu ile endamı ile bakmak, bakabilmek,kusura bakmayın ama abesle iştigaldir.
üstündeki elbiseye, karizmasına bakıp, başımıza idareci seçtiğimiz adamlardan ders alamadık sanırım.
Avrupalı kral vb nin film yıldızları gibi olduğunu düşünen kişi betimlemesidir. Arkdaşa o gördüklerinin film yıldızı olduğunu gerçeklerinin kıçıma benzediğini birisi söylesin. Güzel çirkin de göreceli kavramlarki afrodit koca popolu minik memeli olarak tasvir edilmiş hep.
güzellik / yakışıklılık kavramlarının zamanla değişmesinin sonucu olan bir yorumdur.
bir zamanlar etine dolgun kadınlar güzeldi, bir dirhem et bin ayıp örterdi. sonra kıçı memesi olmayan twigy tarzı kadınlar güzel kabul edildi. derken aslan yeleli atletik kadınlar... şimdi kadın güzelliğinin ne olduğu malumunuz. yarın ne olacak, bilinmez.
benzeri biçimde bir zamanlar kara kaş kara göz, koca cüsseli yağız delikanlılar yakışıklı iken göksel arsoy modası kız yüzlü erkeklere yakışıklı denmeye başladı. uzun saç incecik yapı yakışıklı oldu bir ara, bir ara da saçlar briyantinle yandan ayrılmış, dudak üstü incecik bıyığıyla ayhan ışık tipi erkekler...
padişahlar da şimdinin yakışıklılık anlayışına göre çirkin, evet...
ama her estetik değeri çağına göre değerlendirmek gerek; örneğin post-modern estetiği seviyorsanız barok'a çirkin demeye hakkınız yoktur.
Efendim Best of Ugly The Ottoman Empires Kings adı altında çirkinler yarışması düzenlersek zaten II.Abdülhamit ve Fatih Sultan Mehmet Han taht kavgalarını bu platformda gösterirler. Fatih'in zehirlenerek öldürüldüğüne inanan biri olarak; Fatih öldüğünde dönemin papası "kartal düştü" diye rus çarına haber salmıştır. Kartal nerden çıktı diyecekler için dipnot; Fatih Sultan Mehmet Han'ın burnu mağlumunuz kemerliydi, bu sebeple burnu kartal gagasına benzetilirdi. Buna istinaden diğer ülke imparatorları aralarında Fatih'ten kartal diye bahsederdi. Hepsi bir yana Allah zaten erkeğe fiziki güzellikten çok fiziki güç vermiştir. Bu sebeple üzerinde çok durmamak gerekir diye düşünüyorum. Keşke Fatih Sultan Mehmet Han'in elde ettiği başarıları bizelerde kendi çalışma alanlarında elde etsekte bizde kemerli burna sahip olsak... Vesselam...
herşeyi zamanına göre bakıcan ağam ergonomisi de bir her muhafazakar duruş için geçerli bir arguman demek ki.
şimdi şu anda nerededir hatırlayamıyorum ama bir araştırma vardı, evrensel bir güzellik algısı var mı diye. işte bebeklere bir kaç insan gösterip tepkilerine bakıyorlar ve az çok benzer tipte insanları beğendiklerini görüyorlar. mesela kalın dudaklı, kaşları arasında belirgin bir açıklık olan vs gibi. bebekler bunlara bakarken gülümsüyorlar falan. yani daha doğarken bile içgüdüsel olarak güzel olanı biliyoruz. onu geçelim mesela denizi, yeşili bir arada gören herkes bir "vay amına koyim ya" tepkisi veriyor demek ki insnalık olara içimize yerleşmiş bir ortak ve evrensel güzellik algımız var.
ha şimdi güzel denileni 70lerdeki gibi giydirince e olmamış bu diyoruz ama. 70lerde güzel kabul edilen kadını alıp 2010a 2010 tarzında koyunca da güzel evet diyorsun.
yani öyle, herkes çağında güzel/yakışıklı falan değil. adama ne koysan yakışılı olamayacaksa bunun neoliptiği postmoderni yok amına koyayım. çirkin dediğin çirkin. öyle de kalıyor.
ha osmanlı padişahları çirkin mi; yani tablolardan/son dönemdekilerin resimlerinden bakınca aman aman yakışıklı durmuyorlar. ama dğru bir korelasyon için başka monarşilere bakmak lazım. al bak mesela princ charlesa. o da berbat. bizimkiler onun yanında baklava üstü dondurma. o derece. o derece ama adam lady dianayı götürüyordu.
yani demem odur ki, kral adam siker her türlü. kılına yününe bakmaz. vermem diyecek afrodit ise o tarihte hiçbir şekilde yoktur. götünden yeniçeriler siker vermeyeni. o sebeple sike faydası yok osmanlının dış güzelliğinin argumanı.
aklıma geldi bu konunun pratik değeri olmadığı konusunda yine bir araştırma okumuştum adını onun da hatırlamıyorum.
kadınların eş tercihleri hakkında evrimsel bir vizyon hakkında idi. böyle söyleyince çok dinamik oluyor evet ama kısaca, "olm herif ayı gibi ama parası var karı da ilik gibi demek ki herifte para bok" yaklaşımının bilimsel ispatı.
işte efendim, doğa da, doğal seçilim gereği türün hayatta kalması için, dişiler sürü içinden kime verirsem evladım ügçlü olur bu vahşi ortamda ayakta kalır diye tercihlerini yaparlarmış.
işte bunu insan toplumuna projekte etmişler ve demişler ki, kadınlar da sosyal yaşamda yavrularının yıkılmamasını sağlayacak olan bireyden yavrulamayı tercih eder. bu insan toplumunda artık parasal güç oluyor. yani fiziksel güzellik algısı evlilik söz konusu olurken geride kalabilir diyorlar. parası olanla ilik gibi abla birlikteliği de açıklanmış oluyor.
üstüne dayanamayıp şunu da koymuşlar, bu evli kadınlar kocalarını aldatırken ise, fiziksel özelliklere değer veriyorlarmış. yani yavruladık yavru da emin ellerde artık o algıyı ikinci sıraya atalım gibi.
bunları da koyunca üstüne; şimdi tuttun batıda bir fransız asilzadesi olarak doğdun. sene de ben diyim 1400 sen de 1450. şimdi iki şansın var ya düzgün yakışıklı fransız keçi çobanına vericen kendini, ya da tutup çirkin fatih beye vericen. fatih bey dediğin de, allah mı allahın şeytanı mı kırbacı mı belli değil batı toplumunda öyle korkuyorlar kendisinden. yavrularını düşünürsen hemen fatihi seçiyosun kendine. olay bundan ibaret. o allahın kırbacı artık seni kırbaçlar mı o konumuz değil.
yani nedir? kral adam her türlü sikermiş. hatun kişi en başta anarşik olana değil, monarşik olana verirmiş.
zamanında dünya coğrafyasının büyük bir alanına sahip olmuş atalarını beğenmeyen cahil bir kişi söylemidir.
senin çirkin gördüğün o padişahlar, devrinde senin akıl edemeyeceğin pek çok işin üstesinden gelmişler ve daha aklının yetmeyeceği kadar birçok faaliyeti 7 yıl gibi kısa bir sürede yürütmeyi başarmışlardır.